kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 
En lekesiz, en saf çocuklardı
Zift kuyularında geçmişimiz
Kıymık

En lekesiz, en saf çocuklardı

ASAF'IN dediğince: "Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu; birinciliği beyaza verdiler..." Ve nicedir kirlenmiş küçüklükler yüz binlerce "suçlu çocuğun" büyüttüğü bir sıradağlar olup, heyula gibi dikildi karşımıza.

Manzara ressamı!..
Ne güzel, ne manalı laf değil mi: "Suçlu çocuk yoktur. Suça itilen çocuk vardır!" İyi de kim iter, kim tepikler arkalarından? Naletin, lanetin, rezaletin, melanetin kol gezdiği suç coğrafyalarına, sözünü ettiğimiz o sıra dağları hangi "manzara ressamı" çiziktirir. İşin kolayına kaçalım mı? (Çünkü şehrin en büyük mülki amiri de dahil tüm resmi kent kollayıcıları öyle yapıyor.) Size şehrin bu adı konmamış, şekli oturmamış düşsel suç haritasında yer göstereyim mi onlar gibi? Parmağımı önce, Kasımpaşa Hacıhüsrev, sonra Tarlabaşı, arka Beyoğlu, Dolapdere, Sarıgöl, Tophane falan filan gibi aforoz edilmiş semtlere mıknatıslayayım mı? Yook!.. Kazın ayağı da öyle değil, dönen oynanan "ayak da." Peki ne? Ne olacak? Özelde bu kentin, genelde bu ülkenin çocukları kan kaybediyor. Bilerek ya da bilmeyerek. İsteyerek ya da sessizce seyrederek herkes bu oyuna katılmış oluyor. Yani kolektif, dev bir "suça itme" makinesinin en azından vida başıyız hepimiz. İri kıyım ve taammüden bu işi becerenler de yılanlar ve çıyanlar korosu olup, sübyanları sokmakta maharet sahibi olmuş...

Elleri ekmek tuta

Bilinen hikayedir. Töreler aile meclisini "infaz kararına" zorlar. Ve tetiği aile adına bir kişi çeker genellikle. Ama bir de bakarsın o tetikçi rüştünü ispatlamamış, ceza ehliyetinden yoksun bir sabi. Yaşı 12, 13, 14 filan. Ve elbette yatak yorganıyla değil töresiyle de "iç göçer" milyonlarca kişi on yıllar içinde. Ana caddelere bozkır raconları böylece aşılanır. Kentli-kırsallı kavgasında kim galip gelirse gelsin yenilen (yutulan da denebilir) hep çocuklardır. "Valla beyim bizim köyümüzü yakmışlardır. O nedenle gelmişizdir bu böyük şehre. 12 çocuk var, iş yok. Saldım onları ki elleri ekmek tuta. Ben kendim de çalışırem sabah akşam seyyarcılıkta..."

Kız çocuklar bile
Teatral bir replik tadında olup, gerçek yaşamda çocukların ağzına biber gibi sürülen bu "açıklama", faillerden birinin ta kendisidir. Zebellah gibi adamların bile huy kapmadan, kuşku korku duymadan adımlayamadıkları sokaklar, dar sokaklar, ara arka sokaklarda, hap kadar çocuklar ve mesela da kız çocukları bile, nasıl olur da sabah kuşluklarına kadar mendil elde, çicek kolda gezer, tozar, satar bir şeylerini?.. Salyangoz izi gibi yaldız yaldız iz bırakarak yürüdükleri o metre kareler, dayak, polis, taciz, gözaltı, kovalanma, aralarında kavga, yaralanma, öleyazma kırbaçlarıyla eve de, geleceğe de yalnız yürütmeye başlar onları. Artık arkalarında yaldız değil yalnız yalnız iz bırakırlar...

En üstteki kim peki?
Hırsız Çingene karılarının sadece doğmuş büyüyen değil, daha doğmamış, karınlarında büyümekte olan çocuğu bile suça iştirak ettirmesi, pazarlara hamile cepçi hatunlar olarak icraata çıkmalarının sırrı muamma mıdır yani? Kim yaptırır onlara bunları peki? Yanıt basit: Öncelikle kocaları, ağabeyleri, babaları. Peki onlara kim yaptırır? Cevap basit: Hırsızlık, kapkaç, gasp çeteleri. Peki kimdir çeteler? Cevap basit: Daha büyük bir organizmanın soluk alıp verme (!) organları yaptırır. Nedir onlar peki? Cevap basit: Bölgede güya illegal hükümranlık süren ağa, bey, ağabey, abi, dayı, "baba" güruhu. Peki onların üstü kimdir, kimlerdir?..

Kim iter bunları peki?

Haa!.. Orada biraz duralım. Bir es verelim. Cevap basit değil, zor biraz. Yani bilinmezlikten dolayı zor değil de, girift, komplike arapsaçı durumundan dolayı. Çünkü rant büyük. Çünkü bu rantı kimseye bedavaya yedirmezler. Arkada kocaman boylu, etiketli kodamanlar güruhu. İçinde politikacısından, sanatçıya(!), bir kısım emniyetçiden adliyeciye. Ve ol rivayet ederler ki; mebzul işadamı, öğretmen ve gazeteciye kadar filan teşkilatın tamamıdır. Bir gün gazeteden demişlerdi ki: Sen hırsız çocukları. Sen uyuşturucu kurbanı çocukları. Seks kölesi olmuşları, parçalanan çocuk hayatlarını anlat. Peki dedim, oturdum yazı masama. Sonra da içimde isyan sesleri duydum. Bu yazı bu 'pazar'a mı? Bu sorunun çözümü pazara mı mezara mı?.. Sahi bu arada. "Suçlu çocuk yok, suça itilen çocuk var"sa; kim iter bunları yahu?.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Cem Yılmaz Hacca gidecekmiş!..   / 24-01-2004
 Melih Kibar: Bayhan olsa olsa palyaço olur!   / 23-01-2004
 Kurban olayım yanıtlayın   / 22-01-2004
 Çok zıplama Ozan Kardeş   / 21-01-2004
 Nice bir dağdağa ile berbat olalım!   / 20-01-2004
 'Nasıl savaşacaksan öyle eğit'   / 19-01-2004
 MFÖ'nün 'Popstar'da işi yokmuş ki zaten   / 18-01-2004
 MFÖ'den Ercan Saatçi'ye terbiyesizlik   / 17-01-2004
 Polisin eli armut toplamıyor!..   / 16-01-2004
 En lekesiz, en saf çocuklardı   / 15-01-2004
ÖMER ÇELİK
Siyaset, bugün ve gelecek
* DAVOS...
HINCAL ULUÇ
Yedi Ölümcül Günah.. Günah mı?..
Papa Büyük Gregory...
UMUR TALU
İstanbul'da kar felaketi!
Çocukluğumuzun en önemli ahlak...
'İstanbul'a gideceğim
Dora Bakoyanni. Atina'nın güzel ve başarılı Belediye Başkanı.
Gürcistan'da iç savaş söylentileri
EDUARD Şevardnadze'yi "Kadife Darbe" ile indirdikten sonra...
Nede olsa Mega Köy
Nede olsa Mega Köy
Türkiye'nin metropolü İstanbul'da kar yağışı Cuma 19.00'da durdu. Ama...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.