kapat
11.07.2003
YAZARLAR
ATV
EKONOMİ


TÜRKİYE
DÜNYA
POLİTİKA
SPOR
MEDYA
SERİ İLANLAR
METEO
TRAFİK
ŞANS&OYUN
ACİL TEL

Başbakan'ın söyleyemediği

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan birkaç kez "yolsuzluğun damarına girdik" dedi ama... Hiçbir ayrıntı vermedi.. Bu konuda sorulan sorulara da "bekleyin" demekle yetindi?.. Neden?

Araştırdık.

Ve gördük ki Ankara'da, yolsuzlukları araştırma konusunda, TBMM'deki komisyonun dışında bir başka organizasyon daha var.

Doğrudan Başbakan'a bağlı bir organizasyon. İçişleri ve Adalet Bakanları'nın bilgileri dahilinde.

Bütün "iç güvenlik birimleri" de bu organizasyonun içinde.

Çalışmalar gizli. Çalışmaları yürütenler ise

En az beş yıldır yolsuzluk dosyaları üzerinde çalışan, operasyonel yeteneği yüksek, tribünlere oynamayan bir takım.

Bu işlerin yürütüldüğü karargaha gelince

O da gizli.

Bir bakanlık binası değil.

Ankara'nın göbeğinde, fakat "gözlerden uzak, kulaklara kapalı, dış etkilenmelerden arındırılmış, TBMM'ye yürüme mesafesinde" bir yer.

****

AK Parti ve CHP "yolsuzlukla mücadele" diyerek, seçmenden oy aldılar.

365'lik iktidar, halkın bu konudaki beklentisini biliyor.

Ayrıca, AB sürecinin de bir parçası olan bu konunun "üstüne üstüne gitmek" istiyor.

Böylece bir taşla birkaç kuş birden vurulabilecek. Topluma, yolsuzlukla mücadelede tavizsiz politika ve siyasi kararlılık mesajı verilirken...

AK Parti'nin en yakın rakibi konumunda görünen siyasi organizasyonun pozisyonu da, yasal süreçle değiştirilecek. (Cem Uzan ve Genç Parti olayı)

Tabii bu arada (önümüzdeki yasama yılında) Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun raporu istikametinde bazı "Soruşturma Komisyonları" kurulacak.

Ve Meclis'in gündemine "Kimleri Yüce Divan'a gönderelim" oylaması gelecek.

Bütün bunlar, hükümetin "Temiz Türkiye, temiz siyaset" hedefinin gerektirdiği adımlar.

Ama bu hedefe yürünen zemin siyaset zemini... TBMM zemini.

Zeminin kayganlığı hedef sapmalarını doğurabilir.

Bu yönde bazı şüpheler doğdu bile.

Onun içindir ki...

"TBMM dışında... Başbakan'ın orkestra şefliğindeki bir organizasyonda... Yargıdan, güvenlikten ve ekonomik birimlerdeki uzmanlardan oluşan bir takımla" hızlı bir çalışma yürütülüyor.

Bu organizasyonun önünde "sır kavramı" diye bir engel de yok.

****

Geçtiğimiz haftalarda yargıda ve emniyette bazı atamalar oldu. Ama yolsuzlukların kalbine inme organizasyonunda görev alan personele dokunulmadı.

"Dokunulmama olayı" da Cemil Çiçek ve Abdülkadir Aksu tarafından sağlandı.

****

Organizasyon bir denizaltı gibi, sessiz ve derinden yol alıyor.

Operasyon liderleri takım disiplinine ve gizliliğe riayet ediyor.

Çalışmalar çok yönlü.

Örneğin "Önemli bir şahsiyet (siyasetçi değil), yurtdışından, üç yıl boyunca mal getirmiş."

Gümrük kayıtlarında görünen mal ile, Türkiye'ye giren mal birbirinden farklı.

Devletin kaybı yüzlerce trilyon.

****

Bu organizasyonun çalışmaları belli bir noktaya geldikten sonra, iki ayrı düğmeye aynı anda basılacak.

Bazı kişiler, doğrudan yargıya gönderilecek.

Bazı kişilerle ilgili olarak da Yüce Divan kapısının aralanması için TBMM'ye başvuru süreci işletilecek.

****

Siyasi kararlılık, etkileme gayretlerine kapalılık, devletin tüm tepe kurumlarının aynı takım içinde çalışması, bu organizasyonun başarı şansını artırıyor.

Ama risk faktörü de yok değil.

Organizasyon eğer

1. Kişisel ve kurumsal intikama, hesaplaşmaya yönelirse...

2. Organizasyonun siyaset ayağı, bu işten, yaklaşan yerel seçimler için rant elde etmeye kalkarsa...

3. Ve şu ana kadar perdenin arkasında kalmaya özen gösterenlerin içinde şov yapmaya, kahraman olmaya yeltenenler çıkarsa...

Bir çuval incir berbat ediliverir.


Haberleri gazete sayfası görüntüsünde okumak için
SABAH e-Medya"ya tıklayın

<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap


TEMA
Sarı Sayfalar


Sizinkiler
ArboMedia

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır