* Eğitime katkı tüm Türkiye'ye yayıldı mı? Biz 180 kişiyiz ve 90 ayrı yerde faaliyet gösteriyoruz. Çok şubeli bir banka gibiyiz. Dilenci kılığına girmeden halktan ve işadamlarından yılda iki kez toplu kaynak elde ediyoruz. Şimdiye kadar 400 bin çocuğa eğitim verdik. Sadece son bir yılda 150 bin çocuk eğitim parklarında ezbercilikten uzak metodlarla eğitildi. Biz bu yıl 5 trilyon 279 milyar liralık kaynak yarattık. 2004 yılında da 8 trilyon civarında kaynak yaratacağız.
* En son Yıldızlar Sınıfı Yıl Sonu Gösterisi'ni yaptınız. İyi gelir geldi mi? Hiç fena değil. Reklam ve bilet gelirimiz 857 milyar lira. 28 bin kişi GSM mesajı attı, 280 milyar lira da oradan geldi.
* Bu işe bu kadar bağlanmışken, başkanlığı gerçekten nisanda bırakıyor musunuz? Suna Kıraç, eylülde bir mektup yazarak başkanlığı sürdürmemi rica etti ama ben bu koltuğa otururken, 2 yıl sonra ayrılacağımı söyledim, söz verdim. Sözümden dönemem. Ben katkılarımı üye olarak yapmaya devam edeceğim.
* Yabancı şirketler kadar yerli şirketler de bu vakfın projelerini destekliyor mu? Tabii ki. Örneğin Bülent Eczacıbaşı da 'ben bir projeye destek olmak istiyorum' dedi. Bizim elimizde bir araştırma var. 35 ülke arasında eğitimi ölçmek ve değerlendirmek için yapılan araştırma için Türkiye'nin tüm illerinden seçilen 1562 öğrenciyle görüşüldü. Ne yazık ki 4'üncü sınıf öğrencileri arasında yapılan araştırmaya göre, okuduğunu anlama, doğru sonuçları çıkarma bakımından Türkiye 28'inci sırada yer alıyor. Fen bilimlerinde 33'üncü, matematikte ise 31'inci sıradayız. Bu geniş bir araştırma ve biz buradan yola çıkıp 5 proje geliştirdik. Kişisel gelişim, sağlık, sanat, coğrafya, matematik projeleri. Eczacacıbaşı fen ve matematik projesini üstlendi. Şimdi Nestle başvurdu. Onlar da bir projeyi destekleyecek.
* Koç Holding'teki görevinizin de sonuna geldiniz? Tam 36 yıl bu grupta çalıştınız. Ayrılırkenki hisleriniz neler? Ben çok şanslı bir dönemde yer aldım. Gönlümdeki her şey gerçekleşti. Tarifi imkansız bir mutluluk bu. Hiçbir şey sonsuz değil. Şimdi artık kuş gibi hafifim. Geriye dönüp baktığımda 'ah keşke yapsaydım ya da yapmasaydım' dediğim hiçbir şey yok. Başkanlık koltuğunda oturan Mustafa Koç, ilk stajını benim yanımda yapmıştı. Birlikte Anadolu'yu dolaşmıştık. Üç kuşak aileyle de çalıştım.