kapat
31.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL

GREENCARD

Alman usulü

Birkaç kişi lokantaya gider... Yenilir, içilir... Sonra hesap gelir... Masadakiler, aralarında bölüşürler... Buna "Alman usulü" denir. Güzel bir usul.

Almanlar'ın "başka usulleri" de var.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Almanya ziyareti arefesinde" bu konuda bir örnek vereceğiz.

****

Almanya'nın gündemine "şöyle bir konu" geldi

"Önümüzdeki elli yıl içinde Alman sosyal güvenlik sistemi nasıl olmalı?.. Kısa, orta ve uzun vadede hangi önlemler alınmalı?

Başbakan bir "ekonomi profesörünü" davet etti

- Lütfen bu konuyu araştırınız.

Prof. Rürup "tam yetkiyle" işe başladı.

Yanına "altı profesör daha" aldı.

Sendikalardan, işveren örgütlerinden, bazı sosyal kuruluşlardan "uzmanlar" çağırdı.

Ve "25 kiÅŸilik bir komisyon" oluÅŸturdu.

Komisyona devletin bütün imkanları sağlandı, bütün kapıları açıldı.

Komisyon "onbir ay" çalıştı.

"385 sayfalık bir rapor" ortaya çıktı.

25 üyenin tamamı "rapora katılmadı."

Bazıları "azınlık görüşünü" yazdı.

****

Raporu uzun uzun anlatacak deÄŸiliz.

Zaten konumuz "raporun içeriği" değil.

Biz "usulle" meşgulüz. Ama yine de rapordan bir, iki ayrıntı verecek olursak...

Raporda deniliyor ki

* Şu anda 65 olan emeklilik yaşı, 2035'te 67'ye yükselmelidir.

* Emekliye ayrılan kişi maaşının yüzde 48'i oranında emekli maaşı alır... Bu oran 2015 ile 2035 yılları arasında yüzde 42'ye inmelidir.

Ve daha pekçok "kısa, orta, uzun vadeli öneri."

****

Prof. Rürup'a "Alman Başbakanı görev verdi." Ama ortaya çıkan rapor "Başbakan'ın görüşlerine önemli ölçüde tersti."

Başbakan "Rürup raporu İncil değildir" diye tepki gösterdi. Muhalefet "Rürup raporu çok ciddi öneriler içeriyor... Bu öneriler biran önce hayata geçirilmelidir" dedi.

Almanya şimdi "Rürup raporunu" tartışıyor. Gazetelerde yazılar yazılıyor, TV'lerde programlar yapılıyor.

****

Bu usul "güzel bir Alman usulü."

Başbakanımız Almanya'ya gidince "bu usule göz atmalı." Zira bizim de pekçok konuda "böyle bir usule" ihtiyacımız var.

Örneğin "üniversiteler" konusunda.

****

Avrupa ülkeleri 2010'a kadar "ortak üniversite modeline" geçecek. (Bolonga süreci)

Biz de "bu sürece katıldık."

"Mevcut sistemle" 2010'a kadar "bu işin üstesinden gelebileceğimizi sanmıyoruz."

"Hükümetin önerdiği sistemle" de.

Öyleyse "ne" yapalım?

"Almanlar'ın yaptığını" yapalım.

Onların "Rürup komisyonuna" benzer bir komisyon kuralım. "Bilimi" rehber alalım.

****

Bolonga sürecindeki Avrupa'nın hedefi

- 2010 yılında, üniversite çağındaki nüfusun yüzde 50'si üniversiteye gidecek.

Bu hedefe ulaşmak için, üniversite sayısını "en az üçyüze çıkarmamız" şart.

Bunu "nasıl" başaracağız?

Türkiye, 1930'larda "yurt dışından hocalar çağırdı."

Belki şimdi "benzer bir uygulamayı getirmemiz... Yurt dışındaki bilim adamlarını göreve çağırmamız" gerekecek.

Bunları "bugün konuşmazsak, ne zaman konuşacağız?"

****

18-19 Eylül'de Berlin'de "33 ülkenin Eğitim Bakanları biraraya gelecek."

Recep Tayyip bey, hazır Berlin'e gitmişken "bu toplantının gündemine de" bakmalı.

Türk ve Alman uzmanların kurduğu, bizim de üyesi olduğumuz Institut für Turkich-Europaische Studien (ATA Enstitüsü) bu konuda bir çalışma yapıyor.

Başbakan bu "çalışmayı" da istemeli.

Belki dönüşte YÖK için "yeni bir Türk usulü... Bilimin önderliğindeki usulü" gündeme getirir.

****

Başbakan'ın Almanya ziyaretini çok önemsiyoruz.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır