Erbakan Hoca'nın laikliğe hizmeti

Siyasi "miad"ı dolmuş bulunduğundan Erbakan'ın 2.5 yıl hapis cezası yemesi, basında yeteri kadar ilgi çekmedi. Oysa, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Cumhuriyet tarihinin en önemli figürlerinden biridir. Öncelikle, Erbakan Hoca'ya kocaman bir teşekkür borçluyuz ve bu sebeple de cezasının "affedilmesi" çok çok yerinde olur. Bildiğiniz gibi, Erbakan Hoca, "yakalama müzekkeresi" çıkartılınca, gitti bir hastaneden "çürük raporu" aldı. Cezası erteledi. Peki gerçek "çürük" nerede? Bana kalırsa, çürüme, Prof. Necmettin Erbakan'ın ne bedeninde, ne de zihninde... Hatta, muhakemesinin hâlâ cin gibi olduğuna iddiaya bile girebilirim. Asıl "çürüme" zihniyettedir! Aksi halde, resmi kayıtlarda partinin parası olarak görünen 1 trilyon liranın, "sahte evraklarla" harcanmış gibi gösterilmesi mümkün olmazdı. Yıllar boyunca vatandaşlara "mümin kardeşlerim" diye seslenen bir kimsenin, "sahtecilik" yapması başka nasıl izah edelebilir? Her adımda dinin ve inancın faziletlerinden söz eden bir kişinin, bırakın böyle bir suça tevessül etmeyi, bu teklifi getirenin boğazını sıkması icap ederdi, normalde... İslam'ın "faziletlerini" şiar edinerek siyasette 40 yıl kalan bir kişinin, "yüz kızartıcı" suçtan mahkum olması, hem ibretlerin hem de cezaların en büyüğüdür. İşte bu sebeple de, Erbakan'a, şimdi onu 11 aylığına hapse tıkıp bir de "bedeni ceza" vermenin pek bir değeri yok. Erbakan asıl cezayı yedi. Sahtecilikten ömür boyu sabıka! Yıllardır adının yanında "hoca" (öğretici) sıfatı taşıyan bir siyasi figüre, bu "öğreticiliğinden" dolayı da ne kadar teşekkür etsek azdır. Neden Hoca'nın Cumhuriyetimize "büyük hizmetlerde bulunduğunu" düşünüyorum ve teşekkür etmeyi öneriyorum? Erbakan Hoca, siyasette kaldığı müddetçe Türk toplumunun, demokrasiye daha fazla sarılmasında, Atatürk'ü daha çok sevmesinde, Cumhuriyet ilkelerine daha fazla sahip çıkmasında "dolaylı olarak" büyük rol oynamıştır. Berbat fizik hocalarının, yüzbinlerce öğrencinin fizikten ebediyen nefret etmesinde ne kadar rol oynayabileceğini tasavvur edin... Ne ki, Erbakan, savunduğu siyasi çizgi bakımından "başarısız" görünse de, Türkiye'nin çıkarlarına olumlu etkide bulunmuştur. Onun söylemlerine ve icraatlarına bakan insanlar, "İslamcı siyasetin" çıkış yolu olmadığını görmüş ve anlamıştır. Erbakan, laisizmi perçinlemiştir. Buralarda bir "Kaddafi Cumhuriyeti" kuramamış olması başarısızlık ise de, aslında bir "hizmet"tir. Yarattığı "suyuna tirit" gerginliklerle, laisizm ve Cumhuriyet bekçilerini sürekli alarmda tutarak da, yerinde hizmet görmüştür. Bu olgu, Türkiye'de belki demokrasinin pekişerek gelişmesine belki de gecikmesine sebep olmuştur. Burası pek belirlenemez. Necmettin Erbakan, sonuç itibariyle ve dolaylı olarak Cumhuriyet'e hizmet etmiştir. En son işlediği suç ile "çürümüş" bir zihniyeti ortaya sergileyerek de son hizmetini yapmıştır. Sezer'in yerinde olsaydım, tereddüt etmeden affederdim!..