|
 |
|
ÖMER LÜTFİ METE
Geleceğin ampulü
On yıl kadar önce, çoğu kırk yaşın altında on kadar sadık dost, İstanbul Şehremini Erdoğan'ı başbakanlığa taşımak için kolları sıvadığı zaman doğal bir nöbet değişimi tasarlamıştı. Milli Görüş'ün Erbakan'dan sonraki varisi Erdoğan olmalıydı. Öncelikli mücadele, Hoca'nın bu veliahtlık davasına karşı geliştirebileceği manevraları bastırmaya yönelikti. 28 Şubat, Erdoğan'ın takımına "devrim" yapma imkanı sağladı. Milli Görüş gömleği çıkarıldı ama "tesettüre iman" tamdı. Dünyanın ve Türkiye'nin şartlarından gördükleri katkı ne ölçekte olursa olsun Erdoğan ve takımı tuttuğunu koparmıştır; bu zaferdir.
Adalet ve Kalkınma Partisi'ni tartışırken bu "inançlı çekirdek kadro" çalışmasını göz ardı etmemeli. Ülkemiz nihayet, sabah akşam kahraman ve hain üretilen yerdir. Eyyam-bilim böyle şeyleri açıklayamaz.
Ne var ki, sadık dostların başarısı hala sadece başlangıçBaşbakan çıkarmanın, kendine özgü ideolojisi olan bir parti yaratmaya yetmeyeceği açık.
Pazartesi günü de değindiğim gibi "muhafazakar demokratlık" başlığı altında kalıcı siyasi alan edinmek için daha 39.5 fırın ekmek yenmesi gerekiyor.
Bu vadide Erdoğan ve arkadaşlarının önündeki en ciddi handikaplardan biri, dünya çapında bir gelecek tasarlama sorunudur.
'Mesih' ne kadar belirleyici?
Efendim bizde hangi partinin, değil dünya için, Türkiye için kendine özgü ideolojik bir gelecek tasarladığı görülmüş?
Doğru! Üstelik artık gelişmiş demokrasiler için de bu böyle!
"Küreselleşme" yeni "tanrı-patronlu din" olarak resmi dünya kilisesi haline gelmişken, mesela İngiltere'de bugünkü Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasındaki hakiki ideolojik fark incir çekirdeğinden iri mi?
İnsanlık için gelecek tasarımı artık sadece küresel çetenin işi.
Taşeronları da, "düşünce kuruluşu" denen tetikçi beyin birimleri!
Öyleyse, asırlık "fırka"ların bile ihtiyaç duymadığı "gelecek tasarımı" neden Erdoğan Hareketi için partileşme şartı olsun?!
Sebebi, semavi dinlerin "Mesih" inancı!
Küresel çete de, Yahudilik ve Protestanlık tarafından sentezleştirilmiş "Mesih" inancı ile "gelecek tasarımı"na yönleniyor. (Buna hala "komplo teorisi" diyeceklere, hepimiz tarih olmadan sevgilerimi sunabileceğimi umuyorum.)
Adalet ve Kalkınma Partisi için bu sorunu somutlaştırmalı
Takiyye değil buhran
Erdoğan Hareketi, muhafazakarlığının temelini oluşturan İslam'ın bu alanla ilgili öngörülerini ne yapacak? Ahir Zaman'ı nereden başlatacak?
Deccal ve Mehdi beklentisini inkar ederek mi Türkiye ve dünya için gelecek tasarlayacak, yoksa onları hesaba katarak mı?
İnkar etmek, sayısız "hadis"i yok saymak...
Oysa bu partinin lokomotifi olan kadroların hemen hemen tamamı, milyon kere Deccal ve Mehdi vaazı dinleyerek büyümüştür.
Umarım Erdoğan Hareketi'nde, bu mistik kayıtlarla hesaplaşabilecek biricik beyin Mehmet Aydın değildir.
Ahir Zaman, Deccal, MehdiBunları yok sayarak küresel macerada yer arayacak Adalet ve Kalkınma Partisi'nde dil ve gönül aynı şarkıyı söyleyemez.
Bu takiyye değil, çok daha ağır bir durum.
Takiyye yapan, kendi içinde barışık yaşayabilir.
Burada ise Müslüman kafa ile Müslüman kalbin savaşı var.
Her semavi din mensubu gibi, sıkı inançlı Müslüman'ın da neredeyse genlerine işlemiş "Mesih" beklentilerini, -mesela- Erdoğan'ın çok sevdiği tanımla "bir uygarlık projesi olan Avrupa Birliği üyeliği"ne uyarlamak zor iş.
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
