| |
İğneli koltuklar
Çarşamba, saat 12.45... Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya'nın odasına girdik... Yanında "Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi" Ergül Güryel vardı. - Sayın Başkan... Neler oluyor? - Bizlerin en küçük lekesi bile büyük görünür... Başka kurum için küçük bir etik kural riayetsizliği, bizde büyük olaydır... Zira yargı, vatandaşın başvuracağı son yer.
ERGÜL GÜRYEL Ergül Güryel "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu eski Başkanvekili." Oğlu avukat Cenk Güryel, önceki gün "DGM tarafından gözaltına alındı." "Neler oluyor, bilmiyorum" diye konuştu: - Oğlum Turkcell'in Ankara'da, icra işlerine bakan avukatı... Ne yapmış, ne etmiş?.. Yanlış iş yapmasına imkan yok... Oğlumdan dolayı ben suçlanıyorum... Böyle saçma şey olur mu? Ergül bey bir süre sonra odadan çıktı. Biz, Yargıtay Başkanı ile sohbete devam ettik.
DGM'YE YAZI Bu sırada Başkan'ın önüne bir yazı geldi. Eraslan bey imzaladı. "Nedir" diye sorduk. Başkan: - DGM'ye yazdım... Elinizde Yargıtay üyeleri ile ilgili ne kadar bilgi ve delil varsa gönderin dedim. Biz de etik kurallara uymayanlar çıkabilir. Çıkarsa ayıklarız. Sonra da "yazının kurye ile hemen gönderilmesi" talimatını verdi. Ardından "bir talimat" daha: - DGM'yi telefonla arayın... Daha sonra elde edecekleri belge, bilgi ve delilleri de ayrıca göndersinler.
TELEFON KONUŞMALARI - Sayın başkan... Bu olay nasıl gelişti? - Pazartesi günü Adalet Bakanı sayın Cemil Çiçek geldi... Ömer Süha Aldan'la birlikte. - Size ne söylendi? - Söylenen şu: Bazı Yargıtay mensuplarının isimleri, telefon dinlemelerinde geçiyor... Neşter davası kapsamında... DGM'de bazı deliller var... İfadelerine başvuracağız. - Siz ne dediniz? - Dedim ki: Soruşturmayı derinleştirin... Ve Yargıtay'la ilgili evrakı bana gönderin... Derhal işleme koyacağım.
BİRKAÇ ÇÜRÜK Eraslan Özkaya: - Her konuya 45 yıllık meslek hayatımın titizliği ve şüpheciliği ile yaklaşırım... Tabii bazı münferit olaylardan yola çıkıp, tüm yargıyı suçlamak hoş değil... Her yerde birkaç çürük olabilir... Ama sanki yüksek yargının hepsi rüşvet almış gibi düşünmek büyük haksızlık.
DELİL Mİ, RİVAYET Mİ? - Sayın Başkan... Yüksek yargıda rüşvet olabilir mi? - Konuşulması bile fevkalade üzücü... Bakalım, göreceğiz... Gerçek bir delil mi?.. Yoksa rivayet mi? - Şu ana kadar size ulaşan bilgiler neler? - Geniş çapta telefon muhaberatından elde edilen bilgiler. - Kimlerin telefonu dinlenmiş. - Bilmiyorum. - Ya sizin telefonunuz? - Olabilir... Hiçbir şey söylemek mümkün değil.
EN SAĞLAM KURUM Yargıtay'a "girerken, çıkarken" bir gözlemimiz oldu. Herkes üzgündü. Yargıtay Başkanı dedi ki: - Elbette herkes üzgün... Üzülmemek mümkün değil... İnşallah korktuğumuz şekil ve boyutta olmaz... Ben şu inancımı hiç kaybetmedim: Yine en sağlam kurum yargıdır.
"ÇABUK DUYULUR" Bir kişi, Yargıtay'dan bir üye ile "davanın seyrini değiştirmek amacıyla" ilişki kurarsa... "Neler" yapabilir? Eraslan Özkaya'nın yanıtı: - Biriyle veya birkaçıyla ilişki kurdular diyelim... Heyet, beş kişi... O beş kişiden sadece birinin sağlam kalması bile yeterli. Başkan devam etti: - Böyle şeyler çabuk yayılır... Hemen deşifre olur... Herkes bilir... Beş kişinin, beşinin de ele geçirilmesi ise imkansızdır.
"ŞU DOSYAYI......." Eraslan Özkaya: - Böyle bir işe karışan üye, diğerine ne diyecek?.. Ancak "şu dosyayı daha iyi inceleyin" diyebilir... O kadar... Bunun dışında tek söz söylese, adı iş takipçisine çıkar. - Kaç yıldır Yargıtay'dasınız? - 20 yıldır. - Size hiç "şu dosyayı daha iyi inceleyin" diyen oldu mu? - Böyle söz söylenince alınırım... İncinirim... Ne yani, diğer dosyaları iyi incelemiyor muyum derim.
HAKİMİN MİRASI Başkan birkaç kez "şu sözleri" tekrarladı: - Yargıtay'da da etik değerlere uymayanlar çıkabilir... Ama neticeye ulaşamazlar. Sohbetin bir yerinde de şunları söyledi: - Ben titizim... Ailemden de aynı titizliği göstermesini isterim... Bizlerin, çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras, iyi bir isim.
HIRS VE AKIL Yargıtay Başkanı zaman, zaman "genç hakimlerle yaptığı konuşmaları" anlattı: - Onlara diyorum ki, aman dikkat... Aklın önündeki hırs, insanı yanlışa götürür. Sonra da bir "genel ilkeden" bahsetti: - Buralar, iğneli koltuklar... Madem bu koltukta oturuyorsun, dikkat edeceksin.
GENEL İLKE Vedalaşırken, sorduk: - Kafanızdan neler geçiyor?.. Şüpheleriniz neler? O bir "genel ilke" ile yanıt verdi: - Mahkeme kararı ile mahkum olana kadar herkes suçsuz sayılır.
|