kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavuz Semerci @ SABAH
 

Ilıcak yazmış...

Üzüldüm. "Vicdan ayarı bozuk" dediğim kişi meğer gazeteci Nazlı Ilıcak'mış. Ilıcak dün köşesinde, iki gün önce gazetesinde imzasız yayınlanan ve beni Karamehmet'in lobicisi olarak gösteren yazıyı kendisinin kaleme aldığını açıkladı. Ilıcak, geçmiş yazılarımdan alıntı yaparak, neden böyle bir kanıya ulaştığını da okuyucuyla paylaştı. Bu denli tecrübeli bir gazetecinin topluma ve bizlere örnek olması gerekirken, "İddiasını güçlendirme adına" yazdıklarımı çekiştirmesi ve okuyucularını yanıltması düşündürücü. Ilıcak'ın oğlu Mehmet Ali Ilıcak, çıkardığı gazetenin isim hakkı konusunda Çukurova ile mahkemelik. Bu yüzden olmalı, Nazlı Ilıcak, Çukurova konusunda objektifliğini yitirdi. Mehmet Emin Karamehmet ile şahsi bir hesaplaşma içinde. Bu gerçek, Ilıcak'ın Çukurova'nın devlete olan borçları konusunda yorum yapmasını engeller mi? Elbette engellemez. Yaptığı yorumlar mutlaka yanlış mı? Elbette hayır. Ama bazı gazetecileri lobici gösterip, Çukurova'yı eleştiren bir yazıyı kaleme alacaksınız, sonra bunu haber formatında, imzasız gazetenizde yayınlayacaksınız. Bu olmaz! Ilıcak diyor ki; "Semerci'nin Karamehmet lehine lobicilik yaptığına inanmam için bazı sebepler vardı." Şimdi ben kendisi hakkında inandığım bazı olumsuzlukları kaleme alsam ve sayfada imzasız yayınlasam ne olacak? "Yazıyı ben yazmıştım" demek için birinin bana "vicdan ayarı bozuk kişi" demesini mi bekleyeceğim? Ilıcak hakkımda istediğini düşünebilir. Buna saygı duyarım. Ama yazılarımı tekrar okumasını tavsiye ederim. Alıntı yaptığı Turkcell, Digiturk, Yapı Kredi ve Çukurova'nın son ödeme planı hakkında yazılarımın tümünde, kaynağından edinilmiş, kontrol edilmiş, yalanlanmayan bilgi var. Kamuoyu bunlardan yararlandı. İnsanlar yorumlarıma katılmak zorunda değil. Ilıcak diyor ki: Karamehmet, Yapı Kredi'den doğan borcunun 98 milyon dolarlık taksidini 31 Aralık 2003'e kadar ödemek mecburiyetindeydi. Bunu başarabilmek için Digiturk'ü Turkcell'e satmak zorundaydı. Turkcell'in yabancı ortağı Sonera ise buna karşı çıkıyordu. Semerci "İştah kabartan şirket" başlığı ile kaleme aldığı yazısında Digiturk'ü şöyle övüyordu: Turkcell'in satın almak istediği Digiturk 850 bin abone ve yıllık 250 milyon dolarlık ciroya ulaştı. Turkcell 1 milyar dolar piyasa değerine sahip şirkete 108 milyon dolara sahip olacak." Demek ki yabancı firma Sonera, menfaatlerinin o kadar farkında değil ki, 1 milyar dolar değerindeki Digiturk'ün 108 milyon dolara alınmasına, bir koyup 10 kazanılmasına karşı çıkıyor..." Ilıcak'a tavsiyem o haberi bir daha okusun. Okuduğunda görecek ki, Digiturk'ün satışı ile Karamehmet'in Yapı Kredi'ye ödeyeceği para arasında hiçbir ilişki yok. Satılan hisseler Karamehmet'e ait değil ki, parayı alıp, borcunu ödesin. Ayrıca Borsa bültenlerini incelerse, Turkcell Yönetim Kurulu'nun (Sonera da dahil) Digitürk'ü satın almak için yönetime yetki verdiğini ve bu yetkinin hâlâ geçerli olduğunu görürdü. Sonera'nın bu alıma daha sonra karşı çıkmasının nedeni ise farklı ve fazlasıyla spekülatif. Üstüne üstlük oradaki bilgilerin tümü, haberde vurgulandığı üzere, Digiturk'ün genel müdürü tarafından verilmişti. Anladığım kadarıyla Ilıcak, Çukurova ile ilgili hep olumsuz haber görmek istiyor. Objektif, karşı tarafa söz hakkı veren yazılardan pek hoşlanmıyor... Mehmet Emin Karamehmet'i tanımam. Çukurova'ya ait hiçbir şirkette çalışmadım. Yöneticileri ile oturup çay içmişliğim bile yok. Akşam Gazetesi'ni Çukurova'ya satan ben değilim. Yeni gazete çıkarmak için Karamehmet ile pazarlık da yapmadım. Sadece onbinlerce yatırımcısı olan, her ay 20 milyon kişiye fatura yollayan, onlarca şirketi ile olan bir grubun attığı adımı, ekonomi gazetecisi olarak izliyorum. Havadan sudan yazmak yerine bu tip olayları irdelemeye çalışıyorum. Nazlı Ilıcak'ın yazılarından da yararlanıyorum. Doğalgaz konusunda ondan çok şey öğrendim. Ümidim ve dileğim, Ilıcak'ın her konuda tarafsız, objektif, önyargısız ve çıkar çatışmalarından uzak kalmasıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bildirim hatası!   / 06-01-2004
 Kazık müjdesi!   / 04-01-2004
 Hangi mafya ile ilişki kuralım?   / 02-01-2004
 Defolayarak yönetmek   / 01-01-2004
 Bu bakanlar evden kovulur!   / 25-12-2003
 Porsche utandırıyor!   / 21-12-2003
 İştah kabartan şirket...   / 20-12-2003
 AKP'nin yanlışı   / 18-12-2003
 Bono konusunu bir kez daha düşünün!   / 17-12-2003
 Damat Tween neyi başarıyor?   / 16-12-2003
YAVUZ SEMERCİ
Ilıcak yazmış...
Üzüldüm. "Vicdan ayarı bozuk" dediğim...
İLKER SARIER
Halka hizmet olayı nasıl "iyi" yazılır?
Gazete...
ŞELALE KADAK
William Ford'la röportaj ve Ford Kocaeli...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
İkinci büyük sektörün atağı
İhracat rakamları, üretim...
Oysa tüm dünya onu tanıyacaktı
Oldum olası böyleydi o. Hem çocuk hem hırsız... Hem masum, hem...
İnsan evinde kendine sövdürmez
Ararat'ı Türkiye'ye getiren Belge Film'in sahibi Sabahattin Çetin,...
'Canım istedi, boyattım'
'Canım istedi, boyattım'
Bir yemek çıkışı basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Tarkan...
İlk arabası 74 bin Euro
İlk arabası 74 bin Euro
Ender Mermerci'nin küçük kızı Derin, ehliyet alabilmek için üç...
IMKB
E: 19,926 D:% 2.69
DOLAR
S: 1,355,000 D:% -1.10
EURO
S: 1,736,000 D:% -0.34
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Bizimcity | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.