|
|
|
|
|
Suriye'nin imajını değiştirebilirim
|
|
Suriye'nin First Leydi'si Esma Esad, "İngiltere'de yaşarken Suriye'nin batıdaki yanlış imajını değiştirmeye çalışıyordum" diyor Bugün yine ülkemin imajı için uğraşıyorum. Sorumluluk çok büyük. Ülkemin daha iyi temsil edilmesi gerektiğine inanıyorum..
SURİYE Cumhurbaşkanı'nın eşi Esma Esad ile Şam'ın tepesindeki sarayda, ağzına kadar kitap dolu bir odada konuşuyoruz. Sakin konuşmaya çabalıyor ama pek heyecanlı gözüküyor. Fotoğrafçılar etrafımızda dönüp duruyorlar. Flaşlar patlıyor, irkiliyoruz. Hani içimizde bir duygu bir an önce gitseler de kadın kadına konuşsak. Şöyle bir etrafıma bakınıyorum, First Leydi gülümsüyor. O sırada fotoğrafçılardan biri Esma Esad'ı uyarıyor. "Hanımefendi, mümkünse saçınızı gözünüzün önünden çeker misiniz?" Esma Esad, "Hangi saçı?" der gibi bakıyor, sonra elini alnına atıyor, bir taraftan da bana göz kırpıyor. Karşımda oturan bu nazik, sevimli ve zarif kadının ne duygular içinde olduğunu merak ediyorum. Kalk taa Londra'dan gel Suriye'ye yerleş. Kariyerini, arkadaşlarını, aileni bırak... Bu satırları okuyan çoğu kişinin "Aman canım biz de bir devlet başkanı bulsak biz de gideriz her yere" dediğini duyar gibiyim. O iş o kadar da kolay değil. İnanın bana. Aşk lazım, başka türlü olmaz.
KOCAM FOTOĞRAF ÇEKİYOR *Bütün dünya kocanızı tanıyor. Suriye Cumhurbaşkanı'nın birçok özelliğini biliyoruz. Peki baş başayken kocanıza baktığınızda ne hissediyorsunuz? -O benim ideal partnerim. Kocam ailesiyle zaman geçirmeye bayılır. Hem çok iyi bir eştir hem de çok iyi bir babadır. Ayrıca çok iyi bir dinleyicidir. İnsanların söyledikleriyle yakından ilgilenir.
*Başar Esad'ın dünyanın bilmediği bir özelliği var mı? -Biz ailecek basit şeylerden hoşlanırız. Örneğin kocam fotoğraf çekiyor. Fotoğraf çekmekten çok hoşlanıyor. Ayrıca en sevdiği şey yeni teknolojiyi hayata geçirmek, rutin hayata monte etmek.
HAYATIMDA DEĞİŞİKLİK YOK *Siz Londra'da doğdunuz, çok iyi İngilizce konuşuyorsunuz. Peki ne zamandan beri Arapça biliyorsunuz? -Erkek kardeşim ve ben, Arapça konuşabilir ve yazabiliriz. Uzun zamandır bu böyle. Daha önce de dediğim gibi İngiltere'de yaşarken Suriye'yi sık sık ziyaret ederdik. Bu arada sadece İngilizce Arapça değil, Fransızca ve İspanyolca da biliyorum.
*İngiltere'de yaşıyor, bir bankada çalışıyordunuz. Bir anda hayatınızın erkeğini buldunuz ve evlenip First Leydi olarak Suriye'ye geldiniz. Bu nasıl bir duygu? Hayatınız toptan değişiyor. -İçtenlikle söylüyorum, hayatımda büyük değişiklik olmadı. Londra'da gelenek göreneklerine bağlı Suriyeli bir ailenin içinde oturuyordum, şimdi yine Suriye'de kendi Suriyeli ailemi kurdum. Alışkanlıklarım, yaşam biçimim, değer yargılarım, hiçbir şey değişmedi. Suriye'deki hayatın aynısını Londra'da ben zaten yaşıyordum, buralara da çok yabancı değildim.
*Kocam ve ben basit şeylerden hoşlanırız" dediniz. Düğününüz de mi bu yüzden aile arasında yapıldı? -Çok özel, çok çok özel bir seromoni oldu, burada yaptık. İkimiz de böyle olsun istedik.
ATA BİNMEYİ ÇOK SEVERİM *Hayatımda hiçbir değişiklik olmadı" diyorsunuz. Peki kariyer hayalleriniz? -Yurtdışında çalışan bir Suriyeli olarak, her zaman ülkeme yardımcı olmak istedim ve buna çalıştım. Batıdaki yanlış Suriye imajını silmeye uğraştım. JP Morgan'daki işimi bıraktığımda büyük bir sorumluluğu bıraktığımı biliyordum. Şimdi bulunduğum pozisyonda üzerime eklenen sorumluluğun daha fazla olduğunu düşünüyorum. Yine Suriye'nin imajı için çalışıyorum, yine ülkemin çok daha iyi temsil edilmesini sağlamak için uğraşıyorum. Yani aslında işim açısından çok daha farklı bir pozisyonda değilim, sadece haritada bulunduğum yer değişti.
*Londra'daki bir gününüzü tahmin edebiliyorum, peki Suriye'de bir gününüz nasıl geçiyor? Suriye'nin First Leydi'si olarak alışkanlıklarınız nelerdir? -İnanır mısınız, öyle fiks bir rutin programım yok. Benim için önemli olan özel hayatımla, profesyonel hayatımı ayırabilmek. İkisinin de benim için önemi çok büyük ve ikisine de yeterince zaman ayırmaya çalışıyorum.
*First Leydi'liğin getirdiği görevler dışında kocanızla nasıl zaman geçirirsiniz? -Spor yaparız. İkimiz de spor yapmayı çok seviyoruz. Suriye'de 4 mevsimi yaşayabildiğimiz için her tür sporu yapma şansına sahip oluyoruz.
*En çok hangi sporu yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Örneğin kayak? -Onu da severim ama koşmayı ve su sporlarını daha çok seviyorum. Londra'da yaşadığım dönemde düzenli olarak ata binerdim. Ata binmeyi çok severim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|