kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Hemen mi, beş yıl sonra mı?

Kamu Yönetimi Reform Tasarısı'nın ardından dün hükümet önemli bir adım daha attı. Özellikle 1984 yılındaki mahalli seçimlerin hemen ardından gündeme gelen Yerel Yönetimler Reform tasarısını hazırlayıp kamuoyunun bilgisine sundu. Tasarıya bakıldığında, geçmiş hükümetler döneminde de sürekli gündemde tutulan birçok konuyu kapsadığı görülüyor. İçişleri Bakanlığı, 60 yıldır uygulanan ve en küçük belde belediye başkanının dahi, "Bu yasa ile bir yere gidemeyiz" yakınmasına neden olan yasayı değiştirmek için önemli bir adım atıyor. Yasanın bütününe bakıldığında, birkaç "eksik" görülebilecek noktanın haricinde bugüne kadar hep yakınılan ve üzerinde tartışılan maddeleri kapsadığı da ortaya çıkıyor. Özellikle, köy dahi olamayacak nitelikteki birçok ilçe ve beldenin belediye başkanlıklarını ortadan kaldırıyor. Ekonomiye büyük bir yük getiriyor. Bu açıdan bakıldığında, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun yerel seçimlere çok kısa süre kala attığı bu adım büyük bir cesaret örneği olarak ortaya çıkıyor.

Seçime yetişir
Aksu, dünkü basın toplantısında gazetecilerin sorusu üzerine ısrarla yasa tasarılarının Şubat ayının ortasına kadar Meclis'ten çıkarılacağını söylüyor. Aksu bir soru üzerine yasa tasarısının bu seçim döneminde uygulamasını hedeflediklerini de kayda geçiriyor. Bunun nasıl olacağı sorulduğunda ise net bir yanıt vermekten kaçınıyor. Nitekim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantısında, Kamu Yönetim Reformu ile Yerel Yönetim Reformu Yasa tasarılarının 15 Şubat'a kadar çıkmasını istiyor. Bu da gösteriyor ki, Erdoğan da 28 Mart'ta yapılacak olan seçimleri hedefliyor. Yasa 28 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimde uygulanması halinde, birçok belediyede başkanlık seçiminin yapılmaması gerekiyor. Hatta, nüfusu 5 binin altında bulunan birçok ilçenin bir anda belde haline gelmesi gerekiyor. Daha önce çıkan yasada da olduğu gibi nüfusu 2 binin altında bulunan 340 beldede belediye seçimi yerine muhtarlık seçiminin yapılması şartı kaçınılmaz oluyor. Oysa, bu yasa Cumhurbaşkanı tarafından veto edilmiş bulunuyor.

Anayasa değişikliği mi?
Cumhurbaşkanı, 340 belde ile ilgili yasayı veto gerekçesini de Anayasa'nın 67'inci maddesinin son fıkrasına dayandırıyor. Anayasa'nın bu maddesi yapılacak değişikliklerin, bir yıl içinde gerçekleşecek seçimlerde uygulanmaması hükmünü taşıyor. Her ne kadar yapılan düzenleme doğrudan seçim yasalarına etki yapmasa da Sezer, düzenlemeyi dolaylı yoldan seçim kanunlarına müdahale olarak görüyor. Veto gerekçesinde de bu durumu açıkça ortaya koyup şöyle diyor: "...doğrudan seçim yasalarını değiştirmese de bir yasa ile yapılan değişikliğin ya da getirilen kuralın 'seçim'leri ilgilendirip ilgilendirmediğinin, getirilen kuralın seçim yasası değişikliği niteliğinde olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir..." Sezer, gerekçesinin devamında da bunun seçim yasasını değiştiren nitelikte olduğunu kayda geçiriyor. TBMM Başkanı Bülent Arınç da dünkü sohbetimizde aynı durumu kayda geçirerek, "Bu seçimde uygulanmasını ben kişisel olarak zor görüyorum" görüşünü kayda geçirmiş bulunuyor. Dolayısıyla yasanın bu şekilde çıkması halinde Sezer'in tekrar vetosuna uğrayacağı açıkça görülüyor. Bu durumda hükümetin önünde iki seçenek kalıyor; Ya bu kanunu bugünden çıkarıp, 5 yıl sonra yapılacak seçim sonrasında uygulamaya koyacak. Böyle bir durumda değişen şartlar içinde yasanın 5 yıl sonraki şartlara uyup uymayacağı da açıkça ortaya duruyor. Hükümetin önündeki ikinci seçeneğe gelince, Sezer'in de vetosuna neden olan Anayasa değişikliğinin gerçekleşmesi gerekiyor. Dolayısıyla, Anayasa'nın 67'inci maddesinde çok kısa sürede değişiklik yapılmadıkça yasaların uygulamaya girmesi olanaksız hale geliyor. Daha da önemlisi Yüksek Seçim Kurulu'nun seçim takvimi de 1 Ocak'tan geçerli olmak üzere başlamış bulunuyor. Bütün bu gerçekler ortada iken, yasayı bu seçimde uygulamaya koyacağını söyleyen hükümetin elinde sihirli bir formülün olması gerekiyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 ABD'ye arabuluculuk çağrısı   / 25-01-2004
 Mumcu: AB bizden alacak   / 23-01-2004
 Babacan: Duruma hakimiz   / 21-01-2004
 Arap sermayesinin peşinde...   / 18-01-2004
 Bush'tan önce Clinton   / 16-01-2004
 Hemen mi, beş yıl sonra mı?   / 14-01-2004
 Meclis'te "Kamu Reformu" savaşı   / 13-01-2004
 Erdoğan'ın kimlik savaşımı   / 11-01-2004
 Sorun detayda saklı   / 09-01-2004
 Başar Esad'ın sözleri...   / 07-01-2004
MEHMET BARLAS
Boğaz Köprüsü'nde risk var mı?
Boğaziçi Köprüsü'nde...
SAVAŞ AY
Ecevit'in gazeteci duyarlılığı
Bülent Ecevit, bir...
REFİK DURBAŞ
"Ere zalum" bir kış...
Bir dervişe "Nereden gelirsin?"...
HINCAL ULUÇ
Devlet vardı.. Peki insan var mıydı?..
Medyamız gene her...
MEHMET TEZKAN
Dedikodu gerçek oldu
Beşiktaş'ın hükmen mağlup olması...
EMRE AKÖZ
Doğan Hızlan'a bir soru daha
Dün Hürriyet...
UMUR TALU
Kazayla başbakan olsam...
Sizin için neler yapabilir...
Göçmen kuşlar ölüm saçıyor
Kuş gribi ilk kurbanını Tayland'ta aldı. Altı yaşındaki bir çocuğun...
Cep-silah korkusu
Haftalık TIME dergisi: Teröristlerin yeni silahı cep telefonları.
Açıkla Mösyö
Açıkla Mösyö
Beşiktaş'ın hocası, 5 futbolcusunun atılmasını hakem Papila'yı yanlı...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.