|
 |
|

KEMAL DİNÇER
Üslup ve tavır
İngilizleri Saraçoğlu'nda çime gömeceğiz." Bu lafı kahvede futbol sohbetinde coşan bir vatandaş söylemiyor. Dünya üçüncüsü Türkiye'nin Futbol Federasyonu'nun başkanı söylüyor. Okuyunca gözlerime inanamadım.
"Herhalde sonradan pişman olmuştur. Bir şekilde düzeltir. Bundan sonra oturduğu makama uygun bir açıklama yapacak" derken bu sefer hiç yapmaması gereken bir şeyi daha yaptı. Hiçbir şekilde muhattabı olmayan Eriksson'un çirkin ve seviyesiz demecine aynı seviye yoksunluğu ve anlamsızlık içinde cevap verdi "Kredisi bitti. 11 Ekim'den sonra ancak Patagonya'yı çalıştırır."
Bunlar kamuoyunun, bir federasyon başkanından veya bir toplumu temsil eden sorumlu kişilerden beklediği şeyler değil. Sayın Ulusoy herhalde kulüp rekabeti yüzünden Türkiye'de kaybolan popülaritesini arttırmak için popülist işler yapmaya ve toplumun alt kesimlerine şirin görünmeye çalışıyor.
Takımımızın teknik anlamda geldiği yukarı seviyeye yakışmayan işler, maalesef hep aynı kaynaklı! İçeride, kendisinin bu tür gaflarını çok iyi biliyor; kendisini artık olduğu gibi kabul ediyoruz. Ama uluslararası arenada ülkemizi temsil ettiğini unutmamalı.
Sayın Ulusoy'un şahsında Futbol Federasyonu yalnız dünya üçüncülüğü tacını giymiş A Milli Takım ile değil, Ümitler başta olmak üzere tüm altyapı milli takım organizasyonlarında çok başarılı. Bunun dışında kulüplerin yaşaması için en önemli konu olan TV gelirlerinin artmasında da, ekonomik krize rağmen çok başarılı. Bunlarda birinci derecede pay sahibi olarak çok başarılı bulduğumuz, alkışladığımız Sayın Ulusoy'un kendisini ifadede neden bu kadar kötü ve de kendi kulvarı dışındaki işlere girmeye neden bu kadar meraklı olduğunu bir türlü anlayamıyorum.
Başkanın görevi bu mu?
Milli Takım idmanından gazetelere yansıyan fotoğraflara bakıyorum. Sayın Ulusoy sahanın hemen yanında, ayakta, belli ki arada "Aferin!" falan diye de bağırıyor. Bunlar olacak iş mi? Federasyon Başkanı'nın görevleri bunlar mı?
Milli Takım'ın başarısının ardında yatan en büyük etkenlerden biri Sayın Can Çobanoğlu'nun menajer olarak başarısıdır. Kusursuz organizasyonları, oyuncuların Milli Takım'da ve birlikte olmaktan duydukları mutluluk, bu dayanışmanın sahaya yansımasının arkasındaki kişi hiç kuşkusuz Sayın Çobanoğlu'dur. Onun olduğu yerde de takımla ilgili işlerde kimsenin onun işine karışmaması, onun önüne geçmemesi gerekir.
Bu demeçleri, bu antrenman görüntülerini, takımın otobüsünde en öndeki koltukta yerini almaları bizim kulüp başkanlarımızdan biri yapsa "Takıma ne kadar karışıyor" diye demediğimizi bırakmayız. Sayın Ulusoy'un başarılı olduğu ve makamının gerektirdiği konularla ilgilenmesini, diğerlerini profesyonellere bırakmasını tavsiye ediyorum.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|