|
|
|
|
Ailenizin Doktoru
Ertesi sabah hapları ve doğum kontrolü (2) Değerli okurlar, bugünlerde batı dünyasında adından sıkça bahsedilen ve tartışmalara yol açan 'ertesi gün hapları'nı geçen yazımda biraz anlattım. Herhangi bir korunma yöntemi olmaksızın gerçekleşen cinsel birleşmeden sonra kullanıldığı için 'acil korunma' da denilen ertesi gün hapları, klasik olanlardan daha yüksek doz östrojen ve/veya progesteron içeren doğum kontrol haplarıdır. Şüpheli ilişkiden 72 saat sonraya kadar ilk dozu alınır ve ilk dozdan 12 saat sonra aynı doz tekrarlanır. Kullanım alanı hiçbir zaman rutin korunma olmayıp, kullanılan kondomun yırtılması veya sızdırması, düzenli alınan doğum kontrol haplarının iki ya da daha fazla sefer unutulması gibi diğer yöntemlerin aksadığı haller, tecavüz ya da zorla cinsel ilişkiye maruz kalmak gibi istek dışı durumlar ve planlanıp önlemi alınmamış birliktelikler sonrası istenmeyen gebeliklerin engellenmesinde faydalı olabilir.
HASTALIK ENDİŞESİ Şimdi tartışmaları incelersek, bu ilaçların reçetesiz satılmasına karşı olanların en sık vurguladıkları, rahme yerleşmiş olsun ya da olmasın yumurta döllendikten sonra yaşamın başladığı ve buna engel olmanın bir yaşamı sona erdirmek olduğudur. Ertesi sabah haplarının yaygın kullanımının getirebileceği ahlaki çöküntü de endişeler arasında yer alıyor. Bu grup daha çok konuya ahlaki açıdan yaklaşanlardan oluşuyor. Aynı safta olup da, daha bilimsel bakışı tercih edenler ise, ilaca ulaşmanın kolaylaşması ile özellikle düzenli cinsel yaşamı olmayan gençlerin standart korunma olarak bu yöntemi tercih etmeye başlayacaklarını, bunun da kondom kullanımını azaltacağını söylüyorlar. Dolayısı ile kondomun engellediği AIDS, Hepatit B, Hepatit C, bel soğukluğu, frengi gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklar yayılarak artacaktır.
REÇETE TARTIŞMASI Aralarında Amerikan Tıp Derneği ve Obstetrik Jinekoloji Birliği gibi ciddi bilimsel kurumların da yer aldığı reçetesiz satışa taraf olanlar ise, ilaca ulaşımın kolaylaştırılması gerektiğini savunuyorlar. Yürürlükteki uygulama nedeni ile gerçekten ihtiyacı olanların yüzde 25'inin ilacı temin edemediklerinden hamile kaldıklarını, bunun ise çok daha ciddi fiziksel ve psikososyal sorunlar getirdiğini iletiyorlar. Tamamen reçetesiz hale gelmese bile, doktor haricindeki hemşire, ebe, eczacı gibi tıbbi personelin de ilacı verebilmesi, sonra kullanılmak üzere önceden ilaç yazılabilmesi gibi alternatif çözümler de üretiliyor. Ülkemizde de reçete ile alınabilen ertesi sabah hapları, amacına uygun kullanıldığında kaldırılması daha ağır olabilecek sonuçları engellemektedir. Buna karşın konuya pragmatik yaklaşıp, ahlaki boyutu göz ardı etmek, toplumsal değerleri tehdit edeceğinden doğru olmayacaktır. Sağlıkla kalın
|
|
|
|
|
|
|
|
|