kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Sağ siyaset ve değişim

Çinliler birine beddua edecekleri zaman 'Tanrı seni geçis döneminde yaşatsın derlermiş.' Geçis dönemlerinin en sancılısının büyük değişimlerin tam ortası olduğuna, eski dönemden yeni döneme geçişin toplumun her kesimi için bir dizi krizle yüklü olduğuna kuşku yok. Biz Türkler'in yeni 'kızıl elma'sı durumundaki 'değişim' süreci, Çinliler'in beddua olarak bahsettiği geçiş dönemine karşılık geliyor tam olarak. Değişim, krizleriyle ve imkanlarıyla hayatımıza damgasını vuruyor... Türk siyasal hayatı, değişimle ilişkisi bakımından muhafazakâr özellikler gösterir. Bir önceki dönemden yeni bir döneme geçiş çok yavaş ve ancak süreklilik yoluyla olur. 'Buralı' olmak, değişimin radikal süreçlerin hızını reddettiğini ve 'kopuşlarla' değil ancak 'eklemlenmeler' yoluyla olabileceğini bilmek anlamına gelir.

***


Muhafazakârlığın babalarından Edmund Burke'un yaklaşımları, Türk siyasal hayatının değişim karşısındaki reflekslerini izah etmek bakımından açıklayıcıdır. Burke, 'değişim'e karşı çıkmamış, 'değişimin yöntemleri'ne bakarak pozisyon almıştır. Değişimin, toplumun geleneklerinin ve kurumlarının içinden yürüyerek gelişmesi halinde anlamlı olduğunu, sürekliliğin reddi anlamına gelmesi durumunda toplumun değerlerini ve bir arada yaşama kodlarını zedeleyeceğini belirtmiştir. Fransız Devrimi'ne karşı çıkması, O'nun değişim karşıtı gibi gösterilmesine yol açmıştır. Oysa Fransız Devrimi'ne itirazı toplumsal değerler arasında kopuşlar meydana getirmesi, geleneksel kurumların mirasını reddetmesi ve süreklilik fikrine karşı olmasıdır. Dolayısıyla bir muhafazâkar olarak 'devrim' fikrine karşı olmaktan çok, toplumsal sürekliliğin zedelenmesine karşıdır. Bu nedenle Amerikan ve İngiliz devrimlerini desteklemiştir. Çünkü O'na göre bu devrimler rayından çıkmış toplumsal değerlerin yeniden doğru bir hat üzerinde akması için yapılmıştır. Bugün dünyanın çeşitli yerlerinde muhafazakarlığın 'statükoculuk'la eş anlamlı ele alınmasına karşılık, temelde Burke gibi düşünürler muhafazakârlığın 'toplumsal ve siyasal itiraz' fikri olarak üretilmesine zemin hazırlamışlardır. Burke, Kral'a itiraz etmiş ve toplumun layık olduğu yönetimi ve refahı sağlayamadığı için meşruiyet kaybına uğramakla suçlamıştır. Böylece 'değişim' karşısındaki pozisyonunu 'değişimin yöntemleri'ni önceleyerek belirlemiştir. Muhafazakârlığı da 'süreklilik içinde değişim' fikri ile barışık bir düşünce ve siyaset olarak üretmiştir...

***


Türk sağı'nın çoğu zaman 'değişimin yöntemleri' temelinde geliştirdiği itirazlarını 'değişim' fikrine karşı olmak biçiminde bir aşırı-yorum ve ve siyasete dönüştürdüğü söylenebilir. 'Devletçilik' yerine 'piyasa' fikrine doğru açılımları yapmış olan sağ siyaset, siyasi değerler karşısında aynı ataklığı gösterememiştir. Hatta sağ siyasetin siyasi liberalizmle ilişkisinin zaman zaman husumet'e vardığı dönemler olmuştur. Ekonomik liberalizmle bir sorunu yokmuş gibi gözüken sağ siyasetin siyasi liberalizmle bu derece sorunlu olması, siyasal hayatı kilitleyen dinamiklerin başında gelmektedir. Ekonomik liberalizm konusunda kendini rahat hisseden sağ siyaset, siyasi liberalizm karşısında, ekonomik liberalizme karşı olanların siyasi liberalizme karşıtlığı kadar şiddetli bir tutum almıştır. Bunun en büyük sebebi, bir yandan sağ'ın bilinen tutuculuğu, öbür yandan değişimi dillendirenlerin gelenekle sorunlu ve toplumsal sürekliliği dikkate almayan 'değişim yöntemleri' öne sürmeleridir. Zaten öteden beri 'fikir temelinde siyaset'le arası hoş olmayan sağ, 'değişimin yöntemleri'ne olan itirazını 'değişim'in bizzat kendisine yönelten bir derinliksizlik sergilemiştir.

***


Bugün, değişimin en kritik dönemeçlerini geçiyoruz. Değişim artık bir 'siyasi tercih' olmaktan çok 'yapısal zorunluluk' olarak önümüzde. Yapısal zorunluluk olması kanunların değişimini ve kurumların yönetim şemalarını değiştirmeyi mümkün kılıyor ama bu tek başına yeterli değil. Değişim esasında biçimsel olmaktan çok zihinsel bir süreçtir. Zihniyet değişimi olmadan şekil değişiklikleri ile bir yere varılmaz. Dünyanın dinamizmi karşısında, Türkiye'deki değişimin zihinsel tarafı, biçimsel tarafının gerisinde kalmaktadır. Uzun zamandır sağ iktidarlar çıkaran ve sağ'ın oy potansiyelinin ezici bir sütünlüğe sahip olduğu Türkiye'de, sağ düşüncenin sadece siyasetçilere has bir şey olmadığı, bir tür yaygın bilinç durumu olduğu göz önüne alınırsa, 'değişimin yöntemleri'ne karşı geliştirilen reflekslerin 'değişim'i kilitlemeye devam ettiğini tesbit etmek gerekir. Fakat her şeye rağmen Türkiye 'değişimin yöntemleri' konusunda kendi geleneğine has bir tutum geliştirmiştir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yüksek siyaset   / 24-12-2003
 AB'nin ön bahçesi mi, yeni Ortadoğu mu?   / 21-12-2003
 Cumhuriyet ve siyasal özgüven   / 19-12-2003
 Sayısal denge, siyasal çözüm   / 17-12-2003
 Saddamizm   / 15-12-2003
 Siyasi liberalizmin sosyal derinliği   / 14-12-2003
 Coğrafyanın gücü ve riskleri   / 12-12-2003
 Sol ve yerli değerler   / 10-12-2003
 Özür ve düzeltme   / 09-12-2003
 Sağ siyaset ve değişim   / 08-12-2003
ERDAL ŞAFAK
Marslılar ile Venüslüler
El Kaide kaynaklı terör...
AHMET HAKAN COŞKUN
Tekrara düştüm
Yine böyle kasvetli ve karanlık bir...
MEHMET BARLAS
İsmet İnönü'nün hayatı bizim yakın tarihimizdir!
Dün...
ÖMER ÇELİK
Irak ve tarihin sonu (I)
Irak merkezli tartışmalar çok...
HINCAL ULUÇ
Çünkü o benim yolumdu!..
"HARİKASIN Tolgahan" dedim...
İSYAN ÇIKTI
İSYAN ÇIKTI
1988'den önce doğan bayan futbolcuların ligde oynamasını yasaklandı.
TERİM BİZE GÜVENİYOR
TERİM BİZE GÜVENİYOR
"Fatih Terim iyi insan, iyi teknik direktör. Tamas, Bratu ve bana çok...
YÖK'te yeni dönem
YÖK'te yeni dönem
Hükümetle ilişkileri yumuşatmaya çalışan yeni YÖK Başkanı Teziç,...
Çiçek: AB'ye uyalım herkese dokunalım
Çiçek: AB'ye uyalım herkese dokunalım
Bakan Çiçek, dokunulmazlıkta AB standartına uyularak, tüm...
Antalya sele teslim: 2 ölü, 4 kayıp var
Antalya sele teslim: 2 ölü, 4 kayıp var
ANTALYA'DA 3 günden bu yana etkisini sürdüren yağış kentte panik...
İstanbul Noel'i kutladı
İstanbul Noel'i kutladı
Hıristiyan cemaatinin en büyük bayramı ve Hz. İsa'nın doğum günü...
 
    Ana Sayfa | Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon
Spor | Hava Durumu | Günaydın | Astroloji | Magazin | Sağlık |
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.