|
 |
|
MEHMET ALTAN
Amerikan realitesi
Amerİka sadece bir dünya imparatoru değil, Irak işgalinden sonra Türkiye'nin de fiili komşusu. Üstelik şu anda Irak'taki egemen güç. AK Parti iktidarı, 1 Mart'ta yok saydığı bu gerçeği, 7 Ekim'de kabul etmiş gözüküyor.
Recep Tayyip Erdoğan, bu gerçeğe göre hareket edip Meclis'ten tezkerenin geçmesini sağlayarak büyük bir risk aldı. Risk alırken gösterdiği kararlılık ile de liderlik özelliği sergiledi. AK Parti Genel Başkanlığı'ndan siyasal liderliğe terfi etti. AK Parti de, siyasi kararlılığını ve risk alma özelliğini fark etmiş gözükerek, Tayyip Erdoğan'a destek verdi.
Türkiye'nin değişmez gerçeği "Amerikan Realitesi" yeniden tazelendi.
Türkiye devleti ve toplumu, kendi gerçeklerine endeksli bir gelecek kurma peşinde koşamadığı için, güçlünün peşine takılıp savruluyor.
Irak konusunda da, yeniden örülen Ortadoğu'da kendi arzumuza uygun bir geleceğe göre değil, Amerikan çıkarlarına göre karar almaktayız. 1 Mart'ta yok saydığımızı, 7 Ekim'de bu nedenle kabul ettik. Belli ki, siyasal iktidar Amerika'yla limoni bir ilişki yaşamanın güçlüklerini fazlasıyla hissetti. Durumu düzeltmek için de bir öncekinden farklı bir karar aldı.
****
Bundan sonrası ne olacak?
Ankara, Irak'taki Saddam rejiminden ne kadar rahatsız olduysa, bundan böyle o ölçüde başarılı olacak.
Irak rejimi Ankara'yı geçmişte hiç rahatsız etmediyse, başarı şansımız da pek olmayacak.
Saddam rejimi halkını yoksullaştıran ve esaret altına alan bir rejimdi. Saddam Hüseyin iktidara geldiğinde Irak'ta kişi başına gelir 12 bin dolardı, heykeli yıkıldığı gün ise bin dolara inmişti. Nitekim, bugün de çok farklı yapıları Irak'ta bir araya getiren ortaklık anti-Saddam tavırdır.
Türkiye Irak'ı demokratikleştirme, Irak insanının özgürleşmesi, Irak insanının zenginleşmesi açısından olaya yaklaşmıyor.
Anti-Kürt ve pro-Türkmen ayrımında kayboluyor. Sünni-Şii farkına yaslanıyor.
Böylesine etnik, mezhepsel ayrımlar ise Türkiye'nin yalnız kalmasına, hatta istenmemesine sebep oluyor.
İçeride halkına nasıl davrandıysa, dışarıda da aynı alışkanlığı sürdürmeye çalışarak, Irak'ta sadece can kaybederiz, başka da bir şey olmaz.
Amerika'nın kalkanı haline geliriz.
Türkiye Irak'taki unsurların ortaklık noktası olan, anti-Saddam olarak özetlenebilecek değerlere sahip çıkabilecek mi?
Yoksa, Kürt alerjisini, Türkmen sempatisini, Sünni yandaşlığını kendine rehber mi edinecek?
Böyle bir rehberliğin hiçbir faydası olmayacağını hemen şimdiden söyleyebiliriz.
****
Yarın büyük kongresini yapacak olan AK Parti, AB süreci sayesinde hem Türkiye'yi, hem kendini demokratikleştiriyor.
Bir yandan Türkiye'yi değiştiriyor, bir yandan kendi değişiyor.
Milli Görüş'ten bağını koparacak radikal bir adım atarak muhafazakar-demokrat çizgiye gelmesi, kendi tabanını bu yönde dönüştürmeye gayret etmesi, bunu yaparken de uyum yasaları ile devlet örgütlenmesinin otoriter ruhunu yok etmesi, Irak macerasına da önemli bir örnek yaratabilir. Yeni bir çağ yangını yaşıyoruz.
Ortadoğu da bu sürecin dışında kalamaz. Statükonun parçalanması tüm sancılara rağmen yeni bir başlangıçtır. O süreçte herkes değişecek. Artık hiçbir şey, nasıl bir sonuç alınırsa alınsın, eskisi gibi olmayacak.
Bu aşamada Türkiye'nin rolü ne olmalı?
Yarınki Ortadoğu'nun değerlerine sahip bir yerel güç mü, yoksa Amerikan Realitesi'ne endeksli dalgalı bir deniz mi?
Türkiye, AB dinamiğinin yarattığı dönüşümü, bilinçli bir şekilde Irak'a taşıyabilir mi? Bunu tek amaç haline getirir, anti-Saddam zihniyeti günlük hayata dökebilecek bir Irak politikası oluşturabilir mi?
Yoksa kendisinin dünde kalmaya mahkum korkularının peşinde bataklığa mı saplanır?
Tüm bu soruların cevabı biraz da risk aldığı için gücünü artıran AK Parti iktidarına ve onun lideri Tayyip Erdoğan'a bağlı.
Risk, büyük kazanç kadar, büyük kayıp da getirebilir. Onun için cesaret ister.
Cesaretin ise en fazla ihtiyaç duyduğu şey matematik ve akıldır.
Amerikan Realitesi'nin kurbanı olmamak için Türkiye'nin de akla ve matematiğe her zamankinden çok daha fazla ihtiyacı var.
Bu ise düne ait şartlandırmalara bel bağlamadan adım atmayı gerektirmekte...
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
