kapat
31.08.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMÄ°
limasollu
TÃœRKÄ°YE
DÃœNYA
POLÄ°TÄ°KA
SPOR
MEDYA
SERÄ° Ä°LANLAR
METEO
TRAFÄ°K
ÅžANS&OYUN
ACÄ°L TEL

GREENCARD

EMRE AKÖZ


'Silikon meme taktırma' geni

Her gün benzeri bir haber okuyoruz Şişmanlık geni bulundu... Alkolizm geni bulundu... Sarışınlık geni bulundu...

Ben de bu aralar genlere taktım. Gen nedir? Nasıl çalışır? Etkileri nelerdir? TÜBİTAK'ın yayınladığı kitapları aldım, başucuma koydum. Her zamanki gibi birkaç tanesini birlikte okuyorum. (Üniversiteden arkadaşım, reklamcı Serdar Erener, genetikle menetikle ilgilendiğimi öğrenince Matt Ridley'in yazdığı 'Nature via Nurture'ı önerdi ama henüz yurt dışına açılmadım.)

Konunun uzmanı Richard Dawkins'in 'Gen Bencildir' adlı kitabında son derece ilginç örnekler var. Birini size özetleyeyim...

****

Meğer balarıları 'pis kuluçka' diye bir bulaşıcı hastalığa yakalanırlarmış. Bu hastalık kurtçuklara peteklerinde saldırıyor. Arı yetiştirenlerin yararlandığı evcil arılardan bazıları bu hastalığa daha kolay teslim oluyor. Ancak hijyenik arılar da var. Bunlar bir kurtçuğun petek içindeyken hastalığa yakalandığını fark eder etmez, kurtçuğu kovandan dışarı atıyorlar. Yani kurtçuğu öldürüyorlar ama diğer arıların hayatını kurtarıyorlar.

Şöyle İşçi arılar hastalıklı kurtçuğun peteğini saptıyorlar. Sonra peteğin mum kapağını açıp larvayı dışarıya çıkarıyorlar. Ardından da kovanın kapısına sürükleyip çöpe atıyorlar!

Diğer bazı arı türleri ise bu 'katliamı' uygulamadıkları için pis kuluçka hastalığına tutuluyorlar.

Peki bu davranışın ne kadarı genetik? Yani hangi bölümleri önceden programlı? Acaba arılar bu 'temizliği' öğrenmişler mi, yoksa onun da arkasında genlerin etkisi mi var?

Arı genetiği konusunda uzman olan W.C. Rothenbuhler bu sorulara cevap verebilmek için çeşitli deneyler yapmış. Özetle söylersek arı genlerini ayrıştırmış. Sonuçta üç farklı tür arı elde etmiş 1) Tam anlamıyla hijyenik davranışı gösteren grup. 2) Bu davranışı hiç gösteremeyenler. 3) Davranışı yarım kalanlar.

Rothenbuhler iki ayrı gen olduğunu söylüyor Birinci gen peteği açmak için... İkinci gen ise kurtçuğu dışarı atmak için... Eğer iki gen de arıda varsa, o arı 'hijyen' davranışını gösteriyor, kovanı hastalıklı kurtçuktan koruyor. Eğer iki gen de yoksa arılar hastalığın farkına varmıyorlar.

Esas ilginci ise genlerden birinin eksikliği. Ne oluyormuş biliyor musunuz? Çift yerine tek 'hijyenik' genli arılar peteğin kapağını açıyorlar ama hastalıklı kurtçuğu kovanın dışına taşımıyorlar! Öylece durup seyrediyorlar larvayı. Öte yandan bir de 'peteği açma' değil de 'kurtçuğu taşıyıp atma' geni olanlar var. Eğer peteklerin kapağı bir biçimde açılırsa o zaman bu gene sahip arılar harekete geçip hastalıklı kurtçuğu kovanın dışına taşıyorlar. Yoksa kendiliklerinden petek kapaklarını açamıyorlar.

Ne acayip deÄŸil mi?

****

Eğer arılardan sıkıldınızsa bir iki kelime de insanlardan söz edelim. Birçok hayvan türünde kendi reklamını yapanlar erkeklerdir. Gösterişli tüyleri, ötüşleri ya da danslarıyla, görünüşleri erkeklere göre 'silik' olan dişileri çekmeye çalışırlar. "Halbuki" diyor Dawkin, "Çağdaş Batı toplumunda tam tersine şahit oluyoruz. Erkek tavus kuşunun kuyruğuna eşdeğer bir gösterişi, erkekler değil, kadınlar sergiliyor. Normal bir biyolog bu durumda dişilerin (yani kadınların) erkekler için yarıştığı bir toplulukla karşı karşıya olduğunu düşünecektir."

Yakında 'silikon meme taktırma geni' bulunursa şaşırmayın!

İşte düzeyli ilişki
Şu 'düzeyli ilişki' (ya da seviyeli birliktelik) klişesini ne zaman duysam gülerim. Bu sözü kullananların neyi kastettiklerine ilişkin tahminde bulunan bir şeyler yazmıştım zamanında.

'Zamanında' diyorum çünkü laf epeydir tedavülde. Önce İstanbul sosyetesinin uçarı kadın üyeleri kullanmaya başladı 'Evet, Ahmet beyle düzeyli bir ilişkimiz var...' Sonra mankenlere filan sıçradı Dİ virüsü. Derken iyice televoleleşti.

Ancak bütün bunlar olurken, bir muhabir de, teyp ya da mikrofon uzattığı muhattabına, "Düzeyli ilişkiden kastınız nedir" diye sormadı. Tabii sormuştur da onca yayını takip etmeme rağmen hiç rast gelmedim. Yani sıkça başvurulan bir yöntem değil bu tip sorgulamalar.

Nihayet bir akıl eden çıktı. Aktüel'den Selcen Güçhan, adı G.Saraylı futbolcular Volkan Arslan ve Ümit Karan ile aşk meşk, itiş kakış, kavga gürültü olaylarına karışan 'manken' Eda Güngör'e sormuş "Seviyeli beraberlik nasıl oluyor? Birbirinize dokunmuyor musunuz?"

Dikkat, şimdi öğreniyoruz seviyeli (düzeyli) ilişkinin ne olduğunu "Herkes birbirine sevgilim diyor ama özel bir şey yakalamıyorlar. Birlikte sinemaya gitmek, TV seyretmek gibi paylaşımlar olduğu zaman başka. Yoksa günübirlik ilişki yaşamak çok kolay, yaşayanlar da çok."

Vaziyete bakar mısınız? Düzeyli ilişkinin alt sınırı birlikte 'frigo' yiyip çekirdek çıtlatmaya kadar inmiş. Bazen acıyorum bu insanlara...

Ayran sevgisi!
Ben ayranı çok severim. Her fırsatta içerim. Sanırım bana çocukluğumun güzel günlerini hatırlatıyor. Ama ne yazık ki son yıllarda ayran bana kötü olayları da çağrıştırır oldu. Bir F.Bahçeli olarak hala utanırım Kadıköy'teki maçta Lucescu'ya ayran atılmıştı. Kafasına gelmedi Allah'tan. Hemen ayağının dibine vurdu, sıçrayan ayran da hocanın pantolonunu pisletti. Serseriliğin, ahlaksızlığın, öküzlüğün dik alasıydı... Düşünün Lucescu gibi bir beyefendiye bunu yapan, başkasına neler yapmaz! Şimdi de bir Denizlispor taraftarı penaltı vermedi (ki yoktu) diye hakem Selçuk Dereli'nin kafasına ayran attı. Gerçekten çok üzüldüm. Artık ayran içerken bu vahim olaylar da geliyor aklıma. O muhteşem lezzet ekşidi!

AH CEYHUN AH!
Liglerimizdeki en yetenekli futbolculardan biriydi F.Bahçeli Ceyhun (Eriş). Topu aldı mı doğrudan kaleye doğru giderdi. Çalım atamayacağı defans oyuncusu yoktu. Neredeyse mesafe tanımadan isabetli şutlar çekebiliyordu. Böylece kapalı defansları dağıtıyordu. Oynasaydı, mesela, ilk yarıda 'Çanakkale geçilmez' yapan İstanbulspor maçının kahramanı olabilirdi. Ancak karakteri yeteneklerini ezdi. Takımın lideri olabilecekken sabotajcısı oldu. Gümüş tepsiyle önüne konan fırsatı tepti. Şimdi Ankaragücü'ne transfer olmuş. Yazık!


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
Destek Paketi
Sarı Sayfalar
GreenCard


Sizinkiler
TEMA

Copyright © 2003, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır