kapat
31.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL

GREENCARD

ALÄ° POYRAZOÄžLU


Merhumu nasıl bilirdiniz?..

Yahu, şu dünyadan bir kere geçiliyor işte, daha ötesi yok. Kimileri geri geliş, geri dönüş mümkün diye yırtınıyor, ama bence söz konusu bile değil; yani önceden uyarayım dedim. Hani birine borç falan verirsiniz, "Abi bir daha dünyaya gelişinde veririm," falan der, kazıklanmayasınız. Ya da sevgiliniz, "Senden ayrılıyorum diye üzülme, bir daha dünyaya gelişimizde yine beraber oluruz," falan derse yemeyin, aman ha! Benden söylemesi...

Madem ki bir ömür sürecek bu muhteşem partiye bir kere davetliyiz, o zaman iyice tadını çıkartmanın yollarını keşfetmeliyiz. Bu eğlenceyi elimizden geldiği kadar geç terk etmenin çaresi de, bir yandan vücut sağlığımıza sahip çıkarken öbür yandan aklı, zihni genç tutmada gizli. Ömür boyu ağzını açmaya üşenmiş, hiçbir konuda fikir yürütmemek için direnmiş, kısacası dünyadan 'ot gibi' geçmiş olanlarımız bile nedense giderken bir cevher yumurtlamaya çalışır. Düşünün hele bir, tam ağız tadıyla öleceksiniz, kalıbı dinlendireceksiniz; bütün aile "Moruk mirası kime bırakacak acaba, bize ne düşecek?" diye başınıza toplanmış. O zamana kadar hiçbir etliye sütlüye karışmamış olan zatıaliniz, giderayak bir feylezofca laf etmek için yırtınıyorsunuz.

Şimdi adama sormazlar mı, "Daha önce aklın neredeydi lan?" diye. Herkesin bir son söz söyleme hakkı var tabii... Ama sen yaşarken ne kokmuşsun ne bulaşmışsın, tavşan kakası misali sürdürmüşsün yaşamını, tam perde kapanırken, "Durun beyler bir çift lafımız var," diye yırtınacaksın, yok öyle yağma. Giderayak değil şimdi konuşacaksın. Şimdi diyeceksin ne diyeceksen. Dinleyen olur mu diye korkmadan, lafı gevelemeden, en azından kendini aydınlatmak için, şimdi diyeceksin diyeceğini... Ömür boyu susup, tam giderken, "Dünya yalan imiş meğer, bu kadar boş olduğunu bilseydim, hiçbir şeyi ciddiye almazdım" gibi hamhalat bir lafla veda etmek yok.

Bana soracak olursanız, 'aman kafayı fazla yormayalım o zaman daha mutlu oluruz' diye bir ömür boyu direnenler, kafayı yormazlarsa, üstlerine vazife olmayan işlerle uğraşmazlarsa, dünya meselelerini ciddiye almazlarsa, kafalarına tokadan başka şey takmazlarsa girdikleri bitkisel hayattan çıkamadan ömür boyu canlı cenazeler olarak dolaşıp sonunda nalları dikerler.

Arkalarından hep aynı sorular "Merhumu nasıl bilirdiniz?" Yanıt hep aynı "İyi bilirdik." Gerçekten bilir miydik, nereden bilirdik, iyice tanıdık mı?

Demiyorum bütün yaşadıklarımızı ille de adlandıralım, üzerlerine etiketler yapıştıralım, kutulara, kavanozlara dolduralım... Ama bize neler olup bittiğini gözlemlemeliyiz, günü özetleyen gülen düşüncelerimiz, olan bitenle ilgili bir çift lafımız da olsun ama. Eğer rahatsızsak olan bitenden, halimizden, korkuyorsak ileride belki de daha karanlık olacak günlerden, o zaman en azından ne bildiğimizi, neleri doğru, neleri yanlış bildiğimizi ya da bilmediğimizi merak etmek zorundayız. Bir-iki aklı başında lafımız, ciddiye aldığımız sorunlar, bir gülen düşüncemiz en azından bize bizi daha iyi anlatacaktır. Belki de çok şikayetçi olduğumuz çağdaş hastalık, iletişimsizlik, başkalarının bizi hep yanlış anlamalarından, yanlış tanımalarından duyduğumuz rahatsızlık azalır bakarsınız.

Kendilerini iyi tanımaya çalışanlar daha iyi anlatabiliyorlar kendilerini. Kendi seyir defterlerini tutanlar, kendilerini okumak şansına sahip oluyor. Dünü bugüne ekleyerek soluklu bir yarın yaşamanın, yaşamın tadını çıkarmanın sırrı, arada bir durup yaşamdan süzdüklerini sözlü ya da yazılı olarak başkalarına anlatmada gizli...

Her gün kendimizi sözlü ya da yazılı olarak şöyle bir elden geçirsek, fena mı olur? Şu kubbede baki kalacak bir hoş sedamız olsun istemez miyiz?..


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır