Gelirler Genel Müdürlüğü’ne göre, akaryakıt sektöründeki vergi kaçağı oranı yüzde 40 ile 60 arasında. Bazı araştırmalara göre de, sektördeki yıllık vergi kaybı 3-4 milyar doları buluyor.
AKARYAKIT pompalarına yazarkasa zorunluluğu getiren Maliye Bakanlığı'na göre, Türkiye'de akaryakıttaki vergi kaçağı yüzde 40 ile 60 arasında değişiyor. LPG ve doğalgaz satanlar da dahil tüm akaryakıt istasyonlarına, akaryakıt pompalarını yazar kasaya bağlama zorunluluğu getiren KDV tebliğine ilişkin tepkiler, Maliye Bakanlığı'nca haklı bulunmuyor. Yeni dönemde kayıtdışı ekonomiyle mücadelenin birinci öncelikleri olduğunu belirten bakanlık yetkilileri, pompalara yazar kasa uygulamasına da bu nedenle geçileceğini belirtiyor. Gelirler Genel Müdürlüğü'nün söz konusu düzenlemeye dönük çalışmalarında ortaya konan verilere göre, Türkiye'de akaryakıt sektöründeki vergi kaçağı yüzde 40 ile 60 arasında seyrediyor.
VERGİ KAYBI ÇOK BÜYÜK Diğer bazı kuruluşların bu alandaki araştırmalarına göre ise akaryakıt sektöründeki yıllık vergi kaybının parasal değeri 3 hatta 4 milyar dolara ulaşıyor. Gelirler Genel Müdürlüğü'ne göre, Türkiye'de akaryakıtta her alanda büyük bir vergi kaybı yaşanıyor. Ülkeye yoğun bir kaçak akaryakıt girişi bulunuyor. Bunların bir bölümü piyasada açıkta satılıyor. Aynı şekilde ihraç edilmiş gösterilen akaryakıtın önemli bir bölümü de daha sonra tankerlerle yurtiçinde satılıyor. Bu tür kaçakların önlenmesinin tek yolu da pompalara yazarkasa takılması olarak görülüyor.
MALİYET 500 DOLAR Gelirler Genel Müdürlüğü'nün konuyla ilgili araştırmalarında, Türkiye'de akaryakıt pompa sayısı 50 bin olarak veriliyor. 8 pompaya bir yazar kasa takılabiliyor. Böylece 1 yazarkasa ile 8 pompanın yeni düzenlemeye uygun hizmet verme imkanı bulunuyor. Pompa başına yazarkasa maliyeti ise 500 dolar olarak belirlendi. İşletmelerin buna ilişkin harcamalarının yüzde 40'ını gider yazabildiğine dikkat çeken yetkililer, bu nedenle zorunlu yazarkasa uygulamasının akaryakıt istasyonlarına iddia edildiği gibi fazla bir maliyet getirmediğini vurguluyor. Ancak 1950 ve 1960'lı yıllarda takılan pompaların, yeni sistem gereğince tamamen değişmesi gerekiyor. Uygulamanın sadece sayıları az olan bu tür eski pompaya sahip istasyonlara ek bir yük getireceği belirtiliyor.