kapat
05.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ÅžANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

Şangay'da bir "örnek" Türk

Shanghai Daily" gazetesi "Çin haberleriyle... Ekonomik, siyasal, sosyal haberlerle" doluydu.

Gazetenin dördüncü sayfasında "dört sütunluk bir yazı" dikkatimizi çekti. Yazıyı "Angela Xu" kaleme almıştı. Bir "Türk'ten" övgüyle bahsediliyordu. Yazıda "o Türk'ün" renkli bir fotoğrafı da vardı. Başladık "yazıyı" okumaya.

YURTTAŞLIK BİLİNCİ
"Noyan Rona, 20 yıldır Çin'de yaşayan bir Türk.

Ama o artık, yaşadığı yeri kendi kenti, kendi evi olarak gören ve kendisini toplumsal yaşama adamış bir insan.

Garanti Bankası'nın, Çin'deki baştemsilcisi.

Yurttaşlık bilinci çok ileri ve hiçbir zaman sözünü esirgemeyen bir şahıs."

ŞEREF PLAKETLERİ
16 milyon nüfuslu bir kentin "en büyük İngilizce gazetesinde" bir Türk'ten böyle bahsedilmesi gurur verici.

"Yazıyı" okumaya devam ettik

"47 yaşındaki bu Türk'ün ofisi, Çin'de aldığı şeref plaketleriyle dolu... O, Şanghay'ın yerel sorunlarıyla yakından ilgilenen, herkesin saygı duyduğu bir kişi."

ÖDÜL ÜSTÜNE ÖDÜL
Yazıda anlatılıyor ki "Noyan Rona, yerel okullarla ve yoksul öğrencilerle yakından ilgilenmiş."

"Yardım etmiş." Ve bundan dolayı da "defalarca ödüllendirilmiş."

Yazıdan bir başka bölüm

- Noyan Rona, kendisini Çin'de gelip geçici olarak görmüyor... Ve yaşadığı çevrenin kalitesinin yükselmesi için katkıda bulunmayı kendisine görev biliyor.

Yazıda anlatıldığına göre...

Noyan Rona, İstanbul doğumlu.

Türkiye'de Çin filolojisi (Sinoloji) okumuş. Sonra Çin'e (Hubei kentine) gitmiş. Wuhan Üniversitesi'nde master yapmış. Ve Çin'e yerleşmiş.

Eşi ve kendisi, Şanghay'da sosyal yaşamın önde gelen isimleri. Kentte, beğenmediği bir şey görürse, bir aksaklığa tanık olursa, bunu çekinmeden ilgililere bildiriyor.

Örneğin

Bir caddenin adının yanlış yazıldığını farketmiş.

Hemen ilgilileri uyarmış.

İlgililer o yoldaki bütün tabelaları değiştirmişler. Ve Noyan Rona'ya da teşekkür etmişler.

TÜNELDE TRAFİK
Yine yazıda anlatılıyor ki...

Şanghay'da bir tünelde trafik tıkanıyormuş.

Noyan Rona neden tıkandığını araştırmış.

Ve yerel yönetime bir yazı yazmış

- Tünelde hız sınırı çok düşük... Bunun artırılması gerekiyor.

Yerel yönetim, bu işin üzerinde durmuş.

Sonuç

Tünelde, hız sınırı artırılmış.

Ve trafik akışı yüzde otuz oranında hızlanmış.

VALİNİN TELEFONU
Şanghay Eyalet Valisi birgün Noyan Rona'ya "ev telefonunu" vermiş

- Ne zaman isterseniz beni evimden arayabilirsiniz.

İLK YABANCI
Çin'de "yaşadığı kentin yaşam düzeyinin yükselmesi için çaba harcayanlara" ödül veriliyor. Şanghay'da bu ödülü "ilk kez bir yabancı" almış

"Noyan Rona."

ÖRNEK AİLE
Ve bu yıl Şanghay'da "yeni bir uygulama" başlamış. Her semtte bir "örnek aile" seçme uygulaması.

"Rona ailesi" de, kendi semtinin "örnek ailesi" seçilmiş. Eğer "Ronalar" aynı ödülü beş yıl üst üste alacak olurlarsa "kent düzeyinde model aile" ilan edilecekler.

UYARI
"Shanghai Daily" yazarı Angela Xu, bu yazıyı yazmadan önce Noyan Rona ile görüşmüş.

Rona demiÅŸ ki

- Beğenmediğim bir şey olursa, bir aksaklığı görürsem, ilgililere bildiriyorum... Onları uyarıyorum... Yöneticiler de beni dinliyorlar... Olumlu tepki veriyorlar.

ACABA...
Yazıyı okuyunca uzun uzun düşündük. Noyan Rona Türkiye'de yaşasaydı...

Gördüğü aksaklıkları ve çözüm önerilerini ilgililere bildirmek isteseydi...

Acaba "teşekkür eden... Ödül veren" çıkar mıydı? Yoksa...

"İşgüzar" diye, "ukala" diye azarlanır, hatta "tartaklanır" ve "kapı dışarı" mı edilirdi?

BRAVO NOYAN RONA
Zamanımız dardı ve kısmet değilmiş, Şanghay'da Noyan Rona ile "tanışamadık, konuşamadık."

Ama "yazıyı... Noyan Rona'nın, Atatürk portresi önünde çekilmiş fotoğrafını" gazetenin dördüncü sayfasından "yırtıp, aldık... Türkiye'ye getirdik."

Bravo Noyan Rona. Sen sadece "çalıştığın bankanın" değil, Şanghay'da "65 milyon Türk'ün baş temsilcisisin."

Seninle gurur duyuyoruz.

Kadın da futbol oynar
Televizyonda maç izliyorduk. Öyle "tekme... Yumruk... Kırmızı kart" falan yoktu ama...

Maçın "bitiş düdüğü" ile birlikte, futbolcular birbirlerine "birşeyler söylemeye... Bağırmaya" başladılar.

Çinli mihmandarımıza sorduk

- Ne diyorlar?

Bayan mihmandar güldü

- Onlar var şimdi birbirlerine küfür etmek... Çok ayıp sözler söylemek.

****

Çin'de "12 profesyonel bayan futbol takımı" var. Çin'deki toplam kadın futbolcu sayısı ise "44 bin." En meşhur bayan futbolcu "10 numaralı formanın sahibi Su Wen."

Bir başka "şöhret" ise Zhao Lihong.

****

"Eskiden" de Çin'de kadınlar futbol oynarmış ama...

Son 15 yıldır "yaygınlaşmış."

"Kadınlar ligi" kurulmuş.

Kadınların maçında hakem genelde "erkek." Ama ara sıra "kadın hakem" de oluyor.

Profesyonel bir kadın futbolcu yılda en az "30 bin dolar" alıyor. Futbolu bırakınca da ya antrenör oluyor, ya da polis. Polisin eline maaş olarak "ayda 250 dolar" geçiyor.

****

Çinli kadının "futbola ilgi duymasının" sebebi sadece bu sporu sevmesi değil.

Başarılı kadın futbolcu "Çin dışından transfer teklifi alıyor."

Böylece "eline çok daha fazla para geçiyor."

Ayrıca "gittiği ülkede üniversitede okuma şansı da" var.

Yabancı bir ülkede üniversite bitirmek, Çinli kadın için bir "statü."

"Uyuyan dev" artık koşuyor
Eylül'ün son günlerinde Çin'e gidip, geldik. "Uyuyan dev" çoktan uyanmış. Koşar adım ilerliyor. Dışa açıldıkça, açılıyor. Çin'e yılda gelen yabancı sermaye "elli milyar dolar."

Bir akşam yemeğindeydik. Pekin Büyükelçimiz Rafet Akgünay'a sorduk

- Çin bunu nasıl becerdi?

Dr. Akgünay "yabancı yatırımcıyı öylesine teşvik ediyorlar ki" diye söze başladı.

Ve "teşvikleri" sıraladı. Yemek, Çin Uluslararası Dostluk Örgütü Başkanı Chen Haosu'nun yemeğiydi. "Yabancı sermaye konusuyla çok ilgilendiğimizi" görünce. Şöyle dedi

- Yabancı sermaye sadece yazılı teşviklere değil, öncelikle söze gelir... Söz vereceksiniz... Ve verdiğiniz sözde duracaksınız... Biz işte bunu yapıyoruz.

****

Yemekte "eÄŸitime dair" sorular da sorduk.

Ve öğrendik ki

* Çin, 131 ülkede, 460 bin öğrenci okutuyor.

* Sadece ABD'de okuyan Çinli öğrenci sayısı 140 bin.

Bu demektir ki, Çin'in "dışa açılımı daha da hızlanacak." Birkaç yıl sonra Çin'de "her ülkenin dilini konuşan... O ülkelerin dilini, dinini, kültürünü, politikasını bilen... O ülkelerde dostları, bağları bulunan" yüzbinlerce eğitimli insan olacak. İşte bizim "potansiyelimiz olmasına rağmen" beceremediğimiz konu.

****

Dükkanlar, akşam saat 10.00'a kadar açık.

"Giyim, kuşamda" fiyatlar çok ucuz.

Sokaklarda dilenci var ama. Kapkaç falan yok.

Pekin'de, Şanghay'da taksi şoförlerinin çoğu "çat, pat" da olsa, İngilizce biliyor. Mağazalarda durum aynı. Havanın kararmasıyla birlikte sokaklar "sahtecilerin."

Sahte Rolex saat, sahte Cartier. "Sudan ucuza." Üç dolar, beş dolar.

Bazı konularda (örneğin tekstilde) Çin'le rekabet edebilmek olanaksız. Ama Çin'le "birlikte iş yapılacak" pekçok alan var.

"Batı" bunu farketmiş. "Japonya" da. Kimi gelmiş fabrika kurmuş, kimi gelmiş büyük mağaza açmış. (Örneğin WAL-MART.. Örneğin Carrefour... Örneğin Marks Spencer.) Hepsi de "tıklım, tıklım."

Ey Migros, ey Gima, ey TansaÅŸ.

"Çin coğrafyasında" hayat var.

****

Çin'de "küçük bir kente" uğradık. Bir milyon, 200 bin nüfuslu Suzhou kentine. Bize yemek veren Belediye Başkan Yardımcısı dedi ki

- Dünyanın en büyük 800 şirketinden 82'si burada yatırım yaptı... Ve bizim kentte milli gelir hızla arttı... Çin'de milli gelir ortalama 800 dolar... Ama bizim kentte 1.400 dolar.

Çin'de "yabancı sermayeyi teşvik" bir devlet politikası olmanın da ötesinde, herkesin "ortak politikası."

2008 Olimpiyat Oyunları Pekin'de. Çin şimdiden kolları sıvamış. Yatırımlar "tam gaz."

"Devletin" kararı

- Hazırlıklar, bir yıl önce bitmiş olacak.

"Fiziki yatırımlar" sürerken, Çin bir yandan da, olimpiyatlar için "insana yatırıma" başlamış.

"Neler yapıyorsunuz" diye sorduğumuzda, Çin'deki "devlet görevlisi" şu yanıtı verdi

- Halkı hazırlıyoruz... Rehberlik hazırlığı... Psikolojik hazırlık.. Yabancı dil hazırlığı.

****

Çin'e ilk kez Başbakan Turgut Özal'la gitmiştik.

Daha sonra "birkaç kez daha" gittik.

Ve her gidişimizde "değişim hızının arttığını" gördük. "Rejimin" adı hala "komünizm" ama...

Komünizmin "K'si" bile kalmamış. "Serbest piyasa ekonomisi" artık Çin'in yükselen değeri.

Büyük ödül... Büyük onur
Türk Tanıtma Vakfı'nın (TÜTAV) yurt dışındaki etkinliklerinden ve Başkan Kemal Baytaş'ın Türkiye'nin tanıtımı için yaptığı çalışmalardan daha önce de bahsetmiştik. "Sanki bir ünvansız büyükelçi... Onursal büyükelçi" demiştik. Ve daha sonra...

Çin'in başkenti Pekin'de bir "törene" katıldık. Bizim söylediklerimizi bu defa "bir Çinli'den" dinledik.

Çin Halk Cumhuriyeti Uluslararası Dostluk Örgütü Başkanı Chen Haosu dedi ki

- Sayın Kemal Baytaş... Çin-Türk dostluğunun gelişmesine ve dünya dostluğuna katkılarınızdan dolayı size "Dostluk ve Halk Büyükelçisi" madalyası ile beratını verme kararı aldık.

****

"Madalyayı" veren örgüt, Çin'de "özerk bir konumda." Ama "devletle bağlantılı."

Başkanı da "Bakan statüsünde."

Örgütün Çin içinde 550, Çin dışında da 130 "ayağı" var. Yöneticileri "üst düzey kamu görevlileri" ile ülkenin "seçkinleri." Örgüt, Çin'in "dış politikadaki arka bahçesi."

****

Baytaş'a "Dostluk ve Halk Büyükelçisi" ünvanının verildiği törende, Pekin'deki büyükelçimiz Rafet Akgünay da vardı.

Rafet bey "Çin Uluslararası Dostluk Örgütü Başkanı Chen Haosu" için bize şöyle dedi

- Çin'in güçlü insanlarındandır... Babası da öyleymiş.

Törenden sonra Başkan Chen Haosu bir yemek verdi. Yemekte sorduk

- Bay Haosu... Babanız kimdi?

Babası, Mao ile birlikte "Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucularındanmış."

GeneralmiÅŸ.

Sekiz yıl Şanghay Belediye Başkanlığı yapmış.

Bu sekiz yılın son üç yılında, Belediye Başkanlığı'nın yanısıra "Çin Başbakan Yadımcılığı" görevini de yürütmüş.

Şanghay'ın en güzel parklarından birinde, babasının heykeli dikilmiş.

Pekin'den Şanghay'a geçince, bir akşam bize dediler ki

- Sizi Wai Tan'a götürelim... Şanghay'ın gece manzarasını seyrettirmeye.

Denilen yere gittik.

Işıl, ışıldı... Bayram yeri gibi kalabalıktı.

Ve herkes "bir heykelin önünde" resim çektiriyordu.

Heykel Chen Haosu'nun babasının heykeliydi.

****

Çin'in "dünyada sayılı kişilere" verdiği bir "ödülü... Ünvanı... Madalyayı... Beratı" bir Türk'ün alması gurur verici.

TÜTAV ve Türk-Çin Dostluk Derneği Başkanı Baytaş'ı kutluyoruz.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır