|
|
|
|
|
|
Arabeskçilere taş çıkartacak bir yaşam
Rock müziğin son starlarından biri olan Kıraç, hayat hikayesini yazdığı bir kitapla gündemde. Kıraç, "Deli Düş" ismini taşıyan kitapta yaşam öyküsü ile hüzünlendirirken, fikirleri ile şaşırtıyor.
Deli Düş 30 yaşındaki genç bir adamın; Tufan Kıraç'ın kitabı. Kahramanmaraş'ta başlayan, İstanbul'a uzanan zorlu çocukluk günlerini anlatıyor Kıraç bu kitapta. Hasköy'de bir bordum katında geçen ilk gençlik yıllarını, dar gelirli bir ailede geçirdiği hayatı... Deli Düş'te, aşka ve yaşama dair keskin, hatta insanı şaşırtan düşüncelerini ve şarkılarının hikayeleri de anlatıyor. Genç müzisyenle turnelerinin tam ortasında, kitabı ve ocak ayında çıkaracağı yine kaseti ile ilgili konuştuk. n
Bu bir 30 yaş kitabı mı? "Kıraç 40 yaşında" ya "50'lerinde Kıraç" gibi kitaplar birbirini izleyecek mi? Doğrusunu söylemek gerekirse, Nokta Yayınları'ndan öyle bir teklif geldi, ben de değerlendirdim. Fena da olmadı. Bunu tam bir kitap olarak da düşünmedim. Dinleyicilerime kendimi tanıtma yöntemlerinden biri denebilir. Kitap okuyan dinleyicilerime beni göstermek istedim.
Kitapta anlatılan "Kıraç", hayranlarınıza göstermek istediğiniz yüzünüz mü, yoksa gerçek Kıraç mı? Oradaki her şey doğru. Bütün açıklığımla kendimi anlattım. Ama bazı sırları da kendime sakladığımı itiraf edeyim.
Çocukluğunuz Kemalettin Tuğcu kitaplarından alınmış gibi. Bu hikayeleri genellikle arabeskçilerden dinlemeye alıştık. Bir rocker'ın hayatı olunca, insanı şaşırtıyor... Arabeskçiler her şeye sahip çıkarlar ya, acılara da sahip çıkıyorlar. Hayır, Türkiye'nin yüzde 80'i böyle bir çocukluk dönemi yaşıyor zaten. O insanların hepsi arabeskçi olmuyor, aydın insanlar da olabiliyorlar. Rockçu'lar da her zaman Etiler'de lüks villalarda yetişmezler. Aslında bunun tam tersidir, orada yetişenler genelde pop müzik dinlerler. Rock müzik yapanlar, halkın tabanından gelen insanlardır. Bunu da kendi hayatımla göstermek istedim.
Kitapta, Led Zepplin hayranı olduğunuzu anlatıyorsunuz, Cem Karaca, Erkin Koray, Barış Manço ve Moğollar'ı beğeniyorsunuz. Athena ve Duman'ın müziğinin boş olduğunu söylüyorsunuz. Sizin gibi rockçı olan Teoman için ne düşünüyorsunuz? Boş, saçma sapan müzik yapıyorlar. Teoman'ın kendisi bile kendi hakkında yorum yapmıyor. Kendini böyle, 'Türkiye'de neden yaşıyorum, keşke İngiltere'de olsaydım' diyen, kendi kültürünü reddeden bir zihniyet. Teoman'ı seviyorum ya da sevmiyorum diyemem.
"Evlendiğimde üç çocuğum olsun istiyorum. Biri eşim, biri kendim için. Biri de ya birine bir şey olursa diye..." Böylesine matematiksel planları, hayatın içine oturtmak zor değil mi? Bu bir istek, olup olmayacağı belli olmaz. Ama ben istemekte serbestim. Beş kardeşli bir ailede büyüdüğüm için kalabalık bir ailem olsun istiyorum galiba.
Siz kardeşinizin bakıcılığını yapmışsınız, o yüzden çocukluk yıllarında oyun oynayamamışsınız. Kalabalık bir ailede yaşamak nasıldı? Tuvalet problemi yaşıyorsunuz. Kahvaltı da sorun oluyor ama onun dışında çok mutluluk verici. Böyle, gürültülü bir ev, ama çok güzel...
"Aşk için iki taraftan birinin ölmesi gerekiyor" diyorsunuz, emin misiniz? Eee... Eminim. O zaman sürmez. Aşk zaten budur, iki taraftan biri yok olursa aşk sürer. Aşk benim için her zaman böyledir.
En son ne zaman aşık oldunuz? Onu söyleyemeyeceğim. Belki ilerde yazarım.
Ramazan, kaset çıkarmak için sizin uğurlu ayınızmış, ancak yetişmemiş. Kasetiniz ne zaman çıkıyor? Ocak 15 gibi diyelim. Adı da "Kayıp Şehir" olacak. Daha sert ve senfonik olacak.
ESRA TÜZÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|