|
|
 |
 |
 |
İddialı dizilerin değişmez yıldızı
atv'nin yeni dizisi "Melekler Adası" için kamera karşısına geçen Nurgül Yeşilçay: Özcan'la aramızda hiçbir şey yaşanmadı. Boşuna da beklemeyin, olmayacak!.
Nurgül Yeşilçay, atv'de yayınlanacak 'Melekler Adası'nın sürprizlerle dolu olduğunu söyledi.
Uzun ilişkiye karşıyım
İkinci Bahar ile dikkatleri çeken, Asmalı Konak ile zirveye çıkan genç oyuncu Nurgül Yeşilçay, şimdi de sesini atv'de başlayacak olan Melekler Adası ile duyurmaya hazırlanıyor. Başrolünü Hande Ataizi ile paylaştığı Melekler Adası'nda asi kişiliğine uyan bir kızı canlandıracak olan Yeşilçay, evliliğe ve uzun ilişkilere karşı olduğunu, Özcan Deniz ile bir ilişki yaşamasını bekleyenlerin de boşuna beklediğini söylüyor....
* Yine iddialı bir dizinin kadrosundasınız. Bu kez nasıl bir Nurgül çıkacak izleyici karşısına?
Bu karakterde de, hepsinde olduğu gibi hafif bir asilik durumu var. Olmazsa olmaz! Ama durumu Bahar'dan biraz daha farklı. Sosyal olarak daha varlıksız bir aileden geliyor. Sonunda bir şekilde Hande'yle buluşuyorlar. Biraz daha romantik, kendine göre fikirleri olan, kendi görüşlerini sonuna kadar savunan ve bunun için bir maceraya atılan bir kızım burada.
* Bu rolün en çok hangi yönü sizi cezbetti?
Gerçekten o ara çok teklif geliyordu. Ben de yapmak istiyordum. Çünkü özeniyordum, sokaklarda set gördüğümde içim cız ediyordu, keşke ben de orada olsam diyordum. Uygun bir şey bakıyordum. Bunun senaryosu hemen okunuyor. İnsan kendini senaryoya kaptırıyor ve gidiyor. Bazı senaryoları okursun ama kafan başka yerlere gider, çok akıcı değildir. Birinci bölümde çıkacak bir sürpriz var. O sürpriz beni Türkiye'de konumlandırdıkları yere de çok uyuyor. Şaşırtıcı, güzel bir sürpriz.
* Asmalı Konak'tan sonra bir süre dizi yapmayacağınızı söylemiştiniz ama çok sürmedi!
Dinlendim üç ay. O kadarmış. Dayanamadım. Dayanmam imkansız oldu. Bu sene belki yapmam diyordum. Boş durmak bana çok yaramıyormuş.
* Kendi projeniz var mı? Oynamak, çekmek ya da yazmak istediğiniz?
Yok. Yönetmenlik beceremem zaten. Ama bu sene bir sinema filminde ve bir tiyatroda oynamak istiyorum. Ama henüz netleşmedi projeler. Tiyatroyu özellikle çok istiyorum. İstanbul'a geldiğimde Hadi Çaman'da yaptım tiyatro. Ama benim istediğim bir tarz değildi. Sonra ayrıldım.
* Dizi yıldızı olarak tiyatro ikinci sırada mı artık?
Tercih olarak ikinci sırada değil. Ben tiyatroyu çok önemsiyorum. Tiyatro seyircisinin gitgide azaldığını düşünüyorum. Bunun bütün sorumlusunun tiyatrocular olduğunu düşünüyorum. Çünkü çağdaş tiyatro anlayışını benimseyen oyunlar koymuyorlar sahneye. Hâlâ bizim çocuklukta seyrettiğimiz oyun tarzları ile çalışıyorlar. Benim bile gidesim gelmiyor ki. Ben bile sıkılıyorum. Ben o yüzden tiyatro yaparsam, benim de keyif alacağım, benim yaş grubumun da keyif alacağı, güzel, gerçekten çalışılmış bir şey yapmak istiyorum. 15 günde oyun çıkarıyorlar. 15 günde oyun çıkmaz. Bize öğretilen bu değil.
* İstanbul'daki konservatuvarlarda eğitim alan oyuncuların, grupçuluk yaptıkları, Anadolu'dan gelenleri dışlamak istedikleri gibi bir kanı vardır. Siz bunu hissettiniz mi?
Bunu çok hissetmedim. İstanbul'dan mezun olup piyasada iyi işler yapan bir sürü insan var zaten. Biz Eskişehir'de piyasadan çok uzağız. Mecburen yedi gün okula gidip prova yapıp, oyun çalışıyorduk. Biz daha çok eğitim imkanı bulduk. Buradakiler işte daha çok şu dizide mi oynasam, bu dizide mi oynasam, şurada mı seslendirme yapsam gibi şeyleri düşünüyorlar malesef. Ben de burada okusaydım belki öyle olurdum. Eskişehir bir kere çok ucuz bir yer. Öyle çalışma zorunluluğu diye bir şey pek olmuyor. Buradakilerin eğitime dönük dikkatleri dağılıyor. Kendilerini eğitimlerine veremiyorlar. Biz de orada uluslararası tiyatro festivallerinde biraz uzak kalıyorduk.
* Şöhretin dozu arttıkça sanatçıların özel hayatı daha çok merak edilmeye başlıyor. Bu sizi rahatsız ediyor mu?
Zaman zaman rahatsız etse de, bu çok negatif bir şey değil. İnsanların merakı doğal. Basın geliyor basınla konuşuyorsun, sonra bitiyor. Bunda bir şey yok. Abartılacak, rahatsız edecek bir durum değil. Bazen çok özelin oluyor, canın istemiyor ama o da çok ender oluyor. Yine hayatın normal oluyor. En fazla gelip imza istiyor insanlar. O kadar.
* Şellale filmindeki çıplak sahnelerinizin yeniden ortaya çıkması sizi üzüyor mu?
Beni hiç etkilemez. Çünkü ben bunun gizli saklı bir şey olmadığını biliyorum. Ben bunu bilerek ve isteyerek oynadım. Onu kullananlar düşünsün.
* Bazı oyuncular geçmişte yaptığı işlerden pişman oluyor böyle anlarda. Bu anlamda pişmanlık duyduğunuz oldu mu?
Ben yine olsa yine yaparım. Ben öyle çıplak sahneleri yine oynuyorum. En son Asmalı Konak'ta bir sürü öpüşme koklaşma vardı. Bu zaten oyunculuğun içinde olan bir şey. Türban giyen bir rolü de oynarım, mayolu bir rolü de oynarım. Burada neyi ne için yaptığın önemli. Ben onu rol için yaptım.
* Rolü bir elbise gibi üzerinize giyiyorsunuz. Toplumun tepkisi bu durumda düşünülüyor mu?
Rol için ne gerekiyorsa yapacaksın. Bunun lamı cimi yok. Her toplumun geleneği var. Ama şöyle karşılanır, böyle anlaşılır diye düşünürsek iş olmaz ki. Bu benim işim ben bunu seçtim. Bunu daha fazla sorgulamanın gereği yok.
* Özel hayatınızı basının önünde yaşamayı pek sevmiyorsunuz...
Bu benim tercihim. Gerektiği kadarını anlatıyorum. Ama istemediğim bir soruyla karşılaştığım zaman da çıldırmıyorum.
* Evlenmeyi düşünüyor musunuz? Ben evlenmeyeceğim. Evlilik bana çok saçma geliyor. Niye belediye benim ilişkimi onaylasın ki? Ben zaten bir ilişki yaşıyorsam, yaşıyorum. Benimle onun arasındaki bir şey bu. Kimsenin onaylamasına ya da onaylamamasına ihtiyaç duymuyorum. Gidip de imza falan atmayacağım.
* Prensip olarak evliliğe karşısınız yani? Evlilik olayına karşıyım. Bir evin içinde kadın erkek... Yani huzurlu bir ortam olmadığını düşünüyorum. Uzun ilişkiye de karşıyım ayrıca.
* Özcan Deniz ile birbirinize yakıştırılıyorsunuz. Aranızda bir ilişki var mıydı? İki yıldır bir şey olmuyorsa olmuyor. Neyi zorluyorlar ki. Bizim Özcan ile aramızda hiçbir şey olmayacak. Bunu beklemesinler.
* Bu biraz da sokaktaki insanların beklentisi... İlk zamanlar öyle taleplerde bulunuyorlardı. Ama şimdi kimsenin aklında yok. Baktılar olmuyor, insanlar da öyle bir şey söylemiyor artık.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
