| |
|
|
Bazı olaylar, susarak ve seyrederek geçiştirilemez!
Cuma günü Milliyet'in manşetinde, HSCB'yi bombaladığı iddia edilen İlyas Kuncak'ın, 17 yaşındaki oğlu ile yapılmış bir söyleşiden, alıntılar vardı. Büyük puntolarla verilen bölümde, şunlar yazılmıştı: - Sinagog saldırılarına evde büyük tepki olmadı. Çünkü Yahudilere yapıldı. Ama sevincimizden çok üzüldük. Sonuçta ölen Müslümanlar vardı. Gazetenin içindeki bölümlerde de, sinagoga yapılan saldırılar irdelenirken, şu cümleye yer verilmişti. - Zaten Kuranı Kerim de, "Yahudileri dost edinmeyin" diyor. Ben bunları dehşet içinde okurken, ertesi günkü Milliyet'in manşetinde, Başbakan Erdoğan'ın, Diyanetten Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın ve Diyanet İşleri Başkanı'nın, tepkilerini ve açıklamalarını göreceğimi düşündüm. Ama ertesi günkü, yani dünkü Milliyet'in manşetinde, Kuran Kursu yönetmeliğinde yapılan değişiklikle, artık 24 saat ve 365 gün, kursların açık olabileceğine ilişkin haber vardı. Meseleyi açık ve seçik koymamızın zamanı gelmiştir, geçmektedir. Son terörist eylemler ertesinde, terörizmin adının koyulması çevresinde yapılan tartışmalar ve özellikle Başbakan Erdoğan'ın "Ne desem, bilmem ki" şeklindeki arayışları, rahatsız ediciydi. Bu arada terörist bombalarının Ramazan'a rastlaması ve bunun, "Teröristler, oruç tutan insanları bile öldürdü" şeklindeki tepkilere neden olması, ayrı bir akıl dışılıktı. Milliyet'in manşetine yansıyan ve terörist eylemlerin Yahudileri hedef almasının kabul edilebilir görüleceğini, zaten Kuran'ın da "Yahudileri dost edinmeyin" dediğinin vurgulandığı son haber, işin iyice zıvanadan çıktığını işaret etmektedir. Yıllardır Türkiye'yi ve Türklüğü, dış dünyaya, olduğu gibi değil, olmasını istediğimiz gibi tanıtmaya çalışıyoruz. Bu süreçte en fazla vurgulanan öğelerden biri de, İspanyol Katolik yobazları engizisyonla Yahudileri soykırıma tabi kılarken, Osmanlı'nın 1492'de Yahudilere kucak açması olayı da vardır. Bunun gibi Hitler Almanyası 1930'lu yıllarda Yahudi soykırımını başlatırken, Atatürk Türkiyesi, Almanyalı Yahudi bilim adamlarına, Türk üniversitelerinin kapılarını açmıştır. Bugün de, Türkiyeli Türkler'le birlikte, Türkiyeli Yahudiler, ülkenin sosyal ve ekonomik gelişmesi için, vatandaşların göstermesi gereken azami çabayı harcamaktadırlar. Müslümanlığından kimsenin kuşku duymadığı, ibadetini eksiksiz yerine getiren rahmetli Vehbi Koç'un, ülke girişimciliğinde öncü olan her yatırımında, Yahudi ortaklarının, yöneticilerinin katkısı yok mudur mesela? Ama son terörist eylemler ertesinde, AK Partili sözcülerden bazılarının yaptığı yorumlardaki tereddüt ve neticede işte Milliyet'in manşetine yansıyan cümleler, bir anda, 500 yıllık sürecin oluşturduğu güzel tabloyu, karmakarışık edebilir. Kendi dininden veya ırkından olmayanlara karşı, dini kaynak alarak nefret kampanyası açanların, bunu Müslümanlara ve Türklere de yönlendirdiğini hep görüyoruz... Son örnek, Atinalı başpapaz Hristodulos değil midir? Aynı nefretin, anti-Semitizm şeklinde, biz Türkler ve biz Müslümanlar tarafından sahneye koyulmasına, AK Parti iktidarının tepki göstermesini bekliyoruz.
|