| |
|
|
Kars sınıf atlıyor
Kars'a buz gibi soğuk bir havada girdik. Çenemiz titremeye başladı. Belediye Başkanı Naif Alaybeyoğlu "soğuk gibisi var mı" diye konuşunca, şaka yapıyor sandık. Ama o ciddiydi: - İnsanlar Antalya'da, o sıcakta nasıl yaşıyor?.. Kars'ın gözünü seveyim... Soğuktur ama, insanı çarpmaz.
***
Milli gelir 886 dolar. 81 il arasında "71. sırada." "Tarihi" bir kent. Kentin eski semtlerinde caddeler, sokaklar "cetvelle çizilmiş gibi." Kenti dolaşırken sanki "zaman tünelinde... Açık hava Müzesi'nde bir gezinti yapıyorsunuz."
***
Şarkıları, türküleri, manileri, hikayeleri, destanları hep kahramanlık" üzerine.
***
1855'te Kars "üçüncü defa" kuşatılınca, çocuklar bile "gönüllü alayına" yazılmışlar. Ayrıca "kadınlar." "Din adamları." Kars öyle bir "zafer destanı" yazmış ki... "Kente ve halka" bir unvan verilmiş: "Gazi" unvanı. Halk "üç yıl süreyle vergiden muaf tutulmuş." Kars halkına "Sultan Mecit'in kutlaması ve Bakanlar Kurulu'nun teşekkürü" gelmiş.
***
"Orta yaşlı" bir adam, bir okulun bahçesini "eliyle eşeliyor... Bir sopayla sanki kazmaya çalışıyor... Sonra bir şey gömüyor" gibiydi. Bizi görünce "çekindi... Utandı." - Hemşehrim kolay gelsin... Ne yapıyorsun. - Begim belki garibine gider... Fekkat bizim burada adettendir... Siz buna batıl itikat dersiniz... Bebem dogmuştur, ellerinden öper... Göbegini okul bahçesine gömürem... Okusun, böyük adam olsun... Karslı böyle yapar... Bebesinin göbegini mektebin behçesine gömer... Çocuk, okusun diye. Batıl da olsa "biz bu inancı çok sevdik." Kars'ı ise "sınıf atlar gibi" bulduk.
|