|
 |
|

LEVENT TÜZEMEN
Anlamsız küskünlük
Mekanlar insanların varlığı ile bir anlam kazanır. Statlar da tribünler tıkabasa dolu olunca, yani seyirciyle anlam kazanır.
Yıllar önce tribünlerde "Cimbom Avrupa'da final yakışır sana" sloganının yaratıcısı değil miydi G.Saray taraftarı? 14 yıl şampiyon olmayı sabırla bekleyen kimdi? Oysa ne büyük başarılar yaşamışlardı. Şimdi bu öfke ve ilgisizlik neden? G.Saray taraftarına takımını protesto etmek yakışıyor mu? G.Saraylı futbolcuların moralsiz bir günde başını dayayacağı omuz olan taraftarının zor günde küskünlük göstermesi çok anlamsızdı.
Sebat lig sonuncusuydu. "Kek" gibi görünen maçta G.Saray'ın hedefi farklı kazanıp yıkılan moralleri tamir etmekti. Sebat'ın eti de, budu da belliydi. 10 kişilik savunma yapmaları "Bir puana razıyız" felsefesiydi. G.Sray 35. dakikada De Boer'in muhteşem frikik golüne kadar Sebat duvarına toslayıp durdu. Oysa etten duvarı yıkmak için iki yol vardı 1- Rakibi üzerine çekip hızlı hücumlarla golü aramaktı. 2-Herkes çabuk yer değiştirecek, ayağa çabuk, isabetli oynayacak ve aralara hızlı koşular yapacaktı.
Bunu Terim mi öğretecekti? Futbolcu sahada zekasını kullanacak, "Rakibi nasıl çözeriz?" diye düşünüp yaratıcılığını ön plana çıkaracak. G.Saray'ın işte asıl sorunu yaratıcı oyuncunun az olması. Oyunu rakip kaleye yığmalarına ve bol pozisyon üretmelerine rağmen gol vuruşlarında sıkışık oynamaları ve birbirlerine ikram etmeleri yüzünden bitirici olamadılar. Bir tek Hasan ilk yarıda yaratıcılık adına çalışkandı, sık alan değiştirdi ama topla buluştuğunda yine çalım hastalığından kurtulamadı.
Kaptan Bülent'le sohbet ediyorduk. Konumuz Bratu'ydu. "Nasıl oyuncu?" diye sordum, cevabı ilginçti "Ben Pancu'yu beğeniyorum. Mutu ile de karşılıklı oynadım. İlie'nin hem güçlüsü, hem de üç kez süratlisi. Top mıknatıs gibi ayağına yapışıyor. Bu tür oyuncunun ne zaman ve nasıl çalım atacağı belli olmaz. Birebirde tutulması çok zor."
Terim'in Hasan'ın yerine Bratu'yu alması G.Saray'a golleri getirdi. Genç Rumen'in Arif'e pası "Al da at" şeklindeydi. Attığı gol öncesi pozisyonu izleyişi mükemmeldi. Verimli olması için ısrar edilmeli.
G.Saray sevinç ve kabusu aynı anda yaşadı. 40 yaşındaki Orhan'ın G.Saray savunmasını harmanlaması ve yenilen gollerde savunmanın ve Mondragon'un ortak hataları vardı. G.Saray gibi deneyimli oyunculara sahip bir takımın yediği birinci golden sonra paniklemesi affedilemeyecek ayıp.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|