Parti manyağı olduk

Karagümrüklü Nuriş biraderlerin, hasımlarına söyledikleri o ünlü söz, Türkiye literatüründe seçkin bir yere oturdu: "Seni mermi manyağı yaparım" Memleket, bu veciz sözden sonra nelerin manyağı olmadı ki! Kriz manyağı olduk önce... Sonra operasyon manyağı edildik. Buffalo, Beyaz Enerji, Kızıl Tilki, Deli Dana, Demir Yumruk, Çöl Yağmuru vesaire isimleriyle onlarca operasyona tanık olduk. Ardından hortum manyağı haline getirildik. Neyse ki bu dönem bir miktar geride kaldı. İşsizlik manyaklığımız zaten kronik... Manyaklaştırılmadan yaşayamadığımızdan olsa gerek, en son İmar Faciası sökün etti. 6.5 milyar dolar... Parayı alın götürün kardeşim deseniz, normal transport teknolojisi ile taşıyamazsınız. Ne kargo uçakları yeter, ne de B-52 bombardıman devleri... Ekranlardan sevdiğimiz o "kır atı" sucuk yaptılar. Bütün bu "ekonomik" bunalımların bilimsel sonucu, DSP-ANAPMHP iktidarının muhteşem çöküşü oldu. Seçmen, siz beni manyaklaştırırsanız, ben de sizi "oy manyağı" yaparım dedi, sildi geçti. Peki, bizim siyasetten geçinen zevat-ı muhteremimiz bu darbeye sessiz kalır mı hiç? Kalmaz. Ya ne yapar? Parti kurar... Memleket, işsizlikle, pahalılıkla, ekonomik derbederlikle uğraşıp didinirken, bizimkiler parti üstüne parti kurdular. Geçenlerde AKP'ye karşı bir "sol ittifak" çatısı kurmaya çalışan SHP'nin seçimlere giremeyeceğinin açıklanması üzerine, bu parti enflasyonu kamuoyuna yansıyıverdi. "Çatı" olarak, müttefiklerini toplayamadan "çöken" SHP, meğer hangi partilerle ittifaka gidiyormuş? EMEP, DEHAP, ÖDP, BCP, DCP, SDP, İP ve YTP... CHP ve DSP'den "ret" cevabı alan Karayalçın, yukarıda adı geçen partilerle ittifak planlıyordu. Derken "çatı" gümledi. Biz de bu vesile ile anladık ki, meğer parti manyağı haline getirilmişiz. Ankara'da sabah erken kalkan partiyi kurmuş! Anlaşılmış olmalıdır ki, ben de bu yazıyı sadece halka hizmet maksadıyla yazıyorum. Yerel seçimlerde karşımıza çıkacak partileri bilip incelemeliyiz ki, doğru karar verelim. İsimlerini de açık olarak yazıyorum, ezberlemek kolay olsun, mühürü basarken şaşırmayalım. Aklında tutabilen kendini üniversiteyi kazanmış sayabilir. Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), Anavatan Partisi (ANAP), Aydınlık Türkiye Partisi (ATP), Bağımsız Türkiye partisi (BTP), Büyük Birlik Partisi (BBP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokrat Parti (DP), Demokratik Halk Partisi (DEHAP), Demokratik Sol Parti (DSP), Doğru Yol Partisi (DYP), Emeğin Partisi (EMEP), Genç Parti (GP), İşçi Partisi (İP), Liberal Demokrat Parti (LDP) Millet Partisi (MP), Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Özgür Toplum Partisi (ÖTP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Saadet Partisi (SP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Yeni Türkiye Partisi (YTP) Demokrasi bu mu oluyor, derseniz evet biraz bu oluyor. Ama bu daha çok, siyaset değil de "ekonomi" olmuş oluyor... Demokrasinin ekonomisi!.. Türkiye'nin en büyük sektörü bu!.. Belediye başkanlıklarına, encümen ve meclislere girmek üzere 6.5 milyon kişinin "seçilmeye" hazırlandığını hesaba katarsak, karşımıza devasa bir sektör çıkacaktır. Siyaset sektörü!