|
 |
|

Yaşadığım herkese ders olsun
Koç Holding'in bugün izlediği stratejinin temellerini oluşturan emekli grup başkanlarından Necati Arıkan, yakalandığı akciğer kanserini yenince "Dumansız Hayat' kampanyası başlattı. 3 bin kişiye mektup göndererek, sigarayı bırakmalarını isteyen Arıkan, duygusal mektubunda, "Musibet benim başıma geldi, siz de bundan ders alın. Çünkü genelde hep geç kalınır" diyor.
"Ben 63 yaşındayım. Geçen yıl acı bir olay geçirdim. Sigarayı 8 yıl önce bırakmama rağmen geçmişte içtiğim sigaraların bedelini çok ağır bir şekilde ödedim. Allah'a şükür bu problemi atlattım. Bunu atlatmamın sebebi sigarayı bırakmış ve bu hastalığı erken safhasında yakalamış olmamdı. Ayrıca şunu da söylemeliyim ki bu işin tedavisi için bir servet harcadım.
Ben geriye dönüp baktığımda, yani zaman tünelinden geriye gittiğimde sizlerde kendimi görüyorum. Bir zamanlar ben de yaptığım işlerde heyecanlıydım ve sigara içerdim. Keyifle içerdim. Düşünmezdim sigaranın ilerde benim başıma neler açacağını. Sonra bir vesileyle bıraktım. İyi ki de bırakmışım... Şimdi gençsiniz. 30'lu 40'lı 50'li yaşlardaysanız hayat çok uzun ilerde neler olabileceğini tahmin etmiyorsunuz. Düşünün ki ilerde bir gün bir sağlık sorunu hissettiniz. Doktora gittiniz. Doktor sizi kontrol etti ve şikayetinizle ilgili bir şey bulamadı ve dedi ki, "Ben başka şeylerden şüpheleniyorum. Şu testleri derinleştirelim. Bir de tomografi çekelim."
Tomografi çekildi. Sonra sizi aradılar. Bazı sorunlar var, gelin görüşelim dediler. Gittiniz ve acı gerçeği yüzünüze söylediler. "Biz burada habis olma ihtimali yüksek bir tümör görüyoruz. Sigara içiyor muydunuz?" diye sordular. O acılı anda geçmişe dönüp pişman olmanın hiçbir faydası olmuyor. Biopsi de yaptılar ve biopsi sonuçları geldi. Acı sonuç daha da acı oldu. Artık kesinleşmişti. Şimdi ne yapacaktınız? Ben yeterince yaşadım. Dostlarım, böyle bir olayla karşılaşmamanız için sigarayı şimdiden bırakmanızın yararlı olacağını düşünüyorum..."
Yukarıdaki duygu yüklü ve çok anlamlı cümleler, Türkiye'nin yetiştirdiği başarılı mühendislerden birine ait. 1960'lı yıllarda sanayiciliğe mühendis olarak adım atan, başta Arçelik, Aygaz ve Demirdöküm olmak üzere pek çok büyük şirketin kuruluşunda bulunan, son olarak da Koç Grubu'nda Strateji Grup Başkanı'yken 2000 yılında 60 yaş kuralı gereği emekli olan Necati Arıkan'dan bahsediyorum.
Koç Grubu'nu Gümrük Birliği'ne hazırlayan ve bugün üzerinde ilerlediği yol haritasını 1999 yılında tamamlayarak hayata geçiren Necati Arıkan, bugün kimi sektörlerden çıkan, kiminde ise büyüyen Koç'un stratejileri için tam 36 yıl çalıştı.
İYİLEŞİNCE 2 MİSYON EDİNDİ
80 yaşına gelmeden bir kimseyi yaşlı olarak adlandırmanın artık söz konusu olmadığı bir dönemde, 60 yaş kuşkusuz kenara çekilmek için çok genç bir yaştı. Necati Arıkan, tecrübelerini Türk iş dünyasıyla paylaşmak için bir danışmanlık şirketi kurdu. Enerjisi çoktu. Ancak araya hiç beklemediği anda bu hastalığı girdi. Akciğerinde tümör tespit edilmişti. Yılmadı. Ailesinin de yardımıyla üstesinden gelmek için çalıştı ve sonunda zafer onun oldu. İşte o zaman 'Kurtulursam yarabbim iki misyonum olacak' dedi ve iyileşir iyileşmez 'Dumansız Hayat' kampanyası başlattı. "Rüyam" dediği Türkiye'nin AB'den müzakere tarihi alması için de derin çalışmalara girdi. Arıkan'ın, Koç'un emekli yöneticilerinin oluşturduğu Koç YÖNDER'i de yeniden aktif hale getirdiğini ve başkanlığını yürüttüğünü hatırlatalım. İstanbul Sanayi Odası ve İktisadi Kalkınma Vakfı'nda aktif olarak çalışan Arıkan, Fındıklı Rotary Kulüb'ün de başkanlığını yürütüyor...
* Rahatsızlığınızı ne zaman öğrendiniz?
2002 Mayıs ayında tesadüfen öğrendim. Durusu Otel'de bir ekonomik konferans yaptık. Dönüşte üşüttüğümü sandım, doktora gittim. Göğsümde bir ağrı vardı. Doktor baktı baktı, bulamadı, "Siz burada bir gün kalın da herşeye bakalım" dediler. MR çekildikten sonra, ikinci gün geç bir saatte iki doktor odama gelip, maalesef akciğerimde bir tümör olduğunu söyledi. Çok kötü oldum. Eşim perişan oldu.
* Herhalde ilerlememişti hastalığınız henüz?
Erken teşhis dediler o zaman. Ama yine de çok kötü olduk.Yalnız kendinizi düşünemiyorsunuz, ailenizin üzüntüsünü görünce daha da kötü oluyorsunuz. Türkiye'deki tedavi yöntemleri de aynı ABD'deki gibi. Bana bir çok dostum ABD'ye gitmemi tavsiye etti ama ben bir Türk doktora, Süalp Tansan'a güvendim. Kemoterapiye başladık. Başarılı bir kemoterapi geçirdim, tümör epey küçülmüştü. Bundan sonra radyoterapi dedi doktorum. Ama tümörün yeri çok hassastı. Kalple akciğer arasında bulunuyordu. Tecrübeli bir yere gidin tavsiyesiyle, Boston'a gittim. Orada 40 gün radyoterapi tedavisi gördüm. İyi sonuçla döndüm Türkiye'ye. Şimdi kontrollere gidiyorum. Şanslıydım, hastalığı erken yakalamıştım, şanslıydım, sigarayı erken bırakmıştım.
YOLLAR SİGARAYA ÇIKTI
* O yüzden mi 'Dumansız Hayat' kampanyası başlattınız?
Şimdi bakın bütün doktorlar aynı şeyi söyledi. İsviçre'ye de gittim. Buradaki doktorlarla da konuştum. Hepsinin ilk sorusu 'Sigara içiyor musunuz?' oldu. "Ben sigarayı 8 yıl önce bıraktım" dedim. "Daha önce ne kadar içtiniz?" dediler. Genç yaşta başlamıştım. Çok içmesem de 25 yıl içmiştim. Bu hastalık ailede ırsi olan bir hastalık da değildi. Özetle sigaraya çıkıyordu bütün yollar. İşte o zaman döndüm ve Allah'a dua ettim. Kurtulursam, sigarayı bıraktırma kampanyası açacağım diye. Gelmeden başladım mektuplara. E-mail bana çok kolaylık sağladı. 3 bin kişiye mektup gönderdim.
* Kaç kişi bıraktı sayenizde?
25 kişi bıraktı. Diyorum ki, bıraktığınız zaman bana bildirin çünkü bir kütüğe çivi çakıyorum. Rotary Kulüp'te Dumansız Yaşam platformu oluşturduk. Biz duygusal yönden gidiyoruz. Öldürür diye gitmiyoruz. Dolaylı yoldan ikna etmeye çalışacağız. Sigara içmenin değil içmemenin büyüklülük, kültürlülük olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.
* Herhalde Rahmi Koç en büyük destekçinizdir?
Rahmi Bey, bana bu konuda çok destek oldu. O da teşkilata sağlıkla ilgili bir bildiri yayınladı. 'Siz de sağlığınıza dikkat edin. Biz sigorta yaptırıyoruz ama siz de özen gösterin ve sigara içmeyin' dedi.
* Etkisi olmuÅŸ mudur?
Muhakkak oluyor. Örneğin Koç Holding toplantılarında artık sigara içilmiyor. Eskiden içilirdi. Hatta ben az içtiğim için sigara çok içen arkadaşlar, Rahmi Koç'un yanına beni oturturlardı, sen nasılsa az içiyorsun, içmesen de olur diye.
HA BU BAÄžA DERS OLSUN
* Gönderdiğiniz mektuplarda hangi mesajı iletiyorsunuz?
Diyorum ki, bir musibet bin nasihattan yeğdir. Musibet benim başıma geldi, siz de ders alın bundan. Çünkü genelde ders alınmaz, geç kalınır hep. Geriye dönüp keşke içmeseydim diyemiyorsunuz. Ben de böyle gençken içerdim, düşünmezdim. Yok efendim, çalışırken sigara içmeden olmuyormuş. Yok sabah çayıyla, yok akşam rakısıyla, yok üzülünce, yok sevinince...
* Şimdi bu deneyimlerinizi mi anlatıyorsunuz?
Ben bunu arkadaşlarıma anlatıyorum. Bakın başınıza geldiği zaman geç kalıyorsunuz, ne yaparsanız yapın faydası yok diyorum. İkincisi aileniz çok daha büyük acı çekiyor. Benim eşime telefon ediyorlar, bana daha durumumu söylemeden önce. Eşim o sırada araba kullanıyor ve neredeyse kaza yapar duruma geliyor. Ben mücadele etmeyeyim desem de olmuyor. Onları düşünüyorsunuz. Sonra bu kadar bilgi birikimim var diyorsunuz. Bunları daha aktarmamışım. Hayallerim var. Bilgilerimi aktarmak istiyorum. Üzeyir Garih'in çok hoşuma giden bir lafı vardı. İnsan öbür tarafa giderken, yanında götürebildiği tek şey bilgi birikimidir diye. Şimdi ben de ondan örnek alıp, anılarımı yazıyorum. Bir de dostlarıma şunu söylüyorum. Karadenizli'ye idam sehpasında son arzusunu sormuşlar "Ha bu bağa ders olsun" demiş. Ders olması için çok geç kalınıyor, dersi önceden almak lazım. Ben böyle bir şey yaşamışsam, bunu da anlatıyorsam, dostlarımın bundan ders almasını diliyorum.
Avrupa Birliği için çalışıyorum
* Kampanya başlatmaya nasıl karar verdiniz?
Tedavinin ikinci bölümü için Amerika'da üç ay kaldım ve eşimle birlikte bir ev tuttuk. Tedavi yoğun değildi. Sabahları 15 dakika. Sonra eşimle uzun yürüyüşler yapardık. Ben o sırada düşünmeye başladım ve iki misyon edindim kendime. Birincisi, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girdiğini görmek istiyorum. Ama o çok uzun bir dönem. En azından müzakerelerin başladığını görmek istiyorum. Diğeri de olabildiğinde fazla insanın sigarayı bıraktığını görmek istiyorum.
* AB için müzakere tarihi ikinci büyük amacınız olmuş gibi...
Çünkü gençler için, çocuklar için, Türkiye'nin geleceği için bunu istiyorum. Ben çok strateji planı yaptım. Başka bir alternatif göremiyorum. Türkiye AB'nin dışında kalırsa bir üçüncü dünya ülkesi olur. Yabancı yatırımcı gelmez. 1975 yılında rahmetli Vehbi Koç'la Brüksel'e bir seyahat yaptığımdan beri bu işin içindeyim. Biz o zamanlar çok iyi durumdaydık. Ecevit o zaman fırsatı kaçırmasaydı, şimdi bambaşka bir yerdeydik. Bir yatırımcı bir ülkede güven gördüğü zaman geliyor. Türkiye büyük bir pazar. Çok yatırımcı ilgileniyor. Müzakere tarihini alırsak, KOBİ'ler dahil yatırıma gelecek, şirket satın almak istiyecekler.
* Bir baÅŸka sosyal sorumluluk projeniz daha var deÄŸil mi?
Fındıklı Rotary olarak Kağıthane'de Fındıklı İlkokulu'na destek veriyoruz. Okulun inşaatını da 1987'de biz yapmıştık. Okula her yıl destek oluyoruz. Okulu yeniledik. Eğitimin kalitesini yükseltmeye çalışıyoruz. Başarılı öğrencilere burs veriyoruz. Bilgisayar alanında öğretmenleri eğitiyoruz. Bilgisayar laboratuvarı kurduk. 600 öğrenci var. Laleli'de okuma yazma kursu açtık. 1000 kişiye bu kursu veriyoruz. İnanır mısınız Laleli'nin göbeğinde okuma yazma bilmeyen insanlar var. 40 sınıf açıyoruz. Geçen yıl açtığımızda bütün sınıflarımız dolmuştu.
Tecrübemi aktarmadan gitmem
* 60 yaşında emekli olurken, hayalleriniz var mıydı?
Hayallerim bu bilgi birikimimi profesyonelce aktarmak, kendime vakit ayırmaktı. Seyahat de etmek istiyordum. Rahatsızlığım işlerime ara vermeme neden oldu ama şimdi bıraktığım yerden tekrar başladım. İnsan tecrübesini aktarmadan gitmek istemiyor.
* Rahmi Bey'e danışmanlık yapıyor musunuz hâlâ?
İstediği zaman yapıyorum. Zaman zaman genel ekonomi ile ilgili konularda fikir soruyor, notlar istiyor, hazırlıyorum.
* O bağ hiçbir zaman kopmuyor anlaşılan?
O gönül bağı. Bitmez. Şimdi kendisini bizim derneğe şeref başkanı yapıyoruz. Emekli oldu çünkü. Koç YÖNDER'i böyle değerlendiriyoruz işte. Rahmi Bey zaten bize "Sizin beyniniz çalışıyor, enerjiniz var, boş oturamazsınız" dedi. Şu anda Koç emeklisi olan 232 yöneticiyiz.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|