Das Frauen House... Almanya'da Türkler'e de hizmet veren bir kadın sığınma evi. Orada uzun süre kalan bir kadınla konuştum. Adının gizli kalmasını istiyor ve diyor ki: "Eşleri tarafından kötü muamele gören, dövülen ya da manevi baskı altında tutulan kadınlara yönelik bir yer orası. Gelsenkirchen Kadınlar Evi çok ünlü bir yerdir aslında. Çok çok kötü durumdaki kadınlarımız için inanılmaz şefkatli ve sağlam bir limandır adeta. Çocukluları da kabul etmesi çok önemli."
Üç çocuk anası "Peki bunca 'Avrupa görmüşlüğe' rağmen hâlâ dayak kötek nasıl oluyor ki?" diye soruyorum bu hanıma. Acı acı gülüp şöyle diyor: "Bakın size Selma Ceylan'dan bahsedeyim. Belki de duymuşsunuzdur adını. 1956 Ankara doğumlu bir hanım o. Buraya küçük yaşta gelmiş, 14 yaşında da evlenmiş. Üç çocuğu olmuş ama eşinden ayrılmış.
Sosyal danışman Şimdi sosyal danışmanlık yapıyor. Evden kaçan kızlara, bunalıma düşen gençlere yardım ediyor. Gazete ve dergilere yazılar yazar, televizyonlarda olaylar anlatır, yorumlar yapar. Kendisini çok iyi yetiştirmiş bir vatandaşımızdır o. Bir kitap yazdı. Adı Çıldırtan Namus. Olay oldu o kitap burada. Lütfen alın ve okuyun." Söyleneni yapıyor ve alıp okuyorum o kitabı hızlıca. Biraz biraz anlatmamı isterseniz onlar da köşemin diğer bir tarafında.