Meclis'te "Kamu Reformu" savaşı
Köklü reform yapma hedefiyle yola çıkılan Kamu Yönetimi Yasa Tasarısı yarın TBMM'de görüşülmeye başlanacak. Şurası kesin ki, ilk olarak Plan Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak Tasarı üzerinde Meclis'te yoğun bir tartışma yaşanacak. Tartışmanın odağında da iki nokta var; Doğal olarak yasa tasarısının maddeleri üzerinde yapılmak istenen değişiklik.
Dinçer tartışması Bir diğeri, ki bu daha olayın daha büyük bir yönünü oluşturuyor; tasarıyı hazırlayan kişinin kimliği... Türkiye'nin de uzun süredir ihtiyaç duyduğu, doğru düzgün bir tasarı ortaya çıktıysa "hazırlayan kişinin ne önemi var?" denilebilir. Gelin görün ki, geçmiş yıllarda tasarının özünden çok hazırlayan kişinin kimliği üzerinde yapılan tartışmaların Meclis'te ön plana çıktığı anımsanırsa önem kazanıyor. Bu da gösteriyor ki, yarından itibaren Plan Bütçe Komisyonu'ndan başlamak üzere, Tasarı'nın Meclis'teki her aşamasında Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in adı gündeme gelecek. Ağırlıklı olarak da tasarı değil, Dinçer'in 8 yıl önce söylediği, bugün de "arkasında durduğunu" açıkladığı Türkiye'de laikliğin yerini İslami değerlerin almasına dönük görüşleri tartışılacak. Muhtemel ki, tasarının maddeleri, ne gibi reformlar getirdiği konusu önem kazanmayacak. Hatta, Çankaya Köşkü'nün daha önceki Başbakanlık müsteşarlarını da zaman zaman "tasarruf gerekçesiyle" resmi davetlere çağrılmadığı bir kenara bırakılacak. Bunun yerine, Cumhurbaşkanı Sezer'in, Dinçer'i geçen hafta Suriye Devlet Başkanı Başar Esad onuruna verdiği davete çağırmadığı da konu edilecek. Bütün bunların olacağının nasıl bilindiğimize gelince; TBMM'de kulislerde ve Halkla İlişkiler binasında yapılan sohbetlerde birincil öncelikli konu olarak dillere alınması yeterli...
Müsteşar yardımcıları Tasarının maddelerine ilişkin bölümlerine gelince. İtiraz edilen konuların başında bakanlıkların müsteşar yardımcısı sayısı geliyor. Daha önce müsteşar yardımcılıklarının tamamen kaldırılacağı söylenmesine rağmen, Tasarı ile her bakanlığa 5 müsteşar yardımcısı kadrosu tanınıyor. Milletvekillerinin dün yaptıkları önerge hazırlıklarına bakıldığında, bakanlıkların müsteşar yardımcılığı kadroları tırpan yiyecek. Önergelerden bazıları bu kadroyu bakanlıkların bünyesinden tamamen kaldırılmasını hedeflerken, bazıları da bir müsteşar yardımcılığının yeterli olacağını öngörüyor. İlginç tarafı ise bu hazırlıkların AKP milletvekilleri tarafından yapılıyor olması. AKP milletvekilleri, müsteşar yardımcılıklarının ara kadro olduğundan yola çıkarak şu görüşü taşıyor: "Fonksiyonel olan birim amirleridir. Onlar da Genel Müdür ve Başkanlardır. Dolayısıyla müsteşar yardımcıları gibi ara kadroların çok olması bürokrasinin de artışını beraberinde getiriyor. Tasarı aracısızlaştırmayı hedeflerken, aracı kadroları korumuş." İtiraz edilecek bir diğer nokta olarak da tasarısının performans ve verimliliğe dayalı maddelerine. AKP milletvekillerine göre; tasarıda her ne kadar verimlilik ve performans kriterlerinin geçerli olacağı vurgulanmış olsa da bunun denetim ve gözetiminin nasıl yapılacağının belirlenmemiş olması bir hata. Performans kriterlerini yerine getirmeyen, önüne konulan hedefleri tamamlamayan kamu görevlisine karşı nasıl bir yaptırım uygulanacağının tasarıda yer almamış olması da bir eksiklik olarak gösteriliyor. Tasarının bakanlıklara ve kamu niteliğindeki kurumlara bir stratejik planlama yapma zorunluluğunu getirmemiş olması da kabul edilemez bir hata olarak gösteriliyor.
Kamu savaşı Tasarı üzerinde çalışan milletvekilinin de dün vurguladığı gibi, "Kurumlar stratejik planlamayı yapmadıkları zaman, DPT'nin 5 yıllık kalkınma planları gibi uyan olmuyor. Sonuçta plansız yatırımlar" ortaya çıkıyor. Meclis'te dün yapılan hazırlıklara bakıldığında şu söylenebilir ki; Kamu Yönetim Reformu Tasarısı çok tartışma yaratacak. Hatta, birçok tartışmanın alevlenmesinin de odağını oluşturacak. Kamu Yönetimi Reform Tasarısı görüşmeleri, kamu savaşına dönüşecek.
|