|
 |
|
Ankara'dan ABD'ye can simidi
Günde ortalama 25 saldırıya hedef olan Amerikalı askerlerin morali hızla düşüyor. Her saldırıyla morali yükselen direnişçiler ise hem harekat alanını genişletiyor, hem de örgütleniyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı John Abizaid gelişmeleri bir cümleyle özetliyor "Düşük yoğunlukta ama gerçek bir savaş yaşanıyor..."
Türk askeri gönderilmesinin gündeme geldiği Irak'taki durum böyle...
İyi ama Türkiye'nin askeri yardım önerisine haftalarca cevap bile vermeyen ABD neden şimdi can havliyle destek istiyor? Bu sorunun cevabı, Pentagon Şahinleri'nin "Türkiye'deki tezkere oylamasından sonra ikinci şok" dedikleri Hindistan'ın kararında gizli.
ABD, Irak'ta Polonya komutasında barış gücü oluşturmaya çalışıyor. Bu çerçevede Hindistan'a da başvurup 17 bin asker istedi. Hindistan başta olumlu yaklaştı, ayrıntılı görüşmeler yapıldı. O günlerde Kuzey Irak'ta Kürt medyası, kendilerinin de Hintliler gibi Ari olduğunu belirtip, "Akrabalarımız geliyor" yorumları yaptı.
Ancak Hindistan'da hava birden değişti, hükümet vazgeçti, "BM komutasında barış gücü olursa, kararımızı gözden geçiriz" dedi.
Şu sıralar Irak'ta bulunan Şahinler Şahini Paul Wolfowitz, ABD ile Hindistan arasında stratejik ortaklık ilişkisi olmadığı için bu ülke yöneticileri ve de komutanlarına yüklenemedi ama derin düşkırıklığını gizlemedi.
Herkes uzak duruyor
Sadece Hindistan değil ABD'nin yardım taleplerini reddeden. Örneğin Fransa buzul çağını yaşayan ilişkileri yeniden ısıtacak böyle bir fırsatı değerlendirmeyi reddetti, Cumhurbaşkanı Chirac, "BM sorumluluğunda olursa, belki asker vermeyi düşünebiliriz" dedi.
Aynı şekilde Suudi Arabistan, Ürdün gibi ABD'nin müttefiki Arap ülkeleri de onca baskıya rağmen "peki" demediler. Suudi Arabistan hâlâ düşünüyor, Ürdün ise "Bu güce başka Arap ülkeleri de katılırsa asker veririm" diyor.
Özetlersek, Polonya komutasında oluşturulacak barış gücüne şimdilik İspanya, İtalya, Moğolistan, Moldova, Azerbaycan ve Nikaragua gibi birkaç ülke "sembolik" katkı sözü verdi, o kadar.
Oysa ABD en geç önümüzdeki ay sonuna kadar, Irak'ta göreve başlayabilecek en az 30 bin askerlik güç toplamak için çırpınıp duruyor. Acelesi var; çünkü her gün 1-2 kurban veren Amerikalı askerler patlamanın eşiğine geldi.
Uluslararası meşruiyet
ABD işte bu gelişmeler sonucu daha düne kadar Irak'tan uzak tutmaya çalıştığı Türkiye'nin kapısını çalmak zorunda kaldı.
Peki Türkiye de asker göndermek için BM komutası koşulu arayacak mı? Dışişleri Bakanı Gül'ün açıklamalarına bakılırsa "tüm olasılıklar" gözden geçiriliyor. Gül şöyle diyor:
"Somut öneri gelirse, şartları ne olacak, bakılır. Anayasamız ne diyor, bakılır. BM, NATO olursa, tabii daha kolay olur. Ama olmazsa, Anayasa gereği Meclis'e gitmek gerekir."
Anlamı BM veya NATO sorumluluğunda asker gönderirsek Meclis kararına gerek yok. Böyle bir şemsiye olmazsa, tezkere çıkarmak zorundayız.
Bir bilgi Genel Sekreter Kofi Annan, BM komutasında barış gücüne yanaşmıyor. NATO'da da öyle bir hava yok.
Bu durumda, Gül'ün ifadesiyle, "Dost ve müttefik ülkelere sıkıntılı dönemlerinde yardım eli uzatmak" adına, uluslararası meşruiyet aramadan ABD'nin yardımına koşulacak.
Hazırlanın: bir-iki haftaya kadar yine bir tezkere heyecanı yaşayacağız...
Mesajlarınız için:
esafak@sabah.com.tr
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|
