MALİYE Bakanı Unakıtan vergi idaresini yeniden yapılandıracaklarını ve 8 bin yeni denetim elemanını piyasaya çıkaracaklarını söyledi. Unakıtan, "Bundan sonra vergi affı yok. Artık herkes denetlenecek" dedi.
***
8 bin maliyeci sokağa iniyor
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan açık konuştu: Bundan sonra vergi affı yok. Bu anlaşılmalı. Artık herkes denetlenebilecek
Denetim elemanlarımız 3 bin civarında. Ancak artırıyoruz. Belli bölgeler ve sektörler seçince denetim de etkinlik de yükseliyor.
MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan, vergi idaresini yeniden yapılandıracaklarını ve 8 bin yeni denetim elemanını piyasaya çıkaracaklarını açıkladı. Unakıtan, bankalardan geçmesi gereken nakit tutarını 10 milyar liranın altına çekeceklerini ve bu kurala uymayanlara para cezası verileceğini söyledi. Maliye Bakanı, SABAH ekonomi ekibinin 2003 yılı uygulama sonuçları ve 2004 beklentilerine yönelik sorularını şöyle yanıtladı:
* Mükellef Odaklı Maliye: Mevzuattan kaynaklanan çok büyük bir sıkıntımız yok. Ancak vergi idaresinin yeniden yapılandırılması gerek. Mesele, vergi idaresini otonom yapalım, Gelirler Genel Müdürü'nü müsteşar yapalım meselesi değil. Vergi idareleri, mükellefle karşılaşma noktası. Bölgesini, mükellefini takip etmeyen vergi dairesi ile bir yere varamayız. Vergi dairesi kendi bölgesinde kaç işyeri var, ne kadarı kapanmış, ne kadarı açık, ekonomik durumları nedir? Bunları bilmek zorunda. Bugün vergi daireleri, haldır haldır beyanname topluyor. Beyanname alırken, kimin verdiğine bakamıyor bile.
* Tahsilat Timleri: Vergi Daireleri Otomasyon Projesi (VEDOP) ile Maliye yol almış. Takdir edilecek bir hizmet. VEDOP-2 ile bunu tamamlamamız lazım. Düğmeye bastık, 2004'te bitireceğiz. Vergi tahsilatını bankalar yapacak. Beyanname alma süreleri değiştirilecek. Şu anda en az 10 memur tahsilatta çalışıyor. Yeni dönemde bu iş gücünden tasarruf sağlayacağız ve daha etkin değerlendireceğiz. Kurumlar Vergisi mükelleflerinden başlanarak beyannameler internet üzerinden alınacak. Vergi dairelerinde 40 bin eleman var. Bunların yüzde 15-20'sini denetime vermemiz lazım. Denetim elemanlarımız 3 bin civarında. Bundan sonra herkes denetlenebilecek. Belli bölgeleri ve sektörleri seçtiğinizde denetimin etkinliği de artıyor.
* Affetmem Asla: Önemli olan şu. Bundan sonra vergi affı olmayacak. Bu noktayı toplumumuzun kafasına yerleştirmemiz lazım. Bütçenin genel ekonomideki payını küçültmemiz lazım. Genel vergi yükünün de azalması lazım. Kayıt dışı ekonomiyi azalttıkça, dolaylı vergileri de indireceğiz. Kayıt dışı ekonomi konusunda yabancılarla da çalışıyoruz. IMF ekibi, bir rapor hazırlıyor. Biz de bir stratejik planı oluşturuyoruz. Sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışıyoruz. Otomatik kontrol sistemleri kurmayı hedefliyoruz. Her sektörde her şehirde kriterler belirlenecek. Meslek komiteleri, defterdarlar birlikte çalışacak. Asgari geliri tespit edeceğiz. Ancak bu hayat standardı gibi bir vergi olmayacak. Yani kazanmayandan vergi alınmayacak. Mükelleflere, "daha az beyan edebilirsin, özgürsün ama ben sorarım" diyeceğiz.
* Para Takibine Caydırıcı Önlem: Bankalardan geçmesi gereken nakit tutarını 10 milyar liranın altına indireceğiz. Bunu kararlılıkla uygulayacağız, hatta para cezası bile vereceğiz.
* Asgari Ücret Formülü: Başbakan'ın gönlü istiyor ki, fakir fukara, garip guraba rahat etsin. Bu nedenle, "nasıl fazla asgari ücret verebiliriz?" diye sordu. Bizim hesabımız şöyle: Ekonomik dengeler bozulmasın, özel sektörün rekabet gücü düşmesin, ihracat azalmasın, işsizlere yeni işsizler katılmasın, bütçeye fazla yük gelmesin, ücretliye de daha fazla gelir aktarılsın. Bu, 5 bilinmeyenli denklemi de geçti. Başbakan, "Asgari ücretteki artışın, işverene yükü yüzde 20 olsun. Kalanını devlet, prim ve vergi yükünü azaltarak karşılasın" dedi. Olur mu olmaz mı bakıyoruz.
* Pompada Kaçağa Geçit yok: Akaryakıtta vergi kaybı çok fazla. Kaçakçılık yapana çok iyi para kazandırıyor. Akaryakıt istasyonlarındaki yazar kasa uygulamasını genişleteceğiz. Akaryakıt ithal eden merkezlere de otomatik sayaç koyacağız.
* Vergi Kültürü: Vergi ödenmesi bir kültür meselesi. Bir seferinde İsviçre'de toplantıdaydık. İsviçreli, "Ceza ödemem gerekiyor. Kalkmalıyım" dedi. Aynı masada bir Yunanlı da vardı. O da "ne gerek var?" dedi. İsviçreli ise "Ne dediğini anlamadım" karşılığını verdi. Yunanlı ise "Sen anlamazsın" dedi. Vergi kültür meselesi. Vergi kaçırılmasın dediğimiz zaman adaletli vergiden bahsediyoruz. Bu, "Fiktif kazançtan vergi al, sermayeyi kediye yükle" yaklaşımı değil. Vergi ödememek insanları rahatsız etmeli. Örneğin, almadığımız her faturanın faturasını toplum ödüyor. Faturayı almadığımız yer değil, biz ödüyoruz.