|
 |
|

İLKER SARIER
Çözümsüzlük cumhuriyeti
Ekonomi büyüyor ama işsizlik de artıyor.İşsizlik neden artıyor?
İstihdam genişlemiyor.
İstihdam neden genişlemiyor?
Çünkü istihdam üzerinde çok büyük vergi ve sigorta yükü var. Enerji ve yatırım enstrümanları çok pahalı...
İşveren de, işçi de devlete çalışıyor.
Birçok girişimci; çoktan yurtdışına kaçmaya başladı bile...
Peki, devlet bunun böyle olduğunu bilmiyor mu?
Biliyor ama çaresiz...
Çünkü, devletin dünya kadar borcu var.
Bu borçlarını ödeyebilmesi için daha da fazla vergi alması lazım...
O zaman kısa ya da orta vadede bu paradoksun çözümünü beklemek hayalcilik olur.
Paradoks zaten "çözümsüzlük" demek...
Öyleyse ne olacak?
Ekonomi büyümeye devam ederken, işsizlik artmaya devam edecek...
Bu bizim tek çözümsüzlüğümüz değil, ülkede bir sürü paradoks var da, konuyla ilgili olan bir paradoksun daha altını çizelim.
Bizim yurttaşlarımız, kendilerini dünyanın en vatanperver milleti olarak telakki ederler.
Ama bu iyi duygunun ters teptiÄŸi yerler de yok deÄŸil...
Hükümet, radikal bir karar almaya mı çalışıyor, hemen başlıyoruz tartışmaya ve konuyu "vatanseverlik-vatan hainliği" düzeyine oturtuyoruz.
Son örnek, "orman vasfını kaybetmiş arazilerin özelleştirilmesi"nde yaşandı.
AKP hükümeti yerinde bir adım aldı.
Orman vasfını kaybetmiş milyonlarca hektar araziyi "ekonomiye" kazandırmayı projelendirdi.
Sen misin yapan, ülkemizin bütün "vatanseverleri", vatanı satmaya çalışıyorlar diye kazan kaldırdı.
Ne kadar da "ulvi" bir isyan!..
Bu kadar vatanseveri olan bir milletin sırtı yere gelir mi?
Gelmez gelmesine ama ense de bitten kurtulmaz.
Yakamıza yapışmış fukaralıktan da sittin sene kurtulamayız...
Gelin basit bir hesap yapalım
10 milyon dolarlık yatırım yapacak bir girişimci, kişi başına 100 bin dolar üzerinden, yaklaşık 100 kişilik bir istihdam yaratacaktır. Üretimle yaratacağı katma değer de cabası...
Böyle bir girişimci için yatırımın en pahalı kısmı neresidir?
Arsa ve arazi olarak taşınmazın temini kısmıdır.
Peki, bu ülkede, yatırım yapacak insanlara, makul fiyatlarla, orman vasfını kaybetmiş olarak atıl duran arazileri kullanıma açmak, bu memlekete zarar mı verir, yarar mı getirir?
Şehirlerin yakınlarında kurulan devasa "sanayi bölgeleri" zarar mı verdi ülkeye? Hayır... O halde?.. Nedir buradaki paradoks?
Ülkenin ekonomisine büyük bir katkı sağlayacak orman vasfını kaybetmiş arazilerin özelleştirilmesi projesinin, kamuoyunda "vatan hainliği" gibi algılanması hazin bir paradokstur.
Veya, ekonomiye uzun vadede büyük yarar getirecek bir projenin "reddedilmesinin" kamuoyuna "vatanseverlik" olarak lanse edilmesi...
Tabii ki bütün bunlar aslında bizim "siyasetsever" fakat "ekonomi cahili" olmamızdan kaynaklanıyor...
Samimiyetle şöyle düşünüyorum
Türkiye hala "iyi işler yapmanın" en zor olduğu ülkelerin başında geliyor.
Terkedilmesi gereken o kadar çok önyargı var ki!
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|