|
|
|
|
|
Basında 'büyük' iş kazaları
|
|
Hani, olay bir muhabir genç kızın haber takip ederken g-string'inin görünmesi olarak kalmasa da başka gazetecilerin de başına birtakım iş kazaları gelse bunlar da birileri tarafından görüntülense dedik. Ama öyle sıradan gazetecilerin de değil
HINCAL ULUÇ: Ortaköy'de bademcikleri meydanda gülerken.
AYŞE ARMAN: Kel olmayan bir adamla flört ederken.
BEKİR COŞKUN: Gazeteye giderken önünü kesen sokak köpekleriyle kavga ederken.
PAKİZE SUDA: Diplerinden siyahlar çıkmaya başladığı için kuaförde saçlarını sarıya boyatırken.
M. ALİ BİRAND: "Saddam'la ilk röportajı ben yapıcam. Bana söz vermişti" diye Amerikalı askerlerin arasında karga tulumba götürülürken.
ENGİN ARDIÇ: Küfür eden bir çocuğa "Çok ayıp çok ayıp" derken.
KANAT ATKAYA: Bir kulüpte 80'li yıllardan bir şarkı çalınca "Yeter be kardeşim, bu ne ya? Daha yenilerden bir şeyler çalsanıza" derken.
MELİH AŞIK: Pencereyi kapatırken.
YAVUZ DONAT: Demirel'in evinin hangisi olduğunu unutmuş, Güniz Sokak'ta bir ileri, bir geri yürürken.
GÜZİN ABLA: Kızına "Eeh bana ne be, bıktım bunların dertlerinden" diye dert yanarken.
DOĞAN HIZLAN: Kravatla kuru temizlemeye verdiği papyonlarını almaya giderken...
HAŞMET BABAOĞLU: Bir arkadaşına "Aşk da neymiş, hayatta inanmam öyle şeylere" diye itiraf ederken.
EMİN ÇÖLAŞAN: İ. Melih Gökçek'le bir barda felekten bir gece çalarken.
PERİHAN MAĞDEN: Evine gelen bir okuruna iyi davranırken.
SAVAŞ AY: Başında üzerinde B harfi olan bir şapkayla röportaj yaparken.
EMRE AKÖZ: F klavyeli bir bilgisayarda yazısını yazarken.
HAKKI DEVRİM: Yazısını yetiştirme telaşında farkında olmadan düşük cümle kurarken.
|
|
|
|
|
|
|
|
|