Porsche utandırıyor!

Porsche sahibi olsam, otomobile binmeye utanırdım. İnsanların bana "Şuna bak dünyanın en lüks ve itibarlı otomobiline biniyor bir de utanmadan yılda sadece 900 millyon lira vergi ödüyormuş" demelerinden çekinirdim. Yerin dibine girerdim. Porsche'yle, asgari ücrete (225 milyon lira net) denk hesapların bir gecede ödendiği söylenen Laila veya Reina'nın önünden bile geçmezdim. Zengin insanlara bu tip duygular yaşatmak toplumda "servet düşmanlığının" körüklenmesi anlamına gelebilir mi? Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın bazı açıklamaları "yaşadığı fakirliğin suçunu zenginlerde arayanları" cesaretlendirdiğini düşünüyorum. Unakıtan, vergi paketi üzerine yorum yaparken, alaycı bir uslüpla,
" P o r s - che kullananalara müjdem var. Ufak bir değişiklik yaptık. 300 milyar liralık Porsche'den 900 milyon vergi alırken, artık 9 milyar alacağız" dedi. Gelin bir hesap yapalım: 911 Turbo Porsche sahibi olmak isteyenin 236 bin 536 euro ödeme yapması gerekiyor. 236 bin euronun 85 bin 909 eurosu özel tüketim vergisi, 36 bin 82 eurosu ise KDV olarak devletin hazinesine gider. Yani otomobili alan devlete 114 bin euro (202 milyar lira) vergi ödemek zorunda. Porsche'ye binmek isteyen kişi için ayrıca 9 milyar liralık daha vergi (Otomobil kullanım vergisinde ağırlık yerine silindir hacmi baz alındığı için) konmasını önemsemez. Adam zengin. Bedelini ödeyerek, bir yaşam biçimi satın almaya hazır. Ama Porsche sahibini "Utandırmak, toplum içine çıkamaz hale getirmek, kızgın ve işsiz insanların hedefi yapmak doğru değil. Keşke, vergi adeletsizliğini, bozuk gelir dağılımını, peşin peşin tüketim vergisini ödeyerek zenginlik simgesini satın alanları teşhir ederek düzeltebilseydik...

Hangi kanun bono ödemesini engelliyor!
Özbekistan yolunda gazeteciler Başbakan Tayyip Erdoğan'a sormuş: "İmar Bankası'ndan bono alanlara neden ödemeye yapmadınız? Erdoğan kanunların izin vermediğini belirterek, "Vatandaş ne bilsin diyorlar. Hukuk öyle demiyor, kanunun bilmemek bahane değil. Böyle bir şeyin (sorumluluğun demek istiyor herhalde) altına giremezdik." Anlaşılıyor ki, Erdoğan mevcut kanunu yeni öğrenmiş. Çünkü daha çok değil bir ay önce bonoların ödeneceğini resmi olarak kendi hükümeti açıklamıştı. Ancak kamuoyunun anlamadığı bir nokta var. Örneğin hangi kanun, "ticari mevduatı" güvence altına alın diyordu? AKP İmar'ın ticari mevduatlarını güvence altına almasını bildi. Halbuki dünyanın her yerinde şirketler "basiretli bir tüccar gibi" davrandığı varsayılır. Yani şirketlerin bankalara yatırdığı ticari mevduat güvence kapsamında değildir. Ayrıca, İmar Bankası'na el konulduğu gün tasarruf mevduatında güvence kapsamı sadece 50 milyar liraydı. Hiçbir kanun bu limiti artırın demiyordu. Çıkardıkları yasa ile mevzuatı, uygulamayı bu denli alt üst eden Tayyip Erdoğan ve AKP milletvekillerinin bono işine gelince kanunu hatırlamaları ilginç...