kapat
05.10.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ
limasollu
TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ÅžANS&OYUN
ACİL TEL



GREENCARD

EMRE AKÖZ


'Bütün söyleyeceğin bu mu?'

Dün Radikal'de Sevin Okyay'ın hoş bir yazısını okudum. Özetle "Edebiyatta en çok sevdiğim, arkadaş olmak isteyeceğim kişilik Cyrano de Bergerac'tır" diyordu. Cyrano (Sirano); yaratıcısı, tiyatro yazarı Edmond Rostand'dan (1868-1918) daha ünlü bir karakterdir. Silahşor, şair, müzisyen, iyi yürekli Cyrano, burnu çok büyük olduğu için aşık olduğu kadına bir türlü açılamaz.

17'nci yüzyılda geçen bu manzum oyunun en ünlü sahnelerinden biri Cyrano'nun burnuyla ilgilidir. De Valvert adlı şabalak, Cyrano'yu aşağılamak için "Burnunuz ne kocaman" deme gafletinde bulunur. Vay sen misin bunu diyen! Hazır cevap Cyrano o mükemmel tiradına başlar. Sabri Esat Siyavuşgil'in çevirisinden okuyalım. Dilin eskiliği ayrı bir tat veriyor

****

Bu kadarı az

Delikanlı! Halbuki neler neler bulunmaz

Söylenecek! Asıl iş edada. Mesela bak,

Hoyratça "Burnum böyle olsaydı mösyö, mutlak

Dibinden kestirirdim!"

Dostça "Yana yatmaz mı?

Senden önce davranıp kadehine batmaz mı?"

Tarifle "Burun deÄŸil bir kere, coÄŸrafyada

Böylesine dağ denir, dağ değil yarımada!"

Mütecessis "Acaba neye yarar bu alet?

Makas kutusu mudur, divit midir, izah et!"

Zarifane "Kuşları sevdiğiniz besbelli!

Yorulmasınlar diye yavrucaklar, temelli

Bir tünek kurmuşsunuz!" Pür neşe "Birader şu

Kocaman burnunla tütün içince, komşu

'Yangın var' demiyor mu? Müdebbir "Aman yavrum!

Bu ağırlıkla yere düşmenden korkuyorum!"

Müşfik "Yaptırın ona küçücük bir şemsiye,

Yazın fazla güneşten rengi solmasın diye!"

****

Arkası Yarın Yerimiz kalmadı. Gerard Depardieu ve Steve Martin gibi aktörlerce sinemada da canlandırılan Cyrano'nun bu ünlü tiradının kalan bölümü yarın burada.

Absürd reklamlar
Türkiye'de absürd mizahın en önemli figürü rahmetli Suavi Süalp'tir. "Ne çok uzattınız... İmza Lastik" ya da "Bakalım hoşafınıza gidecek mi" türü... İnsanın gülsün mü, sinir mi olsun diye bir an durduğu... Sonra, mizahçının tam da böyle bir tepki uyandırmak gibi bir niyeti olduğunu anlayınca kahkaha attığı espriler bunlar... Aslında 'absürd' zor bir kelime; 'saçma' demek yetmiyor. Ele avuca pek sığamayan bir tür yani...

Bugünlerde iki reklamı absürd mizahtan aldığım zevke benzeyen bir tatla izliyorum.

Biri Twigy terliklerinin... Görmüşsünüzdür Taraftardan, avcıya, fırlama bir veletten, mahalleli kıza çeşitli tipler; "Bu terlik tam benlik" diyor. Bunun üzerine şuh mu desem, zıpır mı desem, tuhaf bir kadın sesi, "Dii mi... Dii mi" diye 'sorarak onaylıyor'.

Bir diğeri Şampiyonlar Ligi sponsoru Play Station 2'nin reklamı. İki kişi Play Station oynuyor. Ama odadaki bir akbaba (evet akbaba!) oyunculardan birini sürekli tedirgin ediyor. Diğeri de kıs kıs gülüyor. Ne bu yaa!?

'Absürd' aslında popüler değildir. Nispeten dar bir çevreye (örneğin 16 yaş civarı delikanlılar) hitap eder. TV reklamı gibi kitlesel bir iletişim aracında absürdü kullanmak... İyi cesaret; 'dii mi'?

Huylu huyundan...
İlhan Mansız'ın birbirinin kopyası iki hareketle oyundan atılmasına maçın hakemi çok şaşırdı. Türk olmayan seyirciler de şaşırdı. Biz ise hiç şaşırmadık; değil mi? Çünkü hem İlhan'ı tanıyoruz, hem de "Huylu huyundan vazgeçmez" gibi bir atasözümüz var.

Ne müthiş bir laftır bu! İnsanın, 'bilinçli' ve 'hatalardan ders alan' bir canlı türü olduğu iddiasını her fırsatta dinamitler. Hele bir de ağababası "Can çıkar, huy çıkmaz" sözü vardır ki o daha da beter Akılmış, mantıkmış, kuralmış; hiç takmaz, ezer geçer. Tabii bu ikilinin yanına bir de 'Bile bile lades' yakışır.

Tabii bu güzide atasözlerini haklı çıkaran sadece İlhan değil. İşte F.Bahçeli oyuncu Fatih Akyel. Geçen sezon 4 kırmızı kartla beddua mıknatısı gibiydi. Daum gelince durulur gibi oldu. Değiştiğini, sakinleştiğini filan söyledi. Sonra Cuma akşamı oynanan Konyaspor maçında iki mükemmel (!) 'dirsek' çıkardı. Biri rakibinin boynuna, diğeri beline... Hakem es geçti.

Ya G.Saraylı Bülent Korkmaz? Allah için eski hatalarından en çok ders alan 35 yaşındaki Bülent. Artık penaltılık faulleri dahi çaktırmadan yapıyor. Yani huy aynı huy ama dışa vurum şekli farklı olduğu için cezası da farklı oluyor. Süper yorumcular dahi, "Bülent itiyor, kakıyor, takıyor ama aynı anda topa bakıyor" diyebiliyor. Ama işte tecrübe bu olsa gerek.

Hakkını yemeyelim. Sadece Bülent değil, Chelsea maçının kahramanlarından Emre Aşık da tecrübe kazandı. Eskiden 'top geçer, adam geçmez' geleneğine bağlıydı. Önce rakibine müthiş bir tekvando hareketi çeker, sonra bi'zahmet topla da ilgilenirdi. Artık çağa ayak uydurdu, modernleşti; çaktırmadan çakıyor.

Otomatik davranış
Geçen gün sormuştuk Acaba insanların da 'otomatiğe bağlanmış' davranışları var mı? Okurumuz Barış Tekin kendi gırgır listesini hazırlamış. İşte bu uzun listeden birkaç madde

1) Reklam 'jingle'larına şartlanmış parmaklarım en kısa sürede başka bir kanala geçer.

2) Bir tabak yemek gelmişse önüme, tabağın masaya konduğu salise ile benim üzerine tuz boca etme salisem arka arkayadır.

3) Hakemin sarı kanaryam aleyhinde bir karar vermesiyle benim hakemin sülalesiyle ilgili düşüncelerimi beyanım arasında fazla bir süre yoktur.

4) Asansöre girer girmez aynaya, başkasının binmesiyle de yere bakarım.

5) Bir yazara gönderdiğim her mesaj sonrası bunların yayınlanacağını sanırım.

TÜRKLER'İN ÖĞRENEMEDİĞİ KELİMELER
Onca uyarıya karşın kimilerinin ısrarla Said Nursi'nin adını yanlış yazdıklarını belirttik. Bu kadarla kalmıyor elbette. Daha nice yerli-yabancı kelime var Türkler'in yazmasını bir türlü öğrenemediği. Hemen aklıma gelen birkaç tanesi 'Malumu ilam', 'mütevazı', 'harem-selamlık', 'ecstasy'... Dalgınlık mı? Bir kısmı öyle Acımasız olmayalım, insan bazen kendi adını dahi yanlış yazmaz mı? Ancak o kadar farklı yayında, o kadar sık yapılıyor ki bu hatalar, sanırım bilmeyen de çok... Daha da vahimi Düzeleceğine dair bir işaretin olmaması!


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi

Sizinkiler
Sarı Sayfalar
GreenCard
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır