kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Askeri konsept olarak basın özgürlüğü

HER ne kadar Atatürk'ün "Basın özgürlüğünün yarattığı sorunların çözümü yine basın özgürlüğüdür" deyişinin sadakatle izlenmesini beklesek de... "Atatürkçülük adına" darbe yapanların hemen hepsi, "O kadar da değil Atam" deyip "Basın özgürlüğünün yarattığı sorunlar" kısmında kaldılar.

Çözümü, özgürlüğün hemen yok edilmesinde buldular. Belki sadece 1960, basın çalışanlarının özgürlüğünü de şöyle bir düşünerek, onların birtakım haklara kavuşmasının yolunu açmıştı. Onlar da zaten, 12 Eylül yasaları, yeni medya zihniyeti, şirket çıkarları ve bizlerin aymazlıklarıyla törpülendi.

***

Gazete kapatan, gazete toplatan, gazeteci toplayan, gazeteciliği susturan, sustalı maymuna çeviren (elbette bizzat birçok gazetecinin gönüllü işbirliğiyle) darbe dönemleri dışında da, "basın özgürlüğü" bir "askeri konsept" olarak gündemde kaldı.

1. Basın, Silahlı Kuvvetler'de alınganlık, kırılganlık yaratacak kadar özgür olmamalıydı.
2. Basın, Silahlı Kuvvetler kaynaklı her mesajı, kaynağı açık ya da örtülü, özenle yayınlayacak kadar özgür olmalıydı. Tabii aşırı genellemelerden kaçmak lazım.

"Konsept" dışında, kişisel ya da dönemsel özelliklere bağlı olarak, bu konuda olgun üst kademeler bulunduğu gibi, Atatürk'ün sözünün bırakın yarısını, daha ilk iki kelimesini bile hazmedemeyenler de oldu. Yukarıdaki 1. madde çerçevesinde, askeri-stratejik-güvenlik meselelerindeki haber, uzmanlık, eleştiri, alternatif bakış açısı eksikliği bir yana...

Askeri alımlar, savunma ihaleleri bile, birkaç istisnai "çürük elma" operasyonu ile birkaç inatçı gazeteci dışında, gerektiği gibi ele alınmadı.

Tüm dünyada didiklenen "Lockheed şaibeleri"nden "F- 16 off-shore" anlaşmalarına, yenilerdeki "İsrail'e verilen tank yenileme ihalesi" ne kadar. Keşke "Devlet kurumlarından kaynaklanan sorunların bir çözümü yine basın özgürlüğüdür" diye de anlaşılsaydı o söz. Çünkü, asker-sivil, bu ülkenin adil, hakkaniyetli bir ortama kavuşmasında samimi olan herkes, hukukun, parlamentonun denetim işlevleri dışında, gerçekçi, içten ve özgür bir gazetecilik denetiminin, eleştirisinin katkısını istemeliydi.

***

Bu pek istenmediği, sadece hoşlanılmayan iktidarlara karşı teşvik edildiği gibi, kimi zaman 2. madde gemi azıya aldı. Basın, o sıradaki askeri önceliklerin, anlayışın -ki belki bunların hepsi "kurumsal konsept" değil, o sırada o makamda olanların "aşırı kişisel tarzları"dıruzantısı addedildi. Doğal uzantısı. Propaganda aracı. İtaat organı. Psikolojik harekat mevzii. Hoş, iğne eldeyken, çuvaldızı da kendi bedenimizde ve vicdanımızda gezdirmeliyiz: Kendi özgürlüğüne titizlenmeyen, korkular ve ihtiraslara esir düşmüş gazetecilik ortamı, herkesten daha fazla sorumludur.

***

Epeydir gündemde olan "Genelkurmay'a akredite gazeteciler, yayın organları" meselesi de konseptin parçası. Bir devlet kurumu, bir kamusal (yani halka ait) makam; "yasadışı olmayan", yürürlükteki hukuk ortamı içinde bile "özgür ve serbest" olan kişi ve yayın organlarını, "kendi mülahazalarına göre" yasakladığında ya da lütfedip "staja aldığında", bunun hukukla, "sınırsız basın özgürlüğü"ne saygıyla alakası yoktur.

Her özel röportaj talebi kabul edilmeyebilir ama, genel ve açık basın toplantısından dışlamanın yasal, meşru dayanağı olamaz. Bumerang gibidir bu "sınırlamacı, yasakçı" tavır. Herkesin kafasına göre uygulayacağı bir emsal olur... Ve gider, kafalarda olmasa da, tabelalarda, kitaplarda mevcut olan "Atatürk'ün işareti"ne kadar çarpar. İyi mi olur!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Raporlu devrimin yeni aşaması   / 23-01-2004
 Her fırtınanın ilk kurbanı çalışanlar   / 22-01-2004
 Askeri konsept olarak basın özgürlüğü   / 21-01-2004
 Sınıfta hain var!   / 20-01-2004
 Vergi vermeyen millet, ne büyük millettir   / 19-01-2004
 Bağlarbaşı'ndan Taksim'e...   / 18-01-2004
 Rüşvet gücünün asıl adaletsizliği   / 16-01-2004
 Bildiğini okumak, bildiğini yazmak   / 15-01-2004
 Ne hoş bir sürpriz bu!   / 14-01-2004
 Pürüzlü zeminden bugüne...   / 13-01-2004
ÖMER ÇELİK
Siyaset, bugün ve gelecek
* DAVOS...
HINCAL ULUÇ
Yedi Ölümcül Günah.. Günah mı?..
Papa Büyük Gregory...
UMUR TALU
İstanbul'da kar felaketi!
Çocukluğumuzun en önemli ahlak...
'İstanbul'a gideceğim
Dora Bakoyanni. Atina'nın güzel ve başarılı Belediye Başkanı.
Gürcistan'da iç savaş söylentileri
EDUARD Şevardnadze'yi "Kadife Darbe" ile indirdikten sonra...
Nede olsa Mega Köy
Nede olsa Mega Köy
Türkiye'nin metropolü İstanbul'da kar yağışı Cuma 19.00'da durdu. Ama...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.