kapat
11.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Yarışın favorisi delege

Son ana kadar üç adaya da göz kırpmayı sürdüren delege, her birine favori olduğu duygusunu aşıladı.

Teşkilat kongreleri sürecinde üç aday da "temasları"nı zafere giden yolun basamakları olarak gördüler. Siyaset bir oyun ise MHP'de şimdilik en başarılı aktör, delege. Ayağına gelen aday veya temsilcisi ile siyasi tatmin yaşayan delege "parti içi demokrasi" şenliğinin keyfini sürdü


Ve "üç hilalin güç zamanı"nda düğüm günü geldi çattı; üç iddialı aday arasındaki yarışın son yüz metresi yarın. Kimin kazanacağı yolundaki tahminler sağanağının altından geçiyorum. İstemesem de pek çok kişinin sonuçlara yönelik tahmin veya beklentisini öğreniyorum. Bu sütunlarda hiçbir şekilde "taraf" olmayacağım halde, taraflar beni de genel başkanlığı kazanacaklarına inandırmak için çaba sarfediyorlar.

Burada MHP'nin yeni tanıştığı bir olgu dikkati çekiyor. Türkeş'in vefatından sonra iç yarışma yaşayan ülkücüler, öteki partilerin iyi bildikleri delege manzaraları ile karşılaşarak "bir yaşlarına daha" basıyorlar Delege herkesle oynuyor! Altın anahtar onun elinde. Ali'ye de mavi boncuk veriyor, Veli'ye de. Hani çok fazla "deliyürek" takılan MHP'liler arasında bu derece kıvrak manevralar ve "birkaç yüzlü" davranışlar yayılınca "ne oluyoruz?" diyenlerin sayısı da artıyor.

İLK ŞOK TUĞRUL TÜRKEŞ'E
Zaten bu iç yarış gerçeğinin ilk şokunu da Tuğrul Türkeş yaşamıştı. Bütün il başkanları, yani cümle teşkilat onu destekliyordu. Herkes delegesini "kemik" olarak seçmiş, paketlemiş, "veliaht" için oy kullandıracağına ahdetmişti.

Sonucun ne olduğu malum.

Şimdi de adaylar aynı cilveyi daha yoğun yaşayacaklar. Çünkü delege herkese umut vermede maharet sahibi olmuş. Onun için herkes kendini favori saymakta haklı. Kimseye "bu adam kendini kandırıyor" diyemiyorsunuz. Eğer kandırılıyorsa ve eğer kaybedecekse, ustalık delegede...

Bu noktada her üç adayla ilgili birer "temel eleştiri"yi ve "savunma"yı özetleyerek değerlendirmemizi tamamlayabiliriz

Devlet Bahçeli'ye karşı çıkanların abandığı ana zaaf noktası, çekildiğini ilan ettikten sonra adaylığının söz konusu olması. (Söz konusu olması diyoruz, çünkü son anda yarışa girmeyebileceğini konuşanlar yok değil.) 3 Kasım akşamı çekildiğini ilk açıklayan Bahçeli iken, kendisinden sonra aynı tavrı koyan Çiller ve Yılmaz'ın aksine liderliğini sürdürmesi, pek çok ülkücü için eziklik ve itiraz kaynağı... Bahçeli taraftarları buna pratik bir "mülahaza" ile cevap veriyor ve tartışmıyorlar

"Onu örgüt bırakmıyor, zorluyor."

DANANIN KUYRUĞU KOPUYOR
Ramiz Ongun'a yönelik temel itiraz ise, 12 Eylül sonrasında bir süre Hareket'ten kopması ve başka partilerle ilişki içinde olması... Taraftarlarına göre bu durum Ongun için eksi değil artı. Çünkü ayrılık döneminde Hareket'i dışardan gözlemesi ve içerideki kısır çekişmelerden uzak durması Ongun'un birikim ve yönelimlerine sağlıklı katkıda bulunmuştur. Koray Aydın'la ilgili ana eleştiri ise tahmin edileceği gibi hakkında ortaya atılan yolsuzluk iddiaları... Aydın'a yakın olanlar bu konuda işletilen resmi mekanizmaları savunmalarına dayanak yapıyorlar

"Aydın, iddialar üzerine bakanlıktan istifa ederek kendine güvenini ortaya koymuştur. Aklanınca da Bahçeli tarafından iade-i itibar ile Grup Başkanvekilliğine getirilmiştir. Ayrıca, 57. Hükümet döneminde gerçekleşen Anayasa değişikliği ilk defa Koray Aydın'a uygulanmış ve gizli oylama ile aklanmıştır. Yine aynı iddialar çerçevesinde sorgulanan 665 kişiden hiçbirinin Aydın'la ilgili en küçük bir iması dahi yoktur."

Bütün bu tartışma ve değerlendirmelerden sonra yakın gelecekte yeni bir sancılı yarışın kaçınılmaz olabileceğini de belirtmekte yarar var. Zira şu an yüzlerce belediyeyi elinde bulunduran MHP'yi zorlu bir yerel seçim sınavı bekliyor. Kim kazanırsa kazansın, camiada bu seçimden başarıyla çıkılacağına ilişkin güçlü bir inanç yok.

Peki ama delege neye göre oyunu belirliyor veya belirleyecek?
Bu soruya verilebilecek cevapların sayısı yok. Ama eğer adayların artılarını değerlendirerek oyunu belirlemek isteyeceklere; ayrıca da her üç aday hakkında bilgi edinmek isteyecek okur için objektif bir bakışla veri belirlemeye çalıştım. Buna göre her üç adayın artılarını, isimleri soyadları değil- üzerinden alfabetik sırayla şöyle özetliyorum

DEVLET BAHÇELİ
* Seçim sonrası ayrılma sözü hariç ağzını hep hesaplı açtığı ve konuş-malarını yazılı metinden yaptığı için rakiplerine koz vermiyor.

* Polemiğe girmiyor. Partisine ve kendisine yönelik eleştirileri cevaplayacağı zaman da, neredeyse kendi tabanının anlamakta zorlanacağı kadar seviyeli bir üslup kullanıyor.

* Parti içinde çok katı ve sert olmasına karşılık dışa yumuşak. Bu onu, MHP dışındaki çevrelere, hatta soldaki bazı seçmenlere bile "sempatik" gösteriyor.

* Uzlaşmacı kişiliği ile çok partili düzende sorunsuz işbirliği yapılabilir olarak görülüyor.

* Bu özellikleri ile, ülkücü hareket çatısını merkeze çekebileceği umudu uyandırıyor.

KORAY AYDIN
* Siyasi hayatı neredeyse MHP ile yaşıt. Aralıksız hareketin içinde bulunması, bağılılığa önem veren ülkücülere anlamlı geliyor.

* Bakanlığı döneminde yaşanan deprem felaketindeki iddialı beyanları ve söz verdiği günde konutları yetiştirmesi hala prim yapıyor. Taraftarları da bu konuda ABD, Japon ve İtalyan ilgililerin övgülerini propagandada kullanıyor.

* Enerjik, hareketli, sosyal hayatı renkli, hitabeti iyi. Bu portre ile merkezdeki kentli seçmene sıcak görünüyor.

* Türkeş zamanından beri üst düzey görevleri sayesinde taşra teşkilatları ve MHP'li belediyelerle kurduğu sıcak ilişkiler katkı olarak dönüyor.

RAMİZ ONGUN
* MHP'nin en fırtınalı dönemi olan 12 Eylül'ün öncesindeki sıcak çatışma ortamında üst düzey sorumluluk aldığı biliniyor. Bu da, özellikle orta kuşak ülkücüler için önemli bir özellik.

* Bir dönem MHP'den uzak kaldı ve sonra döndü. Rakipleri bu tarafını zaaf gibi göstermeye çalışsalar da, ortada bir gerçek var MHP'den kopup da sonradan dönenler az değiller ve bunlar bir güç. Ongun siyasette pişmiş bu kadrolara sıcak görünüyor.

* Ayrıca halen MHP dışındaki partilerde bulunan veya siyasetten uzak duran ülkücülerle de ilişkileri çok iyi. Etrafındaki "eski tüfek" ülkücüler onun bu özelliğini camianın dağınıklıktan kurtulması açısından önemli bir özellik olarak vurguluyorlar.

* Bütün partiler gibi MHP'nin de aktif kadroları, zaman içinde gençleşmesine ve teşkilatlarını defalarca yenilemesine rağmen, camiada nostalji daima prim yaptığı için Ongun'un "ağabey" havası etkili oluyor.

Ömer Lütfü METE


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
hibe destekler

Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır