|
|
|
|
|
Eleştirileri yayınlatmıyor
|
|
Bu sözler İtalyan devlet televizyonu RAI'nin başkanına ait. Suçladığı kişi ise "patronu", yani Başbakan Berlusconi.
İtalya, 3 yıl önce genel seçimle iktidara geldiği günden bu yana Başbakan Silvio Berlusconi'yi tartışıyor. Devlet televizyonu RAI'nin başkanı Lucia Annunziata'nın dün yaptığı açıklamalarla Berlusconi tartışmaları yeniden gündeme oturdu. İtalya'nın en büyük medya patronu ve Başbakan olarak devlet televizyonunun da "patronu" olan Berlusconi'nin, kanalda aleyhinde yayınlar yapılmaması için bizzat telefon ettiğini ve bu yönde baskı uyguladığını söyledi... Başkent Roma'daki yabancı gazeteciler derneğinde bir basın toplantısı düzenleyen Annunziata'nın bu ifadeleri, ülke ve Avrupa gündeminde şok etkisi yarattı. İtalyan liderin devlet televizyonuna da "haksız müdahalede bulunduğu" yolunda bir süredir iddialar dolaşsa da bunların birinci ağızdan açıklanması hem şaşkınlık yarattı, hem de şimşekleri Berlusconi'nin üzerinde topladı.
"ATAMALARA KARIŞIYOR" İDDİASI 2001'de Forza Italia partisiyle iktidara oturan İtalya'nın en zengin kişisi Berlusconi hakkındaki davalar, rüşvet ve yolsuzluk iddialarından sonra "çıkar çatışmaları" konuşulmaya başladı. Sahibi olduğu gazete ve televizyon kanallarıyla İtalya medyasının yarısından fazlası Berlusconi'nin elinde. Medyada çok sayıda yatırımı bulunan İtalyan lider, başbakan olunca yasa gereği devlet televizyon kanalları RAI'nin de patronu haline geldi. Ancak, kanal yönetiminin İtalyan lidere yönelik eleştirileri Berlusconi'nin "patronluğunu" tartışmalı hale getirdi.
"MUHALİFLERİ SUSTURMAK İÇİN" RAI'nin başına atanan deneyimli medyacı Annunziata'nın basın toplantısı bu konu üzerineydi. Başarılı yönetici, Berlusconi'nin RAI yönetim kurulu üyelerine atamalar ve görev değişiklikleriyle ilgili olarak bizzat telefon ettiğini, içerikler ve akışlar hakkındaki kararlarını etkilemeye çalıştığını söyledi. RAI'nin en büyük rakibi Mediaset kanalının sahibi olan Berlusconi'nin, devlet televizyonunda alınan muhabirlerin kovulması ya da yenilerinin işe alınması gibi kilit kararlarda doğrudan müdahalede bulunduğunu belirtti. Ayrıca Avrupa Parlamentosu ve yerel seçimler öncesinde siyasi muhaliflerinin eleştirilerini önlemek için yayına da karıştığını söyledi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|