| |
|
|
Bir de Abidinyazısı var!..
ABİDİN, "İstanbul'a ilkgelişimde aç susuz kal-dım. Stüdyo köşelerindeizbe ve karanlık yerlerde pislik içinde yatıp kalktım" demiş ya. Buna en çok Erhan Güleryüz alınmış. Ayna dağıldıktan sonra bir başına çalışmalar yapan sevgili Erhan meğer Abidin'e stüdyosunuaçan, ona şarkılar veren, söyleten, kayıt yapan sanatçıymış.
Davul da çalıyormuş... Ama olmamış olamamış. Orada bulunan bazı dostların söyle-diğine göre okumalarda son derecebaşarısız oluyormuş Abidin. Bu yüzden Erhan ondanvazgeçmiş. Bu aradaAvrasya Gru-bu'nun da davulcusuymuş Abidin. Hattabakın klip-lerine,oradadavulçalarkentabak gibi görüküyor bu genç yetenek.
Peynir ekmek, hazır yemek Bu arada Erhan da kibarlığınıbozmadan diyor ki: "Herhalde mak-sadını aşan bir şeyler söyledi bu kar-deşimiz. Çünkü kaset sürecinde hersanatçı zaten stüdyoda yatar kalkar.Peynir ekmek yemesine gelince.. Benyapımcı olarak kebap yerken o da ke-bap yedi. O peynir ekmek yerken bende yanı başında peynir ekmek yiyor-dum. Bizim işin raconu, koşulu daha-sı keyfi coşkusu budur. Sanatçı dediğin biraz da acıyla yoğrulur..."
|