| |
Siyasal yaşamda şaşırtıcı bir ilk..
Başbakan Erdoğan'ın üzerinde durulması gereken açıklamaları olayın bir başka önemli boyutunu gölgede bıraktı.. Türk siyasi tarihinde ilk kez yaşadığımız bir olaya tanık olduk.. Bir siyasi parti ezici çoğunlukla iktidara geldikten bir yıl sonra siyasal kimliğini net bir dille açıklamak ihtiyacı hissetti.. Bu da yetmedi.. Siyasal kimliklerinin olgunlaşması için iki gün süren sempozyum düzenlediler. Şaşırtıcı ama aynı zamanda takdir edilmesi gereken bir gelişme.. Neden mi şaşırtıcı? Doğal akış şudur: Partiler belli bir siyasal kimlik çerçevesinde kurulur.. O siyasal kimliği benimseyen insanlar bir araya gelir.. Kimliklerini, dünyaya bakışlarını, yönlerini, hedeflerini açıklarlar.. Örneğin biz 'liberal demokrat partiyiz' derler.. Diğer partilerden farklılıklarını ortaya koyarlar.. Temel sorunlara nasıl baktıklarını söylerler.. Kendileri gibi düşünen insanları partilerine davet ederler.. Sonra döner seçmenden oy isterler.. Seçmeni de inandırırlarsa iktidara gelirler.. AKP'de ise tam tersi bir süreç yaşandı.. Önce seçmenin karşısına çıkıp oy aldılar sonra kimlik arayışına girdiler.. Kimliklerini tanımlamaya kalktılar.. AKP'yi kuran çekirdek kadronun da kimlik konusunda net bir ifade birliği içinde olduğunu sanmıyorum.. Eğer böyle olsaydı sempozyum düzenlemezlerdi.. Eğer böyle olsaydı AKP Lideri Erdoğan "Bu sempozyumda iki gün boyunca yapılacak tartışmalar ve açıklamalar, siyasal kimliğimizi olgunlaştırmamız açısından yol gösterici olacaktır" demezdi.. Demek ki birtakım egzersizler vardı, bölük pörçük düşünceler vardı, arayışlar vardı.. Ama net bir kimlik tanımı yoktu.. Bu kadarı bile hem o partiye katılanlar, hem aday olanlar, hem de oy verenler tarafından bilinmiyordu.. Anladığım kadarıyla o günlerde bilinmesi pek de istenmedi.. Ve ilk defa bir parti siyasal kimliğini açıklamadan ezici bir çoğunlukla iktidar oldu.. Buradan iki sonuç çıkıyor.. Birincisi, seçmen açısından bakarsak, partilerin siyasal kimliklerinin fazla bir önemi yok.. Önemli olan liderleri.. İkincisi, AKP konjonktürel nedenlerle iktidar oldu.. Seçmen mevcut partilere o kadar çok kızdı ki, kimliğini bile bilmediği bir partiye yeni diye oy verdi.. Ya o ya bu.. Şaşırtıcı olan bu.. Gelelim takdir edilmesi gereken konuya.. AKP; 'iktidar olduk, beş yıl bu görevdeyiz gerisinin önemi yok' demedi.. 'Ekonomiyi düzeltip, vatandaşın yüzünü biraz güldürdüğümüz zaman nasıl olsa oy alırız' kolaycılığına kaçmadı.. 'Biz partiysek, siyasal yaşamda kalıcıysak bir kimliğimiz olmalı.. Bu kimliği kabul eden insanlar bize katılmalı' diyerek zor olanı seçtiler.. Üzerinde kafa yordular.. Muhafazakâr demokrat kavramını geliştirdiler.. Modernliğe, evrenselliğe, değişime nasıl baktıklarını açıklamak ihtiyacı hissettiler.. Kendilerine yol haritası çizdiler.. Pusula hazırladılar.. Artık AKP'yi değerlendirmek için elimizde bir rehber var.. Bu açıdan bakıldığında yaptıkları takdir edilmeye değer..
|