|
 |

ASLI AYDINTASBAS
Farkli bakislar
Abdullah Gul'un Washington gezisindeki ilginc anlardan biri, Gul ve Colin Powell'in oglen yemegi yedikten sonra Amerikan Disisleri Bakanligi'nin onundeki mikrofonlara gelip duzenledikleri minik basin toplantisiydi. Adet geregi once iki lider de birer acilis konusmasi yapti. Kirmizi bir kordonun arkasindaki gazeteciler, her zaman oldugu gibi bagrisarak sorularini duyurmaya calisiyordu. Powell'in soz verdigi ilk gazeteci, Liberya'ya asker gonderilmesi konusunda bir soru sordu. Ardindan Hamas ve baris sureciyle ilgili sorular geldi. Turk heyetindekiler kikirdamaya basladi. Yani ortada asker gonderilmesi, tezkere gibi hayati konular varken, Liberya da nereden cikmisti.
"Turkiye'ye muhtaclar"
Daha sonra olayi tartistigim bir Turk diplomat, bu sahneyi Amerikan hukumetinin dis politika gundeminde ne kadar sikistigi seklinde yorumlayarak adeta "Turkiye'ye muhtaclar"i ima ediyordu. Oysa ben, tam tersine o tabloyu Turkiye ve Turkiye'nin Irak'a katiliminin ABD dis politika gundeminde ne kadar geriledigi seklinde yorumladim. Turkiye, artik Amerikan dis politika gundeminin en onemli maddelerinden degil. Belki de o yuzdendir ki Gul'un gezisiyle ilgili Washington Post'ta bir makale disinda pek bir sey cikmadi Amerikan basininda.
Bu, genel tablo. Yine de Gul'un gezisi, bircok anlamda basariliydi. Suleymaniye meselesi "kapanmis" kabul edildi. Disisleri Bakani, insan iliskilerindeki basarisi sayesinde karsisindakilerle iyi diyalog kurdu. Rumsfeld, Cheney ve diger Amerikan hukumet yetkilileri, iki ulkede de yasanan onca gerilim ve hayal kirikligina ragmen, bir yetkiliye gore "seker gibi tatli" konustular Gul'le.
Turkiye'nin Bagdat ve kuzeyine asker gondermesi konusu ister istemez gezinin en onemli (ama Amerikalilar tarafindan en az telaffuz edilen) gundem maddesiydi. Bu konuda ABD'nin tavri net Istiyor. Amerikan askeri yerine Turk askeri olsun diye degil, boyle bir katilim uluslararasi camia ve Amerikan ic politikasindaki siyasi sembolizmi nedeniyle. Ve Turk askeri, diger soz konusu birliklerden daha guvenilir oldugu icin.
Muzakere basladi
Buna karsin, Amerikali yetkililer israrla "Turk askerini istiyoruz ama muhtac degiliz. 1 Mart oncesi benzeri uzun bir muzakere surecine yanasmayiz" diyorlar. Kuskusuz Turkiye'nin asker gonderme karsiliginda Irak'ta Amerikan tarafindan alabilecegi tavizler var. Bu muzakere ister istemez basladi. Ama Ankara'nin kendi elinin gucunu iyi bilmesi gerekiyor. Bana oyle geldi ki, Ankara'da bir kesim, Turkiye'nin 1 Mart'ta tum ciddi kozlarini kaybettigini kabul etmek istemiyor.
Turkiye tabii ki asker gonderme karsiliginda Irak'ta soz sahibi olacak duruma gelebilir. Ama Ankara'nin eli, "Bremer'in yardimcisi Turk olsun", "Irak'taki yeni anayasal duzen bizim istemedigimiz bicimde duzenlensin", "Kurtler silahsizlandirilsin" gibi kosullari dayatacak kadar kuvvetli degil. Hatta askerlerin kimin komutasinda olacagi konusunda bile kamuoyunu tatmin edecek bir formul gelistirilmesi kolay gozukmuyor.
Bu kisitli kosullar cercevesine Ankara, tam olarak Irak'ta ne isteyeceginin analizini iyi yapmali. Mesele Irak denklemine girebilmekse, talepler ivedi ve gercekci olmak zorunda.
Haberleri gazete sayfasi goruntusunde okumak icin
SABAH e-Medya"ya
tiklayin
|
|
|
|