BİR ülke düşünün. Her gün aynı isim, aynı logo ile iki ayrı gazete yayınlanıyor. Tercümanlar'dan bahsediyorum. Mehmet Ali Ilıcak, "Bu benim babamın kurduğu gazete. Babamın gazetesini yaşatacağım" diyerek "Dünden Bugüne Tercüman" adlı gazeteyi çıkarıyor. Çukurova Grubu ise "Sayın Ilıcak, siz bize Akşam Gazetesi'ni satarken, Olaylara ve Halka Tercüman Gazetesi'nin isim hakkını da verdiniz. Babanınız malını sattınız. Borçlarınızı bile ödedik. Şimdi hiç bir şey olmamış gibi aynı logo ve isimle gazete çıkarıyorsunuz" diyor. Mahkemeler ise aylardır sorunu çözemiyor. Sonuçta iki Tercüman var. Ilıcaklar'ın Tercümanı, Çukurova'nın ödeme planının ayrıntılarını haber yaptığım için beni lobicilikle suçlamıştı. Bende üzüntülerimi belirten bir yazı yazdım. Yazımda Ilıcaklar'ı eleştirirken, Çukurova Grubu'nun çıkardığı Olaylara ve Halka Tercüman ismini kullandım. Yanlış yaptım. Doğrusu Dünden Bugüne Tercüman olacaktı. Bu yanlışlık benim dikkatsizliğim. Ama mevcut durum Türkiye'nin ayıbı. Sonuçta İki Tercüman'dan biri fazla. Bu olay, marka ve isim haklarına tecavüzleri durduramak için yasal boşlukların olduğunu gösteriyor. Bu tip suistimallerin engellenebilmesi için yeni bir yasa tasarısının hazırlandığı belirtiliyor.