|
|
 |
|
 |
  |
|
"Karşı Pencere"nin romantik yakışıklısı
Ferzan Özpetek'in 'Karşı Pencere'si İtalyan sinemasının 'ilah' kadar yakışıklı oyuncusu Raoul Bova'yı Türk izleyicisiyle buluşturdu... Raoul, çekiciliğinin faturasını ödemek için çok çalıştığını itiraf ediyor.
Raoul Bova, her İtalyan kadınının hayranlık duyduğu hatta 'yarı tanrı' olarak gördüğü bir oyuncu. Türk kadını onunla, Ferzan Özpetek'in bol ödüllü filmi 'Karşı Pencere' sayesinde tanıştı... Marie Claire dergisi, 'Akdeniz güneşi kadar yakıcı' olarak tanımlanan Raoul Bova'yla röportaj yapınca yakışıklı oyuncunun ruh dünyası gözler önüne serildi...
'Kaçak Prenses' filminde denizden adeta Yunan tanrısı Helios gibi çıktığınız günlerden bu yana neler yaşandı? R.B.: Onun üzerine 24 film daha çektim. Biraz daha yaşlandım. Çok da çalıştım. Ama hâlâ yüzüyorum. Benim ilk hayalimdi iyi bir yüzücü olmak.
Peki ne oldu o hayallere? R.B.: 19 yaşında dereceli bir yüzücüydüm. Ülke çapında madalyalarım vardı. Avrupa Olimpik Şampiyonası'nda kaybettim. O günden sonra bir daha asla yüzemedim. Uzun yıllar geçmesi gerekiyordu.
BİR GECEDE ŞÖHRET OLDU Peki o hayallerin yerini alabilecek hiçbir şey olmadı mı hayatınızda? R.B.: Varlıklı bir ailem yoktu ve cebimde de çok az param vardı. Birileri modellik yapmamı teklif etti. Hayatımı kazanmak zorundaydım ve başladım. Zaten başka neler yapabileceğimi bilemeyecek kadar sancılıydım. Ajansım beni bir televizyon filmi için seçmelere katılmaya ikna etti. Bir gecede şöhret oldum.
Güzel insanın yeterince zeki olmadığına dair bir önyargı mevcuttur. Zaman zaman bunun bir tür ceza olduğunu düşündünüz mü? R.B.: Belli bir yaşa kadar bunu hiç hissetmedim. Ne zaman ki modellik yapmaya başladım bu ikilem de girdi hayatıma. Sonra oyunculukta karar kıldım. İkilem daha da büyüdü.
Modellikten oyunculuğa geçmeye cesaret ettiniz bir kere! Bu yetmez mi? R.B.: O zaman, hoş ama boş olmayan biri olduğunuzu kanıtlamak için, başkalarından iki kat daha fazla çalışmanız ve süreklilik göstermeniz gerekiyor.
CEZA OLARAK GÖRMEDİM Zeki misiniz size kalırsa? R.B.: Fiziksel çekiciliğimi hiçbir zaman ceza olarak görmedim. Tam tersi, bunu bir meydan okuma olarak aldım. Evet, belki herkesten daha fazla çalışmam gerekiyordu ama sonuçta hayatta her şeyin bir bedeli var.
Karşı Pencere'deki rolünüz kısa ama çok başarılıydı... R. B.: Çünkü bir Ferzan Özpetek filmiydi. Çalışmaya can attığım bir isimdi. Aslında başta tereddütlerim vardı. Ferzan Özpetek adına değil, bana çok şey katacağını gayet iyi biliyordum, tereddütüm rolün içeriği ile ilgiliydi.
Her İtalyan kadınının uzaktan uzağa flört ettiği bir erkeksiniz. Sizi neler hayal kırıklığına uğratır? R.B.: Yaşananların üzerinden belli bir zaman geçince tepkilerimi unutuyorum. Sadece öncesi ve sonrası kalıyor. Biri güzel anlar, diğeri ise sözünü ettiğiniz kırıklık anları. Ama sonuçta o kırıklıklar da sizin hatanız.
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|