De Boer ne yapsın?
Lige verilen aradan yararlanarak hafta sonunu İspanya'da geçirdim. Oradaki temsilcilerimiz Nihat ve Rüştü'nün takımlarının karşılaşmalarını izledim. Real Sociedad, bu sezon büyük düşüş içindeydi. Geçen hafta Malaga deplasmanında 3 puan alarak, hem düşme hattından çıktılar hem de moral depoladılar. Cumartesi gecesi rakipleri Real Madrid olunca San Sebastian şehri tekrar havaya girdi. Anoeta Stadı'nda geçen sene şampiyonluğa giden yoldaki gibi atmosfer vardı. Real Sociedad akılcı taktiklerinin yanında oyun disiplini ve mücadele olarak üst düzeye çıkınca yıldızlar topluluğu güçlü rakibini yenmeyi başardı.
Nihat alkış aldı Nihat, Real Madrid savunmasını en fazla zorayan isimdi. Takım oyununa yardımcı olan asistlerini yanında fırsat buldukça alışılmış dripling patlamalarını yaptı. Maçın tek golü de Nihat'ın kavisli, zamanlamalı ortasından geldi. Son 10 dakikada yerini arkadaşına bırakırken tribünlerden çok büyük alkış aldı. Bu maç bir gerçeği bir kere daha belgeledi. Yıldızlar savaşmazsa başarı gelmez. Real Madrid'de cumartesi gecesi Zidane, Figo ve Raul savaşmadılar. Ronaldo ise adeta sahada yoktu. Top iyi oynayan, koşan rakipteyken 4 kişi eksik kalınırsa yapaak fazla birşey kalmaz. Pazar gecesi Barcelona, kendi sahasında Zaragoza karşısına çıktı. La Liga'da gidişat hiç iyi değildi. Ayrıca hafta içinde Kral Kupası'nda ikinci lig temsilcisine mağlup olunmuştu. Bu sebeplerden 60 bin taraftar tedirgindi. Bu tedirginlik futbolculara da yansıdı. Maça tutuk başladılar. Ancak erken skor avantajı ele geçince herşey değişti. Seyirci desteği başladı, rakip açılınca başta Ronaldinho ve Saviola olmak üzere sprinter oyunculara arzuladıkları geniş alan oluştu. Sonuçta da 3 gollü bir galibiyet gelirken Barcelona attığının iki katını da kaçırdı. Ronaldinho adeta şov yaptı. Bu arada üstün oyuna rağmen alışılmış takım savunmasındaki arızalardan bazı ciddi kale önü tehlikeleri de yaşandı. Ama kaleci Valdes başarılıydı. Rüştü için yine bekle-me dönemi başladı. Aslında insanın iş hayatı hep istediği gibi gitmiyor. Bu yüzden beklenmedik olaylara hazırlıkla olacak. Teknik direktör Rijkaard'ın sezona Rüştü ile başlaması gerekiyordu. Doğrusu buydu. Ama Hollandalı hoca, tercihini genç Valdes'den yana kullandı. Kendisini kanıtlamış, Barcelona kalesinin hayallerini kuran Rüştü de adeta şoka girdi.
Rüştü ders almalı Zaten sınırdayken Letonya'daki maçta da kart görüp 4 gün sonraki çok önemli rövanşta cezalı duruma düşmesi, bu stresin bir eseriydi. Barcelona'da forma şansı bulduktan sonra ikinci maçında Nou Camp'ta Celta karşısında talihsiz bir hata yaptı. İşte bu hata ve medyadan gelen eleştiriler Rüştü'yü telaşlandırdı. Bir kaleci için en kötü şey olan korku içine girdi. Racing Santander maçına bu atmosferde çıkınca bugüne kadarki futbol yaşamında hiç başına gelmeyen büyük hatalar zinciriyle karşılaştı. Rüştü, önümüzdeki dönemde yine şans bulacaktır ama bu geçen dönemden ders alıp kendisni zihinsel olarak hazırlaması lazım. Barcelona'yı seyrederken bir önemli konuyu tekrar analiz etme fırsatı buldum. Barcelona yüksek tempolu, ofansif ağırlıklı riskli bir futbol oynuyor. Dörtlü defans uyguluyor. Defansın ortasında Puyol'la Markuez uyumlu bir ikili. Bilhassa Puyol, bu sezon formunun zirvesinde. Taraftardan büyük ilgi görüyor. Çok çabuk havadan ve yerden bıçak gibi kesici. Topu geriden oyuna iyi sokuyor, zaman zaman da ileriye gidip hücuma destek veriyor.
Galatasaray gibi Ayrıca Barcelona, kolektif uyumu çok yüksek bir takım. Bütün bunlara rağmen sezon başından beri rakiplerine çok pozisyon veriyor. Çünkü günümüz futbolunda riskli anlayışta preste ve yardımlaşmada kopukluk olursa kale önü tehlikeleri kaçınılmaz. Defans oyuncuları geniş alanda yüzleri kendilerine dönük rakiplerle karşılaşırlarsa fazla birşey yapamazlar. Barcelona çok üstün oynadığı Real Zaragosa maçında bile kalesinde 4 net tehlike yaşadı. Galatasaray ile mukeyese etmek için bunları anlattım. Galatasaray da Barcelona gibi riskli oynuyor. Oyunu karşı alana yıkıyor. Üstelik Barcelona'ya oranla topa sahip olma yüzdesi çok düşük. İşte bu şartlarda Frank De Boer nasıl başarılı olsun?
|