kapat
04.11.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Yozgat... 852 dolar

Ankara'dan Yozgat "iki saat." Ama Yozgat'ın bir ucundan, diğer ucuna gitmek de "iki saat."

Bir ilçesi (Yerköy) ile diğeri (Çayıralan) arasındaki uzaklık 160 kilometre.

Büyük bir il.

Sivas, Nevşehir, Kayseri, Tokat, Çorum, Kırşehir ve Kırıkkale'ye "komşu."

Nasıl oluyor da böyle büyük (14 bin kilometre kare...

640 köy... 51 belde... 14 ilçe) bir kentte, milli gelir "852 dolara" düşüyor?

****

Belediye Başkanı Ali Açıkgöz

- Sınır kenti değiliz... Liman kenti, turizm kenti, ticaret kendi değiliz... Ufkumuzu neyle açacağız?

Sonra "ufkun neyle açılacağını" söyledi

- Üniversiteyle... Bize üniversite lazım.

****

Başkan'la kenti dolaştık.

Yollar güzel.

Ama "su sorunu" var.

Başkan

- Su 42 kilometre uzaktan geliyor... Yetmiyor.

- Çare?

- 27 kilometre mesafede Gelingüllü barajı var... Oradan gelse, Yozgat kurtulur.

Yozgat'ı "bir an önce kurtarmak" şart.

****

Sohbet sırasında Başkan "ilginç bir şey" söyledi

- Yasaya göre, belediyenin otuz kişilik bandosu olacak... Bando, yılda iki, üç defa lazım... Ben bandoyu, Garnizon'dan isterim olur, biter... Bando ekibi yerine, belediyeye teknik eleman alsam olmaz mı?.. Yeni yasa çıkarken bunu düşünsünler.

****

Kentte "şunu" gözledik.

Yozgat'ta "uyum" var.

Vali, Belediye Başkanı, diğer kamu yöneticileri, sivil toplum örgütleri arasında "tam bir uyum."

Ve uyumun getirdiği "huzur."

Dersini almış da ediyor ezber
Alpaslan Türkeş'in seçim bölgesiydi. Belediye'yi üç dönem üstüste (1989-1994-1999) MHP aldı.

MHP'nin geçen seçimdeki (1999 milletvekili seçimi) oyu 105 bindi.

2002'de 35 bine düştü.

- Ey Yozgatlı, neden?

- Halkın MHP'den beklentisi çoktu... MHP gelecek, dertler bitecek deniliyordu... Halka inemedik, beklentiye cevap veremedik.

****

Çamlığı meşhur. Atatürk gelmiş, hayran kalmış. "Beş Çamlar" çamlığın en eski gazinosu.

Özel İdare'ye ait.

- Neden gazinonun adı Beş Çamlar?

- İçeride beş tane büyük çam vardı... Dördü duruyor. Beş yüz, altı yüz yıllık çamlar.

Çamlar "sanki bir çadır."

Dallar "yere kadar boyun eğmiş."

"Kışın çok kar yağar" dediler.

Onun için dallar "yerde."

****

Yozgat'a gelip de "festivali bile yapılan Sürmeli'den" bahsetmemek olmaz.

Sürmeli "Yozgat türküsü."

Ve "çeşit çeşit."

"Dersini almış da ediyor ezber"den tutun da...

"Ham meyvayı kopardılar dalından"a kadar.

"Allı turnam bizim ele varırsan"a kadar.

"Çamlığın başında tüter bir tütün/Acı çekmeyenin yüreği bütün/Ziya'nın atını pazara çekin"e kadar.

Sahi "Ziya" kim?

Belediye Başkanı Ali Açıkgöz'ün yanıtı

- Bizim türkülerin çoğunda Ziya vardır... Yiğit bir köy delikanlısı... Sever... Nişanlanır... Evlenmeden hastalanır, ölür... Geride nişanlısı ile atı kalır... Ziya'nın atını pazarda gören der ki, eyvah... Ziya ölmüş... Ve adına sürmeliler yakılır... Gelinli sürmeliler... Aynalı sürmeliler.

- Mesela?

Başkan "çoook" diye yanıt verdi.

"Yeşil ayna takındın mı beline

Gelin kurban olam tatlı diline."

Yozgatlı futbolsever Osman Hoca
Osman Hoca, namı Yozgat'ı aşmış bir din adamı. "Maceraları" yurt dışında bile anlatılır. Hoca, futbol hastası.

Fanatik, Fenerbahçe taraftarı.

Namazı çok hızlı kıldırıyormuş, "cemaat, TV'deki maç yayınını kaçırmasın" diye.

Bir gün, müftü de camideymiş.

Osman Hoca, müftüyü fark edince, namazı ağır ağır kıldırmaya başlamış.

Bu sırada cemaatten "homurdananlar" olmuş

- Hoca efendi, maç başladı... İlk yarıyı kaçıracağız.

Osman Hoca "susun" demiş

- Radara yakalandık.

****

Yozgat'a gidince, Osman Hoca'ya haber saldık.

Az sonra, karşılık geldi

- Hoca efendi iftar vakti "66 Kebap"ta sizi bekliyor.

"66" Yozgat'ın plakası.

Kebap da -özellikle testi kebap- Yozgat'ın meşhur yemeği.

****

Gençlerbirliği'nde yönetici olduğumuz yıllarda. Yozgat'a "sezon açılışına" gitmiştik.

Yozgatspor ile Gençlerbirliği'nin "dostluk maçı" vardı.

Açılış töreni yapıldı, kurban kesildi ve Osman Hoca "duaya" başladı

- Bu iki kıymetli futbol takımını, adına hakem denilen kara donlu şeytanların zulüm ve kötülüğünden koru yarabbi...

Yirmi bin Yozgatlı "gök gürültüsünü andıran bir sesle" haykırmıştı

Osman Demirtaş

- O olay öyle olmadı... Çok iyi hatırlıyorum, siz ve İlhan Cavcav Ankara'dan gelmiştiniz... Şeref tribününde iki Bakanımızla (dönemin Devlet Bakanı Cemil Çiçek ve Tarım Bakanı Lütfullah Kayalar) birlikte... Doğru mu?

- Doğru.

- Ben dua sırasında "Allah bu iki güzide takımımızı kötü niyetli hakemlerin şerrinden korusun" dedim... Fakat... Ses düzeni iyi değildi galiba.

- Neden?

- Şeref tribününün bulunduğu yere benim sesim farklı gitmiş olmalı ki... Cemil Çiçek bey de, siz de farklı duymuşsunuz.

- Cemil bey ne dedi?

- O da duayı sizin duyduğunuz şekilde duymuş... Ve bütün Türkiye'ye yaydı... Osman Hoca, hakemlere "kara donlu şeytanlar dedi" diye.

****

- Osman Hoca... Yani hakemlere bir şey demediniz mi?

- Nasıl demem?.. Yozgatspor'u onlar düşürdü... Nedir Fenerbahçe'nin hakemlerden çektiği?.. Federasyon nerede?.. Allahü Teala, Fenerbahçe yöneticilerine Eyüp Sultan sabrı vermiş... Biz taraftarlara Hazreti Yakup sabrı... Maça giden seyirciye, Hazreti Yusuf sabrı... Ama sabır taşı çatlamak üzere.

****

Kuran Kursu'nu, İmam Hatip'i bitirmiş. Yozgat'ın Hamamcıoğlu, Ali Efendi, Kayyımzade gibi "büyük camilerinde" imamlık yapmış.

Yedi yaşındanberi Fener'li.

Bir gün, Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın (şimdi Adana Emniyet Müdürü) Hoca'yı çağırmış

- Hakkında şikayet var... İkindi namazında bir genci dövmüşsün.

"Polis kayıtlarına göre" olay şöyle gelişmiş. Hoca, namazı kıldırırken, cemaatten bir genç, kulağına eğilmiş

- Hocam... Dakika 40... Beşiktaş iki, Fenerbahçe sıfır.

Hoca da dönmüş, tokatı patlatmış.

****

Hoca'dan, Emniyet Müdürü'ne

- Efendim, ben böyle bir şey yapmadım... Namaz sırasında o genç bana sözlü tacizde bulundu.

- Ne dedi?

- Beşiktaş iki, Fener sıfır dedi... Sus diye elimin tersini uzattım... Kazara yüzüne çarpmış... Affınızı talep ediyorum.

****

- Osman Hoca... Camide bir ara, kendinizi maçta sanıp bağırmışsınız Orta sahayı boş bırakmayın.

- Efendim, şöyle oldu... Ey muhterem cemaat... Yeni gelenlere de yer açın... Orta safları boş bırakmayın diyecektim... Ağzımdan orta saha diye çıkmış.

****

- Hocam... Namaz kıldırırken, cebinizde radyo, bir kulağınızda da kulaklık varmış... Fener maçını dinliyormuşsunuz... Hakem, Fenerbahçe aleyhine penaltı verince "olmadı hakem olmadı" diye bağırıvermişsiniz.

- Öyle anlatıyorlar ama, inanmayın efendim.

- Doğrusu nedir?

- Cemaat arasında bir hakim vardı... Namazı yanlış kılarken "olmadı hakim" dedim.

- Ya cebinizdeki radyo, kulağınızdaki kulaklık meselesi?

- Efendim, biz Fenerbahçe'ye gönlümüzle bağlıyız... Fakat bu hakemler yok mu?

****

Osman Hoca

- Diğer camiler cemaat beklerken, benim camim namazdan 20 dakika önce tıklım, tıklım dolardı... Bütün gençler benim camime gelir.

****

Osman Hoca "spor spikerliği" yapsa, inanılmaz başarılı olur.

Öyle güzel, öyle hızlı bir maç anlatışı var ki... Onu dinlemekten 66 Kebap'ta yemek yiyemedik.

****

- Hocam bize müsaade... Başka bir diyeceğiniz var mı?

- Var tabii... Fenerbahçe, zalim bir ağanın elinde kalmış bir öksüz, bir yetim, bir garip gibi... Kötü hakemlerin kurbanı oluyoruz... Bu yıl, Fener'imi bunların şerrinden koru ve şampiyonluk şerbetini içir ey yüce rabbim.

Lokantadakilerin bir kısmı "amin" derken.

"Veletlerden biri" laf attı

- Hocam... Hakem, Fener aleyhine penaltı verdi.

Hoca "tam ağzını açacaktı ki..." Bizim orada olduğumuz aklına geldi ve...

"Fesuphanallah" çekip, yürüdü gitti.

Organize Sanayi
Yozgat Organize Sanayi'de durum İki bin işçi çalışıyor.

Krizden önce "dört binin üzerindeymiş."

Fabrikaların "tam kapasite" işlemesi halinde "on bin kişi" çalışacak.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Naci Şahin

- Daha önce işler iyiydi... Krizde çok iflas eden oldu... Ama yeni yeni toparlanıyoruz.

****

Şehirde esnafla konuştuk.

"Kanaatkar" bir toplum yapısı var. Kimsenin gözü "yukarılarda" değil. Herkes birbirine yardımcı.

Ve herkes, birbirini tanıyor.

Kentte bir "yabancı" gören hemen ilgileniyor.

"Bir şeye ihtiyacı var mı" diye.

Ya da "acaba hırsız mı, uğursuz mu" diye.

Bu nedenle de kent "sakin."

****

Yine Organize Sanayi'ye dönelim.

Sanayi "Ankara'dan çıkacak yasaya... Yeni teşviklere" odaklanmış.

"Alt yapı" var. "Emek" ucuz.

"Biraz iteklemeyle" Organize Sanayi'nin toparlanması işten bile değil. Organize Sanayi'nin canlanması, "iki, üç bin kişiye daha istihdam sağlaması" demek, Yozgat'ın ferahlaması demek.

Hacizli kule
Yozgat'ın ortasında, meydanda "tarihi bir saat kulesi" var. Saati, hala çalışır.

"Şiirlere" konu olmuştur

"Yozgat ortası saat kulesi

Saat kulesi de derdin bilesi

Ben olmuşum Çırçırpınar lülesi."

İşte bu tarihi saat şu anda "hacizli."

Belediye'nin "hizmet binası" da hacizli, arsaları da. Cemil Çiçek'in, Yozgat Belediye Başkanı iken, "vatandaş kana kana su içsin" diye ara sokaklara yaptırdığı "çeşmeler" bile.

Belediye Başkanı dedi ki

- Hoşgeldiniz, belediyeme şeref verdiniz... Ama şu anda sizi misafir ettiğim koltuğun hacizli olduğunu bilesiniz.

****

1994'te, Fransızlar, Türkiye'de "et entegre tesisleri" kurmak istemişler. Türkeş "Yozgat'a kurulsun" demiş.

Tesis, 1997'de bitmiş.

Üç yıl boş durmuş.

2000'den bu yana da "PINAR"da, kirada.

****

Tesis yapılırken "Belediye Hazine'ye, Hazine de Fransa'ya borçlanmış."

Hazine, borç taksitlerini ödemiş. Ama belediyede para yok ki, ne ödesin? Borç, borcun faizi, faizin faizi biriktikçe birikmiş.

65 trilyona çıkmış.

Ve Hazine Müsteşarlığı da "Yozgat Belediyesi'nin varına, yoğuna, çeşmesine, saatine, arsasına, binasına... Tam iki bin tapusuna haciz koydurmuş."

****

Belediye Başkanı Ali Açıkgöz

- Belediye'nin 2003 bütçesi on trilyon... Hazine'ye borç 65 trilyon... Bu para nasıl ödenir?

****

Adalet Bakanı "Yozgatlı" sayın Cemil Çiçek. Bu konu "ekonomik sorun" olmaktan çıkmış.

"Siyasi bir sorun" haline gelmiş. "Siyasi yoldan" bir an önce çözün.

Yoksa "sizin çeşmelerden akan su bile haczedilecek."

'Yozgat halkı' diyor ki...
Kente girişte önce "Yozgat" tabelasını gördük.

Sonra karşımıza "bir tabela daha" çıktı

"Welcome... Müstakil Üniversitemizi İstiyoruz... Yozgat Halkı."

Makamında sohbet ederken Vali Gökhan Sözer dedi ki

- Üç fakülte var... Bir de Yüksek Okul... Üniversiteye tahsisli arsa var... Biliyorum, üniversiteyi bütün iller istiyor ama... Birinci öncelik bizde olmalı... Altyapı hazır.

Nereye gitsek herkesin ilk isteği "üniversite." Buna sevinmek gerek.

Yozgat, hayvancılıkta "çok ileri" idi. Sonra duraklamış. Ahırlar boş duruyor. Vali bey, hayvancılığın geliştirilmesi için projeler üretiyor.

Tek beklentisi "Ankara'dan gelecek destek... 1.500 doların altındaki illere uygulanacak teşvik."

Bu konuda ne yapılacaksa, bir an önce yapmakta fayda var.

Yarın: Konya


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır