|
|
Hakan Şükür’ün son 50 yılın en iyi futbolcusu seçilmesine itirazım var!
Efendim, UEFA 50 yıl dönümünde Avrupa'ya mesajını yolladı: "Son 50 yıl için de gelmiş geçmiş, en iyi futbolcuyu bildirin!..." Almanya Franz Beckenbauer'i değil Fritz Walter'i bildirdi. Fransız Micheal Platini'yi değil Just Fontaine'yi seçti. İtalya Franco Baresi'yi değil Dino Zoff'u bildirdi. İngiltere, David Beckham'ı değil Bobby Moore'u buldu. İspanya Raul Gonzales'i değil, Alfredo Dı Stefano'yu bildirdi. Hollanda Marco Van Basten'i değil Johan Cruyff'u bildirdi. Türkiye olarak ise Hakan Şükür'ü bildirdik. Peki soruyorum; Bu kararı hangi jüri hangi toplantıda verdi? Biliyorum gülüyorsunuz. Atv'de, "Her şeyi ben yaptım. 80 yıllık Cumhuriyet tarihinini en büyük başkanı benim..."diyen Sayın Haluk Ulusoy, Hakan Şükür'ü kendi seçti kendi bildirdi. Amaç sadece futbol oynamak olsaydı elbette orada ki isimler Beckenbauer olurdu, Beckham olurdu, Raul olurdu, Şükür olurdu. Amaç; futbola olan saygın hizmet! İşte bu nedenle Hakan Şükür'ün gelmiş geçmiş en iyi futbolcu seçilmesine itiraz ediyorum. Sayın Ulusoy'un tek başına aldığı bu kararı şiddetle reddediyorum. Bu karar: Metin Oktay'a yapılan saygısızlıktır. Can Bartu'yu yapılan saygısızlıktır. Recep Adanır'a yapılan saygısızlıktır. Çünkü; Onlar Türk futbolunun, misyonerleridir. Biz futbolu onlar yüzünden sevdik! Haaaa. Hakan Şükür ne yaptı ki! İtalya'ya gidip, "Torino'lu Şaban" olarak dönmek bir ödül mü! O zaman; İspanya'ya gidip attığı gollerle "Matador" olan Nihat Kahveci için ne diyeceğiz! Son söz; Toplumun kahramanı olmayanlar, nasıl 50 yılın "En iyi futbolcusu" seçilir ki!
|