|
 |
|
Terör atıkları çocukları vuruyor
84'ten bu yana terör nedeniyle 'askeri bölge'ye dönüşen G.Doğu'daki terör atıkları çocukları vuruyor İHD'nin araştırmasına göre 2 yılda ölenlerin çoğu 18 yaşın altında
Irak sınırına sıfır sayılabilecek kesimde, dağların arasında bulunan ve terör olayları sırasında gerek teröristlerin, gerekse askerlerin sıkça uğradığı bölge Andaç'ta yaşları 6 ile 14 arasında değişen 4 çocuğun ölmesine, 7 çocuğun ise yaralanmasına neden olan patlamanın sırrı araştırılıyor.
23. Sınır Jandarma Tümeni, olayı araştırmaya başlayıp alınan parçaları patlayıcının cinsinin belirlenebilmesi için laboratuvara gönderirken; İHD Diyarbakır Şubesi de inceleme yapması için bir ekibi bölgeye yolladı.
TERÖRİSTLER Mİ DÖŞEDİ?
Patlayıcının teröristler tarafından güvenlik güçlerinin geçiş güzergahında olması nedeniyle buraya döşenmiş olabileceği iddialarına karşın, okulu üs olarak kullanan güvenlik güçlerinin olası saldırıların önüne geçebilmek için çevreye mayın döşemiş olabileceği de ileri sürülüyor. Ancak patlayıcının cinsi ve türü belirlendikten sonra konu açıklığa kavuşabilecek.
Bir yandan meydana gelen patlamanın sırrı çözülmeye çalışılırken, diğer yandan 22 ayda bölgede meydana gelen çok sayıda olayda, çoğu çocuk 35 kişinin öldüğü, 72 kişinin ise yaralandığı belirtildi.
ÇOBANLIK YAPAN YANDI
İHD'nin yaptığı araştırmaya göre, çoğu önceden döşenmiş mayın veya unutulan patlayıcılardan kaynaklanan patlamalarda ölen ve yaralananlardan 60'ı aşkın kısmı 18 yaşın altındaki çocuklar... Bu da, 'terör atığı' olarak adlandırılan mayın ve patlayıcıların çobanlık yapan veya çevrede dolaşan meraklı çocukları hedef aldığını açıkça ortaya koyuyor.
Yine İHD ve İnsan Hakları Vakfı'nın yaptığı araştırmada OHAL bölgesinde son 1990-2002 yılları arasında mayınlar ve sahipsiz bombalar nedeniyle 975 kişi hayatını kaybetti, 1.150 kişi yaralandı. Bu arada mayınların döşendikten sonra 50 yıl aktif kalabildiği ve sudan etkilenmediği belirtiliyor.
Öte yandan Güneydoğu'da bulunan Ziraat Odaları, mayınlı arazilerin temizlenerek tarıma açılması için bir rapor sunmaya hazırlanıyor. Mayınlı araziler yoğunlukla Suriye sınırında yer alıyor. Hatay'dan Şırnak'a kadar yaklaşık 700 kilometrelik sınır şeridinde derinliği 300 ila 750 metreyi bulan mayınlı arazi var. Yaklaşık 3.5 milyon dönümlük verimli arazi, mayınlar yüzünden 1956'dan bu yana tam 47 senedir kullanılamıyor.
"Bacağım nerede?"
Şırnak Uludere'de önceki gün Andaç İlköğretim Okulu yakınlarındaki patlamada yaralanan 6 yaşındaki Ferdi Ölmez, Şırnak 23. Sınır Tümen Komutanlığı'ndaki Asker Hastanesi'ndeki ilk müdahalesinden sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi'nde ameliyat edildi. Parçalanan ayağı diz üzerinden kesilen küçük Ferdi, ağabeyini de kaybettiği patlamayı şöyle anlattı "Öğlene doğru ağabeyim Zehir'le birlikte her zamanki gibi okula yakın boş araziye gittik. Burada oynarken ağabeyim bir şey buldu. Bunu ilk önce oyuncak sandık. Ben oyuncak bulduk diye çok sevindim. Ama onu kurcalarken, aniden patladı. Çok korktum."
Sağlık durumunun iyiye gittiği belirtilen ancak hala olayın şokunu yaşayan Ferdi Ölmez'in, "Ayağıma ne oldu, bacağım nerede?" şeklindeki soruları ise yürekleri dağlıyor.
Güneydoğu mayın tarlası
Türkiye'de 1956-59 yılları arasında güvenlik amacıyla başta Suriye sınırı olmak üzere sınır bölgelerine döşenmiş 935 bin mayın bulunuyor. Güneydoğu'da yaşanan terör olayları sarasında döşenenlerle birlikte bu sayının bir milyonu aştığı ileri sürülüyor. Üstelik döşeli mayınların önemli bir bölümü Güneydoğu'da bulunuyor. Sınıra güvenlik amaçlı döşenen mayınların dışında, PKK mensuplarının gizlendikleri dağlık bölgelere giden yollara ve askeri operasyonlarda kullanılması muhtemel yollara döşediği binlerce mayın da var.
TARIM ÖLDÜ!
Mayınların dışında bir de arazide unutulmuş veya düşürülmüş yüzlerce, hatta binlerce patlayıcı bulunduğu ileri sürülüyor. Askeri operasyonlar sırasında askerlerin arazide unuttuğu havan, roket veya top mermileri büyük tehlike olarak duruyor.
Bu arada kara mayınlarının kullanılmaması, bir yerden başka bir yere nakledilmemesi ve satılmaması konusunda Türkiye 1996'da karar aldı. Ancak 1997 Ottowa Anti-Personel Mayınları Yasaklama Anlaşması'nı imzalamadı. Mayınların tümünü temizleyebilmek için eğitilmiş personel ve modern teknoloji gerekiyor.
Atilla KORKMAZ - Mürsel ACAY
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
