|
|
|
|
Bu şaraplar yıllandırılmıyor
Yüzyıllardır sofralara renk katan şarap, çeşitleriyle şaşırtır hale geldi. Böğürtlenden kavuna, 16 çeşit meyveden yapılabilen meyve şarapları ise, 8 bin yıllık bir geçmişe sahip üzüm şarabına alternatif oluşturuyor. Yeni yeni Türk mutfağına giren meyve şaraplarının üretim yeri ise, İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı Şirince Köyü. Seçkin bahçelerden toplanan mevsim meyvelerinden yapılan şarapların üretim süreci ise üzüm şarabıyla aynı. Şimdilik 16 çeşidi olan meyve şaraplarına sürekli yenileri ekleniyor. Alkol derecesi meyvenin şeker oranına göre 8.5 ile 10 derece arasında değişen meyve şarapları, üzüm şarabıyla aynı şekilde yapılıyor. Meyveler toplandıktan sonra şırası çıkarılıyor. Elde edilen şıra belli bir fermantasyon sürecinden geçiriliyor ve dinlenmeye alınıyor. Dışarıdan herhangi bir kimyasal madde eklenmeden dinlendirmeye alınan şarabın dolumu, satışa çıkarılacağı zaman yapılıyor. Açıldıktan sonra 20-25 gün dayanabilen meyve şarapları, üzüm şarabının tersine yıllandırılmıyor. Meyve şaraplarının bildiğimiz şaraptan bir diğer farkı ise soğuk içilmesi. Türkiye'de meyve şarapçılığı küp şarapçılık olarak köylerde yıllardır yapılıyor. Ama fabrikasyon üretime geçilmesi ve ürünlerin pazarlanması, Türkiye'de ilk kez 5 yıl önce bir Alman vatandaşı tarafından gerçekleştirilmiş. Doğma büyüme bağcı olan Helmut Kraus, Türkiye'ye yaban mersini aramak için geldiğinde Şirince kasabasını keşfetmiş. Burada, meyve şarapları üreten bir fabrika kuran Kraus'un kurduğu Artemis Şarapçılık, kısa sürede Ankara ve İstanbul'da temsilcilikler açmış. Şarap butiği işletmecisi Canan Işık da bir yıldır meyve şarabı satıyor. Meyve şaraplarına ilginin her geçen gün arttığını söyleyen Işık, "Daha çok 18-45 yaş arası kadın ve gençlerden ilgi görüyoruz. Biliyorsunuz, Türk erkekleri kolay kolay aslan sütünden vazgeçmez, ama onların bile ilgisini çekmeye başladık" diye konuşuyor. Işık, en çok 'karadut' ve 'kavun' şarabının tercih edildiğini belirtiyor.
Nevruz TOL
|
|
|
|
|
|
|
|
|