kapat
22.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

YAVUZ SEMERCİ


AB'ye engel Çeşme otobanı!

Sonunda buldum. Açıklıyorum. Türkiye'nin henüz AB'ye girememesinin nedeni İstanbul-İzmir-Çeşme arasındaki karayoludur. Yarın girebilecekmişiz gibi muamele yapılmasında da bu güzergahın etkili olduğunu sanıyorum. Şaka yapmıyorum. AB'nin kurmay heyeti, inceleme maksadıyla bu güzergahtan geçerek, önemli tespitlere vardılar. İspat edemem ama konuyla ilişkin gizli bir rapor var. Ve bir gün mutlaka açıklanacak. Şimdilik sadece fikir yürüterek, raporda nelerin yer aldığını hayal edebilirim. AB'ye girmemize karşı çıkanlar tezlerini şu örneklere dayandırmış olabilir

"Üç tarafı denizlerle çevrili ve kendisine ait tek iç denize sahip olan Türkler, dünyanın en pahalı feribotunu işletiyorlar. İçine peynir serpiştirilerek fırına verilmiş simiti tanesi 5 milyon liradan satıyorlar. Edinilen istihbarata göre, arabalı vapurlarda, su dökünce AB standardına kavuşturduklarını sandıkları ağır kokulu tuvaletler bulunuyor. 5 metre yanına yaklaşılması bile kimyasal tehdit oluşturan tuvaletlere mecburen girenleri, çıkışta itiraz ettiğinde dayak atmaya hazır adamlar bekliyor ve para kesiyor.

Türkler kokusu çıksa da özelleştirmede yol almaya başlamış. İnsanlar deniz yoluyla rahat yolculuk yapmasın diye denizle bağlantılı her nesneyi lüks tüketim sanıyorlar. Yurtdışına çıkan gemilere ucuz, yurtiçinde dolanan gemilere pahalı akaryakıt veriyorlar. Bursa, İzmit bölgelerinde üretilen Renault, Fiat Doblo, Sport, Transit gibi araçlarla tekstil ürünlerini TIR'lara koyup 450 kilometre ötedeki İzmir Limanı'na götürüyorlar. Opel gibi ithal otomobilleri de İzmir'den alıp Bursa-İstanbul'a getiriyorlar. Halbuki diplerinde liman var. İthal araçların içine az miktarda da olsa konması gereken çevre dostu benzinleri Tüpraş üretmeyi becerememiş, o benzini de parasıyla ithal ediyorlar. Bu Türkler'in irrasyonel davranışları kalıtımsal. İstanbul-İzmir arasındaki yolu iyileştirmek için çok çalıştıkları belli. Ancak bilgi, beceri ve kıt kaynakları, örneğin Akhisar-Manisa arasındaki 50 kilometrelik ölüm yolunu düzeltmeye yetmemiş. Üzüldük. TIR'ların peşine takılan yüzlerce araçla birlikte 30 kilometre hızla seyrederken sabrımızın test edildiğini gördük. Hatalı sollayan sürücülerin kazalarını dinledik. Çok korktuk. 'Bu ülkeye yardım etmeli' diye düşünürken, İzmir-Çeşme arasındaki otobanı görünce fikrimizden vazgeçtik.

Şimdi batık, adı Bayındır olan şirketin sahibi, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in aile dostu Kamuran Çörtük'e yurtdışından buldukları 800 milyon doları vermişler; dört gidiş, dört geliş 80 kilometrelik otoban yaptırmışlar. Borç faizleriyle 3 milyar dolara çıkmış otobandan ancak her iki dakikada bir araç geçiyor. Bu otoban Türkler'i neden AB'ye almamamız gerektiğini gösteriyor.

Bunlar bizi bozar
Türkler kıt kaynaklarıyla 20 yıl sonrasının işlerini şimdi yapıp, bugünün işlerini ıskalamışlar. Vatandaşlarını ölümden kollayacak, ekonomilerini büyütecek yollarına, 200 milyon doları bile çok görmüşler. Ticaretin ve turizmin yükünü çeken yollarını ölüm yolu olarak muhafaza ediyorlar. Bizim fonlardan bunlara para verirsek, gider dağa taşa nam olsun diye bina dikerler. Zaten 20 yıl sonra belki tam üye olabilecekleri AB'yi şimdi istiyorlar. Ama ev ödevleri konusunda kıllarını bile kıpırdatmıyorlar. Bunlar bizi bozar."

Eminim böyle bir rapor var. Yoksa bile yazacaklar. Acaba kazaya uğramadan geri dönebilecek miyiz? Aslında karşıda Yunan Sakız Adası var. Yoksa yolculuğa oradan mı devam etsek...


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler



Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır