|
 |

AHMET HAKAN
Özal'la ilgili bomba haber!
Tatil havasının herkesi sardığı ÅŸu günlerde benim mesaim sürüyor... Mesai sürerken, tatile konsantre olamıyor insan. Bu yüzden her ÅŸeyi o sanki bitmeyecek gibi görünen bir aylık tatil zamanına havale ediyorum. Düşünün Åu sıcak temmuz günü çok ÅŸeyler vaat eden "Temmuz'da" filmine bile gidemedim.
Ama benim için tatil, anı kitaplarına dalmaktır. Ne çok anı kitabı birikti elimde... Åu kadarını söylemem yeterlidir herhalde Bedii Faik'in ilk üç cildini bir solukta okuduÄŸum kitabının dördüncü cildini, sadece tadını çıkararak okumak için tatil zamanına bıraktım
"Alptekin Kliniği"ne 20 gün boyunca müdavim olup, birlikte Dr. Eser Alptekin'in dostluğuna ortak olduğumuz Çiçek Arif ise, sanki tatil günlerimin tadını çıkarmama katkı sağlamak için anılarının ikinci ve tabii en heyecanlı bölümünü daha yeni yayınladı... Birinci kitaba "Çiçek Gibi" adını vermişti, ikinci kitabın adı da çiçekli "Yine mi Çiçek?". Kitap üzerine çıkan "hafif çaplı skandal" haberleri, insanın merak duygusunu kamçılıyor. Yani ki tatili iple çekiyorum
Elimde çok anı kitabının birikmesinin iştahımı kestiğini sanmayın. Anılarını okumayı beklediğim isimler var ve onların başında Hilmi Yavuz geliyor. Hilmi Yavuz, "Ceviz Sandıktan Anılar"da 1950-60 arasını anlatmış ve tadına doyamamıştık. Devamını beklediğimi söylemenin bana düşmeyeceğinin farkındayım ama Hoca'yı harekete geçirmek için bu nezaketsizliği göze alabilirim...
Yazarlar, edebiyatçılar, tiyatrocular, sinemacılar anı yazmaya hevesli ama politikacılarımız bu konuda çekingen... Yazmaya kalktıklarında ise pek tatsız tuzsuz şeyler çıkıyor ortaya... Açık yüreklilik, samimiyet gibi anı kitaplarının olmazsa olmazlarından mahrum oluyor onların kitapları...
Ama yine de yazdığı zaman yeterince içten olacağına inandığımız bir eski politikacımız var Hasan Celal Güzel... Güzel, dünkü Tercüman'da, "Politikada imaj" başlıklı yazısında, birkaç anı kırıntısını büyük bir alçakgönüllülükle anlatmış. Oysa anlattığı o anı kırıntıları, üç büyük gazetenin manşetini birkaç gün süsleyecek türden 'bomba haber' veriyordu, haber yokluğunda ilaç gibi gelecek türden...
İşte bomba haberin, kısa bir özeti
Turgut Özal, belli etmezmiş ama kısa boylu oluşuyla ilgili azıcık komplekse sahipmiş... Boy uzatma ameliyatlarının piri Amerikalı bir doktor, Özal'ı uzaktan inceledikten sonra Güzel'e "Başbakanınızı bana verin, iki ay sonra 1.80 boyunda alıp Türkiye'ye götürün" demiş... Güzel, doktorun bu teklifini Özal'a iletmiş ve şöyle demiş "Düşünebiliyor musunuz, iki ay sonunda Esenboğa'ya 1.80 boyunda bir Başbakan olarak iniyorsunuz. Sizi biraz da zayıflatıp gözlerinize de lens takarsak tam bir imaj değişikliği olur". Özal teklife bayılmış! Semra Hanım'a danışmaya karar vermiş. Semra Hanım izin vermemiş ve ameliyat fikri suya düşmüş Nasıl! Bomba gibi haber değil mi?
Son söz şu Hadi Hasan Celal Bey, yazın şu anılarınızı
Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya
tıklayın
|
|
|
|