|
|
|
|
|
|
Beş yıllık hapse çerezlik tazminat
Ahmet Cingöz, İ.Ü Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisiydi. 12 Eylül sabahı evi basılıp gözaltına alındı. 54 gün sorgulandı. 5 yıl cezaevinde kaldıktan sonra ilk duruşmada tahliye oldu, tam 14 yıl sonra da beraat etti Cingöz haksız tutuklamanın hesabını sormak için tazminat davası açtı. Çektiği acının bedeli 818 milyon lira olarak belirlendi. Temyize gidince rakam 599 bin 962 liraya indi. Şimdi ise Hazine bu parayı 'fahiş' buluyor '.
Ahmet Cingöz, 12 Eylül darbesinin günlerce süren ağır sorgulardan geçirip cezaevlerine doldurduğu 650 bin kişiden sadece biri. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisiydi. İki yıllık evli olan Cingöz'ün hayatı, askeri harekatın hemen ardından izlerini hâlâ taşıyacağı bir karabasana dönüştü. Bir sabah kapısının yumruklanmasıyla uyandı. Kapıyı açtığında jandarmayı buldu karşısında. Karga tulumba konuldu askeri araca. Dile kolay, hiç duruşmaya çıkmadan yatacağı tam beş yıllık mahpusluğu da böyle başladı.
6 METREKAREDE 7 KİŞİ 'Örgüt üyeliği ve yöneticiliği'yle suçlanan Cingöz, 54 gün boyunca sorgulandı. İddiaları reddediyor ama kimse sesine kulak vermiyordu. Sorguda yaşadıklarından sonra hala hayatta kalabildiğine sevinerek mahkemeye çıktı. Selimiye'deki Sıkıyönetim Mahkemesi'nce tutuklanarak cezaevine konuldu. 'Tahkikat' tam beş yıl sürdü. İki yıl boyunca Davutpaşa Cezaevi'nde yatan Ahmet Cingöz, Maltepe Cezaevi'nde sağ görüşlülerin koğuşuna konuldu. Altı metrekarelik koğuşta yedi kişiyle yaşayan ve gece gündüz dayak yiyen Cingöz, son 1.5 yılını da Sağmalcılar Cezaevi'nde geçirdi.
İLK DURUŞMADA TAHLİYE Üsküdar 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ahmet Cingöz, beş yıl sonra çıkartıldığı ilk duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Cezaevinin kapısında kendisini bekleşen eşi ile yakınlarına sarıldığında yaşadıkları bir film şeridi gibi gözünden geçti. Okul ile ilişiği kesilmiş, geleceği elinden alınmıştı. Uzun süre iş bulamadı. Öğretmen olan eşinin maaşıyla geçinmeye çalışıyorlardı. Ancak yaşadıkları ağrına gidiyor, geçici işler bularak para kazanıyordu. Tahliye olduktan dokuz yıl sonra ise, mahkeme Cingöz'ü beraat ettirdi. Duruşmalara katılmadığı için karardan haberi olmayan Ahmet Cingöz, beş yıl sonra evine gelen tebligat ile aklandığını öğrendi.
TEMYİZ PİŞMAN ETTİ Artık hakkını araması gerektiğini düşünüyordu. Ve hemen savunmasını yapan okul arkadaşı Avukat Mehmet Ali Kırdök'e tazminat davası açmak istediğini söyledi. Kırdök de aldığı vekaletle Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 20 milyar lira manevi, beş milyar lira da maddi tazminat davası açtı. Avrupa İnsan Hakları Mahkesi'ne de 'haksız tutuklama' gerekçesiyle başvuruda bulundu. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, üç yıl süren yargılamanın ardından 29 Nisan 2002 tarihinde Ahmet Cingöz'e 818 milyon maddi, 10 milyar lira da manevi tazminat ödenerek zararınının karşılanmasını karar bağladı. Cingöz, avukatıyla birlikte kararı temyiz etti. Ancak Yargıtay, miktarın yanlış hesaplandığını gerekçe gösterip kararı Cingöz'ün aleyhine bozarak, dosyayı yerel mahkemeye geri gönderdi.
'BU PARA ZENGİNLEŞTİRİR' İkinci kez dava dosyasını inceleyen mahkemede , 21 Kasım 2003 tarihinde 599 bin 962 lira maddi, 10 milyar lira da manevi tazminat ödenmesini kararlaştırdı. Bu miktarın da Hazine tarafından Cingöz'e verilmesini karara bağladı. Tüm bunların üzerine Hazine, Yargıtay'a başvurarak miktarın fahiş olduğunu savundu. Hazine itiraz dilekçesinde, "Belirlenecek maddi ve manevi tazminat miktarları zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun bir miktar olmalıdır" diyerek kararın bozulmasını istedi. Halen Yargıtay'da olan dosyanın bozulup bozulmayacağını merakla bekleyen Ahmet Cingöz, "Haksız yere 5 yıl cezaevinde yattım. Ama bunların karşılığında verilen bu komik rakam bile çok görüldü" diyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|