| |
Herşeyin başı "hukuk"
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya "kol kırılıp, yen içinde kalmaz" dedi... Ve "yargıda, meslek şovenizmi de olmaz" diye devam etti. Başkan, Ankara-Söğütözü'ndeki "yeni binamıza" gelmişti. "Alt katlarda" ATV var. "Üst katlar" ise SABAH. Eraslan Özkaya bugün ATV'de yayınlanacak olan "Ankara'da Sabah" programının "bant kaydı" için konuktu. ATV'deki "işi" bitince, bir süre sohbet ettik. Konu geçtiğimiz günlerde birden "tırmanıveren" ve sonra da "külleniveren" konu. Zaten bizde "her konu" böyledir. Bir anda "gündem" olur. Yine bir anda "gündemden düşer." Ve gündem "sürekli değişir, durur." Eraslan bey dedi ki: - Yargının içindeki bozuk unsurların en büyük düşmanı benim... Kimsenin bundan şüphesi olmasın.
*** Eraslan Özkaya "yılların hakimi." "Hakim olarak, öyle bir karar verirsin ki" diye söze başladı: - Göğe yükseldiğini hissedersin... Allah'a yaklaştığını sanırsın... Mutluluktan, huzurdan uçarsın. Ve sözlerini şöyle bağladı: - Böyle çalışan o kadar çok hakim var ki. Bizce de öyle. Ama "bir çürük, bir çuval inciri berbat ediyor."
*** Başkan: - Enflasyon dava üretiyor... Kırsal kesimden kentlere göç olgusu, dava üretiyor... İmar sorunları dava üretiyor... Ama buna karşılık, kadrolarımız noksan. Eraslan beye sorduk: - Kadro ne kadar? - Almanya ile Türkiye aynı büyüklükte sayılır... Onlarda 70 bin hakim var... Bizde hakim ve savcıların toplamı onbinin altında.
*** - Sayın Başkan... Sizinle "adalet ve siyaset" konusunu da konuşmak istiyoruz. - Siyaset diyor ki, yargı siyasallaşıyor... Ben de siyasete sesleniyorum... Yetki sende...Yargının siyasallaşmaması için önlemini al.
*** Yargıtay Başkanı: - Hukuk ilkeler ve kurallar üzerine oturur... Hukuk, heyecana feda edilemez... Hukuk devleti kahramanlar istemez... Kurallara riayet ister... Hukukçu, heyecandan uzak kalır... Kuralları uygular... Aksi halde hukukun üstünlüğü yara alır... Şov ile hukuk bağdaşmaz. - Sayın Başkan... Bu sözlerin adresi neresi? - Kimseye söylemiyorum... Genel ilkeleri söylüyorum... Ve özellikle de genç hukukçu arkadaşlarıma söylüyorum.
*** Yargıda "bazı sorunlar" olduğu muhakkak. Ve bunların çözülmesi de şart. "Adalet reformu" günümüzün olmazsa olmaz önceliklerinden. İyi de reformu "kim" yapacak? Bu sadece "siyaset sınıfının" işi değil. Siyasetin olduğu kadar "adaletin" de işi. "Üniversitenin" de. Adalet reformu bir "toplum projesidir." "Yargı ile siyaset kavga ederse... Birbirine güvenini kaybederse" hukuk reformu falan yapılamaz. Onun için önerimiz: "Oturup konuşmak... Uzlaşmak." Burada da "ilk adım" siyasetten beklenir. "Hükümetten" beklenir. "Hukukçu Adalet Bakanı Cemil Çiçek'ten" beklenir. Cemil bey gibi "deneyimli, birikimli" bir devlet adamı bu konuda üzerine düşeni "gecikmeden" yapabilmeli.
|